Dolar 32,5536
%0.12
Euro 34,9033
%0.69
Altın 2.437,880
%0.21
Bist-100 9.645,00
%-0.5

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Aytun Çıray çağrısını TV35'te yineledi: Türkiye çapında karantina şart!

Aytun Çıray çağrısını TV35'te yineledi: Türkiye çapında karantina şart!

Gün Ortası programında Cumhurbaşkanı Erdoğan’a seslenen İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Dr. Aytun Çıray, taksit taksit karantina yönteminin yanlış olduğu uyarısında bulundu. İYİ Partili Çıray, Cumhurbaşkanına seslenerek Türkiye çapında karantina alınması gerektiğini söyledi.

  • Ege Postası
  • 01.04.2020 - 13:39

EGEPOSTASI- İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Aytun Çıray, Cumhurbaşkanına, çağrısını,  “Sayın Cumhurbaşkanına çağrıda bulunuyorum şimdi. Çünkü bu sistemde tek muhatap sayın Cumhurbaşkanı. Muhatap olarak kendisine diyoruz ki, size neyi ne kadar anlattıklarını bilmiyoruz. Ama vahametin farkında mısını? Türkiye’ye karantina lazım. Türkiye çapında karantina lazım. Taksit taksit karantina olmaz. Bütün tedbirler bir bütünlük içinde bir kerede ve kararlılıkla alınır” sözleriyle yaptı.

Biz olsak 15 Ocak’ta tüm tedbirleri alır ve…

“Ben de diyorum ki bunun başarısı da sizin olsun ama lütfen böyle parça parça almayın” diyen İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Dr. Aytun Çıray, İzmir için yaptığı karantina şart açıklamasını da yineledi.

İzmir’de karantina şart, niçin zaman kaybettik'

Çıray, “18 Mart’tan bu yana zaman geçti. Dedim ki İzmir’de karantina şart. Tek beyanatı ben verdim. Elimde resmi bilgi yok ama. O gün bana herkes cevap verdi, İzmir’de böyle bir şeye gerek yok diye. Ertesi gün 30 tane vaka vardı. Niçin zaman kaybetti? Bana sorarsanız biz ülkeyi yönetiyor olsaydık biz 15 Ocak’ta bu tedbirlerin tümünü alıp Türkiye’yi rahatlatırdık. Tıpta koruyucu hekimlik diye bir şey var. İnsanları biz hasta olmadan önce korumalıyız” dedi.

AÇIKLAMANIN SATIR BAŞLARI:

Türkiye bugüne kadar har vurup harman savurdu. İSRAFI iktidar zanneden bir siyasi anlayışın Türkiye’yi getirdiği nokta maalesef halkından para istemesidir. Sadece bir bağış olarak almayacağım başka amaçlarla kullanılacağı da ortaya çıktı. Önce bir genelge yayınlandı. Botaş çalışanlarını mecburi bağışa tabi tutuyor. Bu bağışlar ve buna benzer eylemler zorunlu hale getiriliyor. Bugün milli eğitim çalışanlarından bağış toplanarak dekontlarının kaymakamlıklara ve il müdürlüklerine verilmesi istendi. Bu şu demektir, adı konmamış bir memur maaş kesintisidir. Ne yazık ki bu devlet maliyesinin iflası demektir.

Bu, Türk halkını enayi yerine koymaktır

50 milyar dolar Suriyelilere harcayacaksınız, Ukrayna’ya 200 trilyon para vereceksiniz, Afrika ülkelerine yardımlarda bulunacaksınız, hala hemen İspanya’ya yardımda bulunacaksınız, ama Türk halkından para isteyeceksiniz, bana para ver diyeceksiniz. Bu ne demektir biliyor musunu? Çok özür dileyerek söylüyorum, Türk halkını enayi yerine koymaktır. Bu kabul edilemez. İkincisi, zorla bağış olmaz. Eğer devletin paraya ihtiyacı varsa öncelikle bu israf politikasından vazgeçilmeli.

Sayın Cumhurbaşkanı Çankaya Köşkü’ne taşınsın

Sayın Cumhurbaşkanı Çankaya Köşkü’ne taşınmalı. Atatürk dahil tüm cumhurbaşkanları oraya sığdı. Birçok vakıf var, İstanbul ve Ankara büyükşehir belediyelerinden buralara para akıtmışlar. O vakıfların mal varlıklarını alsınlar bu işlerde kullansınlar. Yani ince ayarlı politikayla memurlardan maaş kesintisine dönüşmeye başladı bu bağış.

Soyer’e hak veriyorum çünkü….

Türkiye bir kanun devleti ise sayın Tunç Soyer’e hak veriyorum. Belediyelerin yardım toplayıp halka vermesi görevidir. Hükümet belediyeleri devreden çıkaracağına tam aksine belediyelerle işbirliği yapmalı. Ama esas problem şu, bu süreçte belediyeler çok öne çıktı. Bunun nedeni de devleti yönetenlerin ipi ellerinden kaçırmalarıydı.

