Dolar 32,3254
%0.23
Euro 34,9232
%-0.56
Altın 2.306,970
%1.29
Bist-100 9,08
%3.1

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Başdanışmandan muhalefet çıkışı: Yok

Başdanışmandan muhalefet çıkışı: Yok

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Ayşe Türkmenoğlu, "Türkiye'de yaşanan referandum süreci diğer ülkeleri ilgilendirmez. Bu bizim iç işlerimiz, sistem değişikliğimiz sizi neden ilgilendiriyor. Almanya, Avusturya ya da Hollanda'da bir sistem değişikliği olsa Türkiye buna ne kadar müdahil olur" dedi.

  • Ege Postası
  • 16.03.2017 - 15:08

İzmir'e çeşitli temaslarda bulunmak için gelen Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Ayşe Türkmenoğlu, Konya hemşehri dernekleriyle kahvaltılı toplantıda buluştu. Toplantıya, İzmir Vali Yardımcısı Cemil Özgür Öneği, AK Parti Karabağlar İlçe Başkanı Kazım Erten, Kestanepazarı Öğrenci Yetiştirme Derneği Başkanı Hasan Dayhan, İzmir Konyalılar Derneklerinin yöneticileri ve çok sayıda Konyalı katıldı. Toplantıda konuşan Türkmenoğlu, halkoylaması hakkında bilgi verdi. Yaşanan süreçte halkı bilgilendirmek için televizyon programları ve STK'ların davetlerine katıldıklarını belirten Türkmenoğlu, "Amacımız Anayasa değişikliğini doğru şekilde anlatmak. Televizyonlar ve gazetelerden takip ediyorum. Bu değişiklik korku salarak, yalan beyanlarla bazı kişiler tarafından anlatılmaya çalışılıyor. Ben de diyorum ki; Ne olur dümdüz ne getirdiğini anlatalım, vatandaş kendisi karar versin. Gittiğimiz yerlerde doğruları anlatıyoruz, takdir vatandaşın. Sonuç ne çıkarsa çıksın başımızın tacı olacak" diye konuştu.

"AVRUPA ÖRNEĞİNİ GÖRDÜNÜZ"
'Tek adam' eleştirilerine de değinen Türkmenoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: 

"Bizim inancımız, demokrasi değerlerimizi, gelenek ve göreneklerimiz tek adamlığa karşı. İstişareye çok önem veriyoruz. Türkiye'nin demokrasisini bu kadar hafife almamak lazım. Türkiye Tanzimat'tan bu yana demokrasi mücadelesini zaten verdi ve dünyaya örnek olabilecek bir duruma geldi. Avrupa örneğini gördünüz, demokrasi, temel hak ve özgürlükler konusunda bize ders vermeye çalışıyorlardı. Görüntüler bizi dehşete düşürdü. Aslında yaşananları vatandaşlarımız anlatıyordu, ama bu şekilde canlı canlı izlemek hepimizi üzdü. Bunlar bize üst perdeden bakan ülkelerdi. Bu ülkeler terör örgütlerine, askeri, siyasi ve ekonomik anlamda bütün desteği dünyanın gözü önünde yapıyorlar."   

"BU BİZİM İÇ İŞLERİMİZ"
Türkiye'de yaşanan referandum sürecinin diğer ülkeleri ilgilendirmediğini söyleyen Türkmenoğlu, "Bu bizim iç işlerimiz, sistem değişikliğimiz sizi neden ilgilendiriyor. Almanya, Avusturya ya da Holanda'da bir sistem değişikliği olsa Türkiye buna ne kadar müdahil olur. Kendi vatandaşlarının kararı der geçeriz. Ama Türkiye'nin aslında ne kadar doğru bir yolda olduğunu gösteriyor onların tepkileri. Biz istiyoruz ki, Türkiye'nin geleceğinde artık siyasi belirsizlikler, ekonomik krizler yaşanmasın, terör tamamen bertaraf edilmiş olsun. Türkiye 2023, 2071 hedeflerine şu anki sistemde tökezleyerek gidiyor. Ayağına pranga vurulmuş durumda. Zaman zaman bürokrasi, yargı ve askeri darbelerle Türkiye'nin önü sürekli kapatılmaya çalışıldı" diye konuştu.  

