Büyükşehir'de dilek ve temenni tartışması... Soyer'e bir şey soramayacaksak...

YUSUF TOMRUK/EGEPOSTASI - Sakin geçen Mecliste 2005 model bir cenaze aracı Hacıbektaş Belediyesi'ne hibe edildi. İzmir'in tramvay projeleri için bir önceki Başkanı Aziz Kocaoğlu döneminde çekilen krediden kullanılmayan yaklaşık 5,6 milyon liranın IFC'ye geri iadesi hususunda Başkan Tunç Soyer'e anlaşmanın yeniden düzenlenmesi için yetki verildi. 

Önergelerin ilgili komisyonlara gönderilmesi sonrası dilek ve temenniler bölümünde bir önceki Mecliste AK Partili Boztepe ile Başkan Soyer arasında geçen sert tartışma konuşuldu. 

Meclis toplantısına geçmeden konuşan Başkavekili Mustafa Özuslu bir önceki Meclis'te Başkan Soyer'den sonra söz aldığı sırada Boztepe için kullandığı 'uyarı' sözcüğü için özür diledi ve tutunaklardan çıkarılmasını diledi.

Dilek ve temenniler bölümünde konuyu gündeme getiren AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal "Hepimiz dilek ve temennileri konuşuyoruz. Pazartesi günü yapılan birleşimde istenmeyen hadiseler yaşandı. Sayın başkan Soyer öneriniz ve dileğiniz nedir dedi. Bu şekilde sınırlandırmaların olmaması gerektiğini düşünüyoruz.  Meclis üyesi arkadaşlarımızı dilek ve öneri kısmında zorlanmasını doğru bulmuyorum" dedi.

ÖZUSLU: MUHALEFET YOKSA DEMOKRASİ YOKTUR
Soyer’in mevcut gündemle ilgili bir yönetim tarzı izlediğini altını çizen ve gündem dışı konuşmaların meclisi meşgul ettiğini düşündüğü için böyle bir tavır sergilediğini ifade eden Mustafa Özuslu, “Her konuşmada bir dilek temenni beklemek zorunda kalıyoruz. Meclisimizin gündemleri yoğun. Sayın Soyer’in demokrat tavrıyla, meclis üyelerinin hiçbir kısıtlamaya kalmadan herkesin sözünü söyleyip derdini anlatabildiği, eleştirebildiği meclisi yaşıyoruz. Demokrasi, demokrat insanların olduğu ortamda demokrasi vardır. Demokrasi demek muhalefet demektir ve muhalefet yoksa demokrasi yoktur. İzmir Büyükşehir Meclisi gerçekten demokrat ve demokrasinin yaşandığı bir meclistir” dedi. 

BOZTEPE’DEN AÇIKLAMA
Geçtiğimiz tartışmaların yaşandığı konuşma hakkında Uğur Mumcu’dan bahsettiğini ve Soyer’e sorular yönelttiğini belirten Ak Parti Meclis Üyesi Hüsnü Boztepe “Mecliste neyin nasıl konuşulacağını en iyi bilenlerdenim. Grubumuz her madde hakkında konuşabilir. 200 madde varsa bu 200 madde hakkında konuşabilir ama biz yapmıyoruz sadece dilek ve temenniler bölümünde konuşuyoruz. Asla kimseyi yargılamak gibi bir niyetim olamaz. Kimsenin de beni yargılamak gibi bir niyeti olmamalı. Biz Soyer’e bir şey soramayacaksak meclis üyesi olmamızın bir anlamı yok. Whatsapp grubu kuralım orada konuşalım. Belediye Başkanı 3 sene sonra denize gireceğiz diyorsa benimde ne zaman diye sormak benim hakkım" 

AK PARTİLİ HIZAL ‘’DEMOKRASİDEN BAHSEDİYORSAK SINIRLAMA OLMAMALI’’
Dilek ve temmineler Pazartesi yapılan birleşimde istenmeyen hadiseler yaşandı. Çünkü meclisi yöneten sayın Soyer, meclisi yöneten arkadaşlara dileğiniz nedir diye bir söylem yöneltti. Burada bugün bir arkadaşımız Nazım Hikmet'in otobiyografisini okudu bir diğer arkadaşımız ise bir sözünü okudu. Meclis üyesi arkadaşlarımızın bundan sonraki konuşmalarında dileğiniz nedir temenniniz nedir gibi, cümlesinin ardından böyle sözcüklerin konmamasının çok daha doğru olduğu düşünüyorum.

CHP’LI KÖKKILINÇ ‘’ÜSLUP ÇOK ÖNEMLI’’
Soyer’in bir hukukçu olduğunu belirten CHP Grup Sözcüsü Nilay Kökkılınç “Meclisinde bir yönetim tarzı var. Dilek ve temenni yönetiminde de bir kural var. Tabi bazen üslup da çok önemli. Yoksa başkanımızın hakkını vermek istiyorum meclis üyesinin dilek ve temenni kısmında buna uyması gerektiğini söylemesi gayet normaldir.”

'SOYER'E ZATEN BİR SAYGIMIZ VAR'
Kökkılınç’ın üslup meselesine cevap veren AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal “Üslup konusunda yeterince hassas olduğumuz düşüncesindeyim. Unutulmamalıdır belediye başkanından öte meclis başkanı olmasından ötürü sayın Soyer’e zaten bir saygımız vardır. Bu sadece iyi niyetli bir şekilde söylenmiş bir cümleydi. Demokrasiden bahsediyorsak bir kısıtlama olmaması yönündedir. Dileğimiz ne midir. Dileğimiz bundan sonra da dileğiniz nedir öneriniz nedir gibi bir sınırlamanın olmamasıdır. Üslup ve saygı konusunda da bir sıkıntımız olmadığını düşünüyorum. Dönem dönem elbet karşılıklı tartışmamız ve ses yükselmelerimiz oldu, ancak üslup ve saygı konusunda bir sorunumuz olmadığını düşünüyoruz” cevabını verdi.