İş belediyelere düştü ancak…

Ne yazık ki iş belediyelere düştü. Adana belediye başkanı çok önemli bir karar almış. Çok büyük kapalı alanı karantina hastanesine dönüştürme noktasında karar almış. Bence çok önemli ciddi bir karar. Kendisini tebrik ediyorum. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı da hastane alanı ayırdı ve günlerdir çağrı yapıyor. Atatürk havalimanını derhal sahra hastanesi yapın. İhtiyaç olursa hazır olur dedi. Aynı şekilde İzmir de iş insanlarının da desteğiyle Sayın Tunç Soyer büyük bir gayretle halka yardım etmeye çalışıyor. Milletin rahat etmesinden niye rahatsız oluyorla? Biz bu belediye başkanlarını seçmedik m? Olağanüstü şartlardan geçiyor ülke.

30 Ocak’ta çağrıda bulunmuş, araştırma önergesi vermiştik

Bu kriz daha başlamadan önce geçmişteki devlet deneyimi bilgimizle, siyasetçi kimliğimizin dışında 30 Ocak’tan itibaren bu hükümete çağrılarda bulunduk. 30 Ocak’ta dedik ki, araştırma önergesi verdik AKP MHP oylarıyla reddedildi. İnsan sağlığıyla ilgili tedbir alınmalı. Tedbirler iyi ama yetersiz dedim. Günlerce bekledik. 11 Mart’ta tek vaka yok iddiasındaydılar. Ben dedim ki, eğer bu pandemi ise Türkiye’de vaka olmaması imkansız. Bu sıkıştırmamın üzerine hükümet adına sayın bakan çıktı ve bir vaka var dedi.

İnsan sağlığı konusunda neden sansür uyguluyorsunuz'

Taksit taksit karantina olmaz. Bütün tedbirler bir bütünlük içinde bir kerede ve kararlılıkla alınır. Ama görüyorsunuz. Vatandaşları umreye gönderdiler. Bu yetmiyormuş gibi geriye dönüşte karantinaya almadılar. İbadetlerimizi evlerimizde yapabiliriz. Hepimiz Müslümanız. Ama çok geç karar alındı. Maçların ertelenmesiyle ve Sayın Dündar’ın sayın Terim’in açıklamasıyla bir hafta on gün yalvardı. Beni üzen şey sizin gibi birkaç mecra olmasa, bizi siyaseten sansür edebilirsin hadi ama insan sağlığı konusunda niye sansür uyguluyorsun'

Cumhurbaşkanına çağrıda bulunuyorum, köşke taşınmalı

Sayın Cumhurbaşkanına çağrıda bulunuyorum şimdi. Çünkü bu sistemde tek muhatap sayın Cumhurbaşkanı. Muhatap olarak kendisine diyoruz ki, size neyi ne kadar anlattıklarını bilmiyoruz. Ama vahametin farkında mısını? Türkiye’ye karantina lazım. Türkiye çapında karantina lazım.

Başarısı sizin olsun ama lütfen parça parça tedbir almayın

Sokağa çıkma yasağı Türkiye çapında karantina tedbirlerinin bir parçasıdır. Tıbbi tanımlaması Türkiye çapında karantinadır. 18 Mart’ta verdiğim röportajda hemen şimdi, 21 gün karantina ilan edin, Türkiye’nin halini görelim diye çağrıda bulundum. Buna da cevap alamadım. Yetkilileri arıyorum. Birçok kişiyle görüşüyorum. Yok canım evham ediyorsun diyorlar. Ertesi gün benim söylediklerimin bir kısmını söylüyorlar. Ben de diyorum ki bunun başarısı da sizin olsun ama lütfen böyle parça parça almayın.

İzmir’de de karantina şart demiştim

18 Mart’tan bu yana zaman geçti. Dedim ki İzmir’de karantina şart. Tek beyanatı ben verdim. Elimde resmi bilgi yok ama. O gün bana herkes cevap verdi, İzmir’de böyle bir şeye gerek yok diye. Ertesi gün 30 tane vaka vardı. Niçin zaman kaybetti? Bana sorarsanız biz ülkeyi yönetiyor olsaydık biz 15 Ocak’ta bu tedbirlerin tümünü alıp Türkiye’yi rahatlatırdık. Tıpta koruyucu hekimlik diye bir şey var. İnsanları biz hasta olmadan önce korumalıyız.

Vaka sayısı çoğalsın bakarız, böyle kumar olabilir mi'

Efendim bekleyelim, vaka sayısı çoğalsın bakarız. Böyle bir kumar olabilir m? Bizim görevimiz bir kişi iken iki kişi yapmamak. Buna gayret etmek. Ne yazık ki zaman kaybettik. Bu basiretsizlikten dolayı.

Doktorlar olmazsa sağlık sistemi çöker

Sağlık personelinin hastalanması kadar Türkiye için riskli bir şey yok. Çünkü onlar olmazsa sağlık sistemi çöker. Amacımız sağlık sisteminin çökmesini önlemek ve zaman kazanmak.

Öğrendim ki bir aile hekimini görevden almışlar, kınıyorum

Dün öğrendim ki bir aile hekimini sizi Allah’a havale ediyorum dediği için görevden almışlar. Bütün milletin balkonlara çıkıp doktorları ve sağlık personeli alkışladığınız zamanlarda bu yapılanı kınıyorum.

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.