"TÜRKİYE'DE GÜÇLÜ BİR MUHALEFET YOK"
Türkiye'de güçlü bir muhalefetin olmadığını ifade eden Türkmenoğlu, şöyle dedi:

"Son 15 yıl içinde muhalefetin AK Parti'ye karşı geliştirebildiği çok fazla bir tez ya da  hizmet noktasında önde olabileceği bir şey yok. Muhalefeti de çalıştıran Cumhurbaşkanımızdı. Çünkü muhalefet güçlü olursa iktidar çok daha iyi çalışır. Ama maalesef bunu yaşamadı Türkiye. Belki Türkiye'nin en büyük kayıplarından birisi bu; gerçek anlamda güçlü bir muhalefetin olmaması."

YASALARI SADECE MECLİS ÇIKARACAK
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin asli görevinin yasa çıkartmak olduğunu hatırlatan Türkmenoğlu, mevcut sistemde mecliste katılımcı, çoğulcu yasalar çıkartılamadığını anlattı. Türkmenoğlu, "Bir milletvekili kendi başına yasa teklifi verebilir ancak, hükümetten destek almadan o yasanın meclisten çıkması, çıkmayı bırakın meclis gündemine gelmesi bile söz konusu değil. Ama yeni anayasa değişikliği ile birlikte milletvekilleri çok daha aktif çalışacaklar, yasama ile ilgili iradeleri çok daha rahat bir şekilde yerine getirecekler. Hükümetin kanun teklifi yetkisi kaldırılacak. Sadece mecliste milletvekilleri yasa tasarısı teklifi verebilecek. Şu yaşadığımız durumda hükümetten gelmediği sürece ya da hükümetin desteğini almadığı sürece hiçbir tasarının çıkma ihtimali yok. Mevcut sistem meclisi bypass etmiş oluyor. Yeni sistemde yasalar görüşülürken hiçbir şekilde milletvekilleri dışında bakanların ya da cumhurbaşkanının talimat verme, müdahale etme yetkisi yok. Cumhurbaşkanı sadece bütçe kanunu tasarısını verebiliyor o kadar" dedi. 

20 YAŞINDA EMEKLİLİK MÜMKÜN DEĞİL
Kılıçdaroğlu'nun 18 yaşında milletvekili olan kişinin 20 yaşında emekli olacağı eleştirisini hatırlatan Türkmenoğlu, şöyle konuştu:

"Böyle bir şey mümkün değil. 2 yıl kesintisiz milletvekilliği yapan kişi milletvekili emekliliğinden yararlanma hakkını kazanacak. Ama işlevsel olması için vatandaşlarımız gibi normal çalışma süresini doldurması gerekiyor. Yani 65 yaşından sonra bu hakkını kullanacak. Yaşını ve primini doldurursa bu hakkını kullanabilir.

GENÇLERLE BULUŞTU
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Ayşe Türkmenoğlu, İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü'nde (İYTE) düzenlenen söyleşiye katıldı. Öğrencilerle bir araya gelen Türkmenoğlu, referandum süreciyle ilgili bilgi verdi. Kendi kızını da göz önünde bulundurarak gençlerin idealist olmadığını düşündüğünü belirten Türkmenoğlu, "İtiraf ediyorum 15 Temmuz'a kadar gençlerimizin çok fazla idealist olmadığını düşünüyordum. Y kuşağı diyorlar. Sadece internetteler, alışveriş yapıyorlar diyordum kızımdan da yola çıkarak. Ama 15 Temmuz'da gençlerimiz tankların önünde, demokrasi için  vatanın bölünmez bütünlüğü için 18 yaşının altında şehit oldular. Bu gençlerimiz televizyon başından olayları izleyebilirdi. Türkiye'nin işgal eylemi altında kaldığını gördüler. Normal bir darbe değil Türkiye'yi işgal eylemiydi" dedi. 

"DARBE DEĞİL İŞGAL PLANIYDI"
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne gelen misafirlerinin yoğun güvenlik önlemi nedeniyle sitem ettiğini söyleyen Türkmenoğlu, "Ben de ancak buraya havadan bir şey yapılabilir, o da çok zor. Çünkü Türkiye'nin başkentindeyiz diye düşünüyordum. Ordumuz güçlü bir ordu, meclisimiz, külliye, Ankara'nın hiçbir yerinde bir şey olamaz. Ordumuz onları alaşağı eder diye söyledim. 3-4 gün sonra yaşananları dehşet senaryosu yazmak isteyen biri bile düşünemez. Yapılan bir darbe değil, işgal planıydı. Ordunun içindeki asker kıyafetli hainlerle iş birliği yapıp ülkemizi yönetmeye çalışmaktı. Şu dönem Türkiye'nin beka mücadelesi verdiği dönemlerden birisidir" dedi.  

"AB ÜYELİĞİ VATANDAŞIN UYGULAMASINA SUNULABİLİR"
Anayasa değişikliği ihtiyacını son dönemde yaşananların ispat ettiğini söyleyen Türkmenoğlu, "Avrupa Birliği müdahale etmeye çalışıyor. Türkiye 50 yıldır Avrupa Birliği kapısında. Henüz üye olmadı. Biz uyum yasaları çıkartmak için yıllardır çalışıyoruz. Bunların amacı, demokrasinin, temel hak ve özgürlüklerin standardının yükseltilmesiydi. Kazancımız bu oldu. Ancak Avrupa Birliği de artık bizim şu aşamadan sonra olmazsa olmazlarımızın arasında mı değerlendirmek lazım. Belki de vatandaşın oylamasına sunulacaktır. Gerekli mi, gereksiz mi diye. Çünkü eşyanın doğasına aykırı, 50 yıllık bir müzakere süreci geçiriyor ve hala oyalanıyorsunuz" dedi. 

"AB ÜLKELERİ TELAŞLI"
AB ülkelerinin Türkiye'deki referandum ile ilgili çok telaşlı olduğunu belirten Türkmenoğlu, "Türkiye sizin birlik üyeniz değil. Türkiye kendi halinde, dünyanın 16'ncı ekonomisi olan ve 10'uncu ekonomi olmaya oynayan bir ülke. Demokrasinin standardının yükseltilmesi için çalışan bir yönetim var. Meclisimizde vatandaşlarımızın yüzde 88'e yakını temsil ediliyor. Sandık başına gitme noktasında AB'ye göre daha duyarlıyız. Türkiye'deki anayasa değişikliğini engellemek için her türlü girişimde bulunuyorlar. Hollanda'da yaşanan Birleşmiş Milletler Sözleşmesi'nde geçen insan temel hak ve özgürlüklerine aykırı" dedi. 

HOLLANDA'DA YAŞANANLAR NAZİ FİLMLERİNİ HATIRLATTI
Hollanda'da yaşananların kendisine Nazi filmlerini hatırlattığını anlatan Türkmenoğlu şöyle dedi:

"SS subayları köpeklerle Yahudileri kovalıyorlardı filmlerde. Hollanda'da yaşananlar bana bunu hatırlattı. İnsan haklarının kutsal görüldüğü, özgürlüklerin yaşandığı Hollanda'da durmak dışında hiçbir şey yapmayan insanlara, köpek ve copla saldırdılar. Ve bize onlar bizim vatandaşımız dediler. Türk vatandaşı, çifte vatandaş ya da Hollanda vatandaşı, fark etmez. Hangi kökene ait olursa olsun, insan hakları beyannamesine uymayan davranışlar için uyardık. Alt metinde, 'bunlar bizim vatandaşımız gerekirse köpekle ısırtırız, atla ezeriz, suyla ıslatırız size ne' deniyor. Bize siz haddinizi bilin siz bizim iç işlerimize karışamazsınız dediler. Ancak onlar bizim iç işlerimize karışmayı kendilerine hak görüyorlar. Irak'a demokrasi getireceğiz diyenler, tarumar edip çıktılar. Şimdi gözleri Türkiye'de. Vatandaşımız bunlara en güzel cevabı sandıkta verecektir. " (DHA)

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.