Dolar 32,5004
%0.08
Euro 34,6901
%-0.12
Altın 2.496,860
%0.5
Bist-100 9.693,00
%1.77

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Aytekin Tunus'tan TV35'te çok konuşulacak 'Burak Oğuz' açıklamaları: Baratalı faydalı olur demişti

Aytekin Tunus'tan TV35'te çok konuşulacak 'Burak Oğuz' açıklamaları: Baratalı faydalı olur demişti

TV 35 ekranlarına konuk olan CHP Konak İlçe eski Başkanı Aytekin Tunus, FETÖ terör örgütü ilişkisi nedeniyle tutuklanan Burak Oğuz’un kendi döneminde Konak ilçe üyesi olduktan sonra, milletvekili aday adayı olduğu süreçte, Oğuz hakkında kendisine gelen cemaat üyesi uyarılarını dikkate alıp genel merkeze bildirdiğini ve aday olmasını engellediğini aktararak başına gelenleri anlattı. Tunus'tan çok konuşulacak 'Burak Oğuz' açıklamaları

  • Ege Postası
  • 22.01.2020 - 16:15

EGEPOSTASI- TV 35 ekranlarında yayınlanan 8. Gün programına konuk olan CHP Konak İlçe eski Başkanı, Kent A.Ş eski Yönetim Kurulu Başkanı Aytekin Tunus, CHP’den aday olup Urla Belediye Başkanı seçilen ancak yakın zamanda FETÖ terör örgütü ile ilişkisi nedeniyle tutuklanan Burak Oğuz ile ilgili genel merkeze kadar giderek uyarıda bulunması nedeniyle hakkında karalama yazısı yazılıp, açık delillere karşın mağdur olduğu davadan ceza aldığını söyledi.

FETÖ terör örgütü ile ilişkisi nedeniyle tutuklu olan Burak Oğuz’un 2011'de kendi döneminde Konak ilçe üyesi olduğunu, üyeliği hakkında deneyimli siyasetçi, CHP İzmir eski Milletvekili  Bülent Baratalı’nın da olumlu görüş bildirdiğini belirten CHP Konak İlçe eski Başkanı Aytekin Tunus, o dönem milletvekili aday adayı olan Burak Oğuz hakkında kendisine gelen ‘cemaat mensubu’ uyarılarını dikkate aldığını, Oğuz ile defalarca konuşup kamuoyunu ve kendilerini tatmin edecek bir açıklama yapmasını istediğini ancak Oğuz’un bundan kaçtığını dile getirerek, bu nedenle Burak Oğuz’un adaylığının sakıncalı olabileceğini genel merkez yetkililerine bildirdiğini ve Oğuz’un o dönem aday yapılmadığını söyledi.

Burak Oğuz’un aday olmamasının ardından kendisinden intikam alacağını söylediğini anlatan CHP Konak İlçe eski Başkanı Aytekin Tunus, ardından asılında mağduru olduğu basit bir davayla ilgili sürecin nasıl çetrefilli ve beş somut delil ve mahkemenin bilirkişi raporlarına karşın kendisine ceza verilen bir sürece dönüştüğünü anlattı.

Umarım her şey açığa çıkar

Tunus, o dönemi ve mahkeme sürecinin tüm ayrıntılarını tek tek dile getirerek, “Oğuz’un intikam söylemleri bana geldi. Ben ciddiye almadım. Ön kesme neymiş gibi söylemleri olmuş. Ben partide sevilen sayılan işini yapan bir insanım bana ne yapabilir' Hiçbir delilimizi kabul etmiyorlar, üç tane heyet değişti, tanıklarımızı dinlemeyi kabul eden heyetin hiçbiri diğerinde yok. Hemen savunma. Birer hafta arayla celse verdiler. Bana verilen cezalarla ilgili kim olursa olsun bir hukukçu bir delil koysun hayatımı, her şeyimi feda edeceğim, bağışlayacağım. Suç yaratıldı bana. İlahi adalete inanıyorum. Yine de adalete inanıyorum. Ahlaklı, onurlu hukukçular olduğunu düşünüyorum. Ama benim üzerimden adeta tank geçti. Çok sıkıntılı dönemlerim oldu. Ama şu bilinmeli, Atatürk’ün devrimleri ışığında her türlü bedeli her zaman ödemeye hazırız. Hiç tırsmayız. Umarım kimsenin başına gelmez. Umarım her şey bir gün açığa çıkar” diye konuştu.

PROGRAMIN SATIR BAŞLARI:

CHP’de yarışın var olması anlamlı ve değerli. Yarışlar bittikten sonra kazanan kaybeden el ele kol kola girip kazananın CHP olduğu görüntüsüyle meseleyi sonuçlandırdı. CHP’de kavgalar, gürültüler süreci geride kaldı. Hayatın içindeyiz. Başka siyasi partiden olan arkadaşlarla da zaman zaman görüşüyoruz. Sizdeki yarış çok değerli diyor. Birçoğu salona bile giremiyor. Diğer siyasi partilerde özellikle AK Parti, MHP’de kendiliğinden oluşan bir iradenin salona girip biz de bu projelerle aday olmak istiyoruz deme şansı yok. CHP’deki bu yarışma kültürünün eksiklerine rağmen demokrasimiz açısından çok değerli olduğunu düşünüyorum.

CHP iktidarı ışığı görülüyor bu ülkede

Bütün örgütte iktidar havası var. İç meseleler konusunda bir kavga ve ayrışma lüksü olmadığının herkes bilincinde. Herkes vatandaşın teveccühünü saygıyla karşılayıp o sürece katkı koymaya çalışıyor. Sadece İzmir değil bütün ülkede bu yaygın bir kanaat. CHP iktidar ışığı görülüyor tüm ülkede.

Vatandaş artık görüyor

CHP’deki iktidar ışığını gören, en çok üye kaybının olduğu parti AK Parti. Buradan artık bir şey olmaz diyor vatandaş. Haline, ekonomiye, sokağa, pazara bakıyor ve tıkandığını görüyor. CHP başarılı şekilde yerel yönetimlerde ülke standartlarının üzerinde işler yapıyor. Genel başkanın asgari ücret çıkışı da anlamlı. Vatandaş artık görüyor.

CHP bu memleketin çimentosu

Çözümler üreten bir CHP var artık. Sorunu ifade edip çözüm sunan bir CHP var artık, vatandaş da bunu artık görüyor. Emeklilik, işsizlik, emeklilikle ilgili sorunlarına yönelik çözüm öneriyor. CHP’nin her alanla ilgili bir çözümü var, her yurttaşla ilgili çözümü var. CHP’nin değerini aslında herkes biliyor. Sadece iktidara geleyim diye manipülasyon yapma derdi yok. CHP bu memleketin çimentosu. 1 Mart tezkeresinin yıldönümü olacak kısa süre sonra. 65 bin Amerikan askerinin ülkemizde konuşlandığını düşünün. Irak’tan çıkmadı Amerikan askeri. Bu ülke için ne kadar gerekli olduğunu CHP’nin görmek lazım.

Her zaman ikinci bir aday da çıkabilir

Tek adayla da çift adayla da gidilebilir il kongresine. Örgütte konsensüs oluştuğu zaman, bu adayla devam edelim denildiği zaman, ki bunun birçok örneği var, burada en doğru verimli üretken yönetimi oluşturmak. Gayet tabi mümkün. CHP tek aday olacak diye bir standart da yok. Her zaman ikinci bir aday da çıkabilir.

CHP’de seçimler, tercihler talimatla olmaz

İlçe kongrelerinde çoğunlukla çift adayla gidildi. Çift adayla gitmek her zaman faydalıdır. Ama bazen bu yarış ayrışmayı getirecekse, böyle bir öngörü varsa, bunu önlemek adına uzlaşı arayışı olabilir. Demokrasilerde bu da bir seçenek. Tabloyu görüyoruz. 8’ine kadar vade var dahi. CHP’DEKİ seçimler, tercihler talimatla olmaz. Bekleyip göreceğiz. Mevcut il başkanı başarılı çalışmalar yaptı. Devam edebilir, etmelidir de. Başka aday çıkıp farklı projeler ortaya koyar, delege onu tercih ederse ona da kimse bir şey diyemez.

Aklı selim hiçbir insan CHP ve FETÖ’yü ilişkilendiremez

Aklı selim aklı başında algıları normal çalışan hiçbir insan CHP ile FETÖ’yü ilişkilendiremez. Bütün cemaatler CHP’ye saldırıyor, modern Cumhuriyet’i kurduğu için. Kime yaptırıyorlar, tarikatlara, cemaatlere yaptırıyorlar. Hem de camilerde. Bu tip yapılanmaların içinde yıllardır CHP aleyhine işler yapılıyor.

Belli ki devlet bu şahsı izlemiş ancak…

Belli ki devlet bu şahsı izlemiş. Demek ki en azından bu yerel seçimler öncesinden de izlemiş, tespit etmiş. Niye bir işlem yapmamı? Başkan olsun sonra alayım ve CHP’ye yükleneyim. Şüphesiz orada bir sıkıntı var. Tüm adayları tek tek şey yapamıyorsunuz. Aday olabilir denildiğinde geliyor aday adayı oluyor. Bunu önleyecek olan devletin kurumları. Kişinin beyanı benim ilgim yok, bana iftira atıyorlar şeklinde.

Sayın Baratalı faydalı olur demişti

Ülkenin gündeminde bilerek tutulan bir arkadaş. Benim dönemimde gelip üye olmasıyla ilgili söyleyeceklerimiz var. 2010 yılında bu arkadaş partimize üye oldu. İlçeden içeri girip kimliğini göstermek ve formu doldurmak suretiyle herkes üye olabilir. O dönem yanılmıyorsam sayın Baratalı, Urlalı bir arkadaşın olduğunu, mali müşavir olduğunu, partide faydalı olur dediğini anımsıyorum. Kaydedebilirsiniz demişti. Bize geldi üye yaptık. Kibar ve beyefendi, iyi giyimli, iyi konuşan bir arkadaş. Biz birbirimizi iyi tanırız. Eğitimsiz bir CHP’li de de eğitimli CHP’lide de sosyal birikim yüksektir. Sayın Kılıçdarolğu döneminde eğitimli kesimden yoğun bir geliş vardı. Baykal’dan sonra. O dönem biz de başarılı ve etkin bir ilçe başkanlığı dönemi yaşadık. Bu arkadaşımız da geldi üye oldu. Son derece uyumlu, arkadaşlarla iyi irtibat kurdu. Yönetici arkadaşlarımızla görüşüyordu. Bizlerle arkadaş oldu. Sohbet ettik, oturduk zaman zaman. Çok bir şey hissetmedim. Genelde dinleme pozisyonunda olan bir arkadaştı.

Oğuz’a tatmin edecek açıklama yap dedim, ık mık etti

Bu arkadaşımız geldikten sonra uyumlu biriydi. Sonra aday adayı oldu. 2011 seçimlerinde. O noktada değişik kesimlerden, kişilerden bu arkadaşla ilgili söylemler geldi bana. Cemaat mensubu olabileceğini söylediler. Çağırdım bugün. Sen geldin, çalışkan da bir arkadaşsın, katkı da koyuyorsun ama söylentiler var. O zaman ekonomik gücü de iyi olduğunu bir arkadaş, yerel basınında da yazılar yazıyor falan, sen bizi ve kamuoyunu tatmin edecek açıklamalarda bulun. Bizim CHP ilkelerini kabul ediyorsan yapacak bir şey yok. Ama ben genel başkanı temsil ediyorum, bizi tatmin etmen lazım dedim. Ik mık etti, gitti. Bir süre sonra on gün sonra tekrar iletişimimiz oldu. Ben rahatsız oldum. Burak bey, şahsınızla ilgili derdim yok, hep nezaketle birbirimize davrandık. Ama bu işin açığa kavuşturulması lazım. Lütfen bu konuda neden imtina ediyorsunuz dedim. Bir şey söylemedi. Söylemeyince ben çok net şekilde karşı durdum. Aday adaylığı döneