Dolar 32,3286
%0.24
Euro 35,0658
%-0.16
Altın 2.301,820
%1.07
Bist-100 9,04
%2.68

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Çavuşoğlu AB'nin patronluk taslama devri bitti

Çavuşoğlu AB'nin patronluk taslama devri bitti

İran’daki protestolara dikkat çekerek, “Sürece Netanyahu ve Trump destek verdi” diyen Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “Mesele İran’ın içişleri ama istikrarı komşuları için önemli. Dışarıdan bu tür müdahalelere karşıyız. Kimler İran’ı karıştırmak istiyor, ortada” ifadesini kullandı

  • Ege Postası
  • 04.01.2018 - 06:31

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, dış politika açısından geçen yılın değerlendirmesini yaparken, 2018’e ilişkin Türkiye’nin dış politika vizyon ve perspektifini anlattı. Aralarında Gazete Habertürk Ankara Temsilcisi Bülent Aydemir de bulunduğu medya kuruluşlarının Ankara temsilcilerinin sorularını da yanıtlayan Çavuşoğlu, şunları söyledi:

İRAN’DAKİ KARIŞIKLIK: Arkasında başka güçler olduğu söyleniyor ama deliller net şekilde ortaya çıkmadan bir şey söylemek zor. Yönlendirme mi var; iyi değerlendirmek lazım. Bu sürece Netanyahu ve Trump destek verdi. Bu mesele İran’ın içişleridir ama İran’ın istikrarı komşuları için önemlidir. Dışarıdan bu tür müdahalelere karşıyız. Rejimi seversiniz sevmezsiniz ama yönetimler seçimle işbaşına gelir. Bir yönetim değişecekse bir sonraki seçimde İran halkı değiştirebilir. Kimler İran’ı karıştırmak istiyor, bu ortada. Ruhani’nin açıklamalarını da olumlu buluyoruz. Biz de şiddetten, provokasyondan kaçınılması gerektiğini söylüyoruz.

SURİYE İYİ GEÇTİ: Çatışmasızlık bölgelerinin oluşturulması konusunda attığımız adımların sonuçlarını aldık. Eğer siyasi çözüm olmazsa, bu kat edilen mesafelerin bir anlamı olmaz. 2018’de siyasi çözüme ağırlık vereceğiz. Cenevre’yi Astana ve Soçi’ye entegre ederek sonuç almayı planlıyoruz. DEAŞ ve diğer terör örgütleriyle mücadeleyi sürdüreceğiz. Katkı sağlayabilecek tüm aktörlerle görüşmelere şimdiden başladık.

YPG’NİN MASADA OLMASI: İran’la birlikte biz YPG’nin katılmasına karşı çıktık. Antalya’da dışişleri bakanları olarak hazırladığımız taslakta, “Soçi’ye kimlerin katılacağına 3 ülke istişare edip ve karar verir” dedik. YPG’nin katılmayacağını teyit ettik. Bir terör örgütünün katılması oradaki muhalefeti sulandırır ve terör örgütlerinin masada olduğu yerde çözüm olmaz. Böyle bir masada zaten biz olmayız. Suriyeli Kürtler var, bunların temsilcisi var. SUK var, Avrupa ülkelerinde yaşayan YPG’nin sürgüne gönderdiği Kürtlerin temsilcileri var. Muhalefetin her yanında Kürtler var. Kürtleri YPG temsil etmiyor. Kürtlerin büyük bölümü orada YPG’ye karşıdır.

YPG’YE SİLAH DESTEĞİ: ABD’nin YPG’ye silah vermesi, işbirliği yapması ilişkilerimizi zedelemiştir, güven bunalımına yol açmıştır. Hazin bir şeydir. Yok SDF, SDG imiş, bunların hepsi makyaj. Bunlara tepki gösteriyoruz. Suriye topraklarının yüzde 25’ini YPG kontrol ediyor ve oraya bir Kürt dahi dönemiyor. Suriye’nin geleceği için verilen hasar, oluşan tehdit ve risk büyüktür.

RUSYA BİZİ ANLIYOR: Rusya ile ABDarasında YPG’yi kullanma konusunda bir rekabet var. Rusya YPG’ye tam destek vermiyor ancak Rusya en azından bizi anlıyor, ABD’ye bu hassasiyetimizi tam anlatamadık. Pentagon’un biraz ağırlığını koyduğunu görüyoruz. Sadece Astana, Soçi ile olmaz. Meşruiyeti bakımından Cenevre süreci ile ikisini entegre edip buradan bir çözüm çıkması gerekiyor.

ABD İLE LİŞKİLER: ABD ile ilişkilerimizde 2017’yi olumsuz bir tabloyla geçirdik. Tüm bunlara rağmen ABD bizim NA TO’da müttefikimiz. ABD ile ilişkilerimizin iyi olması gerekiyor ama bu ABD’ye bağlıdır. Bize yanlışlık yaparsa biz de bunun altında kalmıyoruz; gerekli tepkiyi gösteriyoruz.

RUSYA İLE İLİŞKİLER: Uçak düşürme hadisesi sonrasında konu gündemden düştü; ilişkiler normalleşti. Ticari ve vize meselesiyle ilgili atmamız gereken adımlar var. 2018 içinde ilişkilerimizi karşılıklı saygı temelinde yürüteceğimiz gibi Suriye gibi konularda işbirliğimizi sürdüreceğiz.

S-400’LERİN ALIMI: Biz savunma sistemimizi müttefiklerden de almak istedik ama alamayacağımız yaptığımız müzakerelerle ortaya çıktı. Hem Türkiye’ye bu konuda destek vermeyeceksiniz hem de Türkiye başka ülkelerden aldığı zaman tepki göstereceksiniz. Türkiye NA TO üyesidir ve bağımsız bir devlettir. Kendi kararını verir. Rusya’dan iyi bir teklif geldiği için almayı uygun gördük. Türkiye NA TO’nun önemli bir üyesidir, müttefikidir.

ALMANYA’YA ZİYARET: Almanya ile PKK ’ya yönelik tedbirler alınması kapsamında bu yıl içinde önemli adımlar atacağımızı düşünüyoruz. 6 Ocak’ta Sigmar Gabriel ile Hannover’de bir araya geleceğiz. Bu görüşmenin önemli olduğunu düşünüyorum.

‘ABD’DEN KAÇMAK ZORUNDA KALDI’

FETÖ İLE MÜCADELE: Yurtiçinde olduğu kadar yurtdışında da FETÖ bizim için bir tehdittir. Yurtdışındaki kuruluşlarda FETÖ’nün temsilini engelledik; şimdi sıra geldi AGİT’e. Hangi sivil toplum kuruluşları katılacak katılmayacak belirleyeceğiz. Pek çok FETÖ’cüyü ülkemize getirerek yargıya teslim ettik; 300’ü bulmuştur.

ENES KANTER: Enes Kanter (basketbolcu), dünya turuna çıktı. Singapur, Endonezya, Romanya’yı gezdi; buralardan bizim girişimlerimizle sınır dışı edildi. 10’dan fazla ülkeyi ziyaret edip FETÖ propagandası yapacaktı; buna fırsat vermedik. ABD’ye kaçmak zorunda kaldı. Afrika ülkelerinde bunların peşini bırakmıyoruz.

GÜLEN’İN İADESİ: İlettiğimiz taleplerin hiçbiri ABD tarafından karşılanmadı. Soruşturma bile başlatılmadı. Gerekli delilleri kendilerine ulaştırdık. Darbe girişimini FETÖ, ABD’den yönetti. Kendi ülkesinden yönetilen bir darbe girişimini, kimin nasıl yaptığını ABD bizden daha iyi biliyordur.

ABD İLE VİZE KRİZİ: ABD, Metin Topuz olayından sonra gereksiz bir şekilde vize uygulamalarını kaldırdı, biz de buna karşılık verdik. Anladık ki Metin Topuz çok kritik bir kişi. Niye yerel bir personel bu kadar öneml? ABD bu kararla bizden bir netice elde edeceğini düşündü. Ocak ayının 23’ünde ABD’de bir toplantı olacak. ABD şunu öğrendi: Böyle baskılarla, tehditlerle Türkiye’den bir sonuç elde edilemez. Üst perdeden diyorlar ki: “Taahhüt istiyoruz.” ABD Dışişleri Bakanı Tillerson’a sordum: “Rex, sen ABD’de bir kişiyle ilgili yasal sürecin başlayacağı başlamayacağı konusunda taahhüt verebiliyor musun'” “Hayır” dedi. Ben sana nasıl vereceğim bu taahhüdü' Bu, bir bilgi paylaşımıdır, taahhüt değildir. ABD kamuoyuna da Türk kamuoyuna da yanıltıcı bilgi verilmesini doğru bulmuyoruz.

‘POZİTİF GÜNDEME DÖNERİZ’

AB İLE İLİŞKİLER: 2018’de AB, Türkiye’ye saygı duymayı biraz daha öğrenirse ve eşit bir ortak olarak bizi görürse, değerlendirmelerini de üyelik kriterleri içerisinde yaparsa ilişkilerimiz daha sağlıklı yürür. Türkiye gibi ülkelerde başka türlü sonuç almak mümkün değil. Artık o patronluk taslama devri bitti.

VİZE SERBESTİSİ: 72 kriterin 67’si konusunda sıkıntı yok. Geri kalanla ilgili müzakerelerimiz devam ediyor. Hangi adımları atabiliriz, hangi adımları atamayız, Başbakan’ımıza, Cumhurbaşkanı’mıza arz edeceğiz. Onların verdiği son talimatla bunu AB ile paylaşacağız; cevabı bekleyeceğiz. Türkiye sıkıştığı için oraya buraya yanaşmıyor. Öyle ilkesiz bir tutum içerisinde değiliz. AB ülkeleri, Türkiye’nin önemini daha iyi anlamaya başladılar. Seçim ortamından dolayı aksama oldu. Tekrar pozitif gündeme dönebiliriz. 

‘MEDENİYETLER İTTİFAKINI CANLANDIRACAĞIZ’

BARZANİ VE KUZEY IRAK: Bölgenin dünyaya açılan kapısı Türkiye. Bizim iznimiz olmasa yurtdışına bile gidemez Barzani (Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesud Barzani). Bizimle görüşmek istiyorlar, ilişkileri tekrar kurmak istiyorlar ama biz de bazı şeylerden emin olmalıyız. Ben oluşan boşluğun bazı unsurlar tarafından doldurulduğunu düşünüyorum.

KUDÜS OYLAMASI: BM’deki Kudüs tasarısı oylamasında bazı ülkelerin büyükelçileri New York’tan kaçtı. Bazı ülkelerin büyükelçileri “Tatile gidiyoruz” diye ortadan kayboldular.

HAKAN ATİLLA DAVASI: Davanın seyrini gördünüz. Boş olduğu, siyasi motifli, FETÖ motifli olduğu ortaya çıktı. Başka dava ve iddianamelerin bizim için önemi yoktur. Komedi sahnesine dönüştü. Kimin eli kimin cebinde belli değil. Tamamen ciddiyetsiz bir dava haline geldi.

İTTİFAK YENİDEN: Zorlu geçen bu yılda gerçekten çok yoğun, aktif bir dış politika izledik. Şimdi medeniyetler ittifakını 2018 yılında tekrar canlandırma konusunda İspanya ile anlaştık. Bu yılın sonunda genel sekreter atanacak.

YENİ DIŞİŞLERİ SÖZCÜSÜ: Yeni sözcü, Milano Başkonsolosu Hami Aksoy olacak.

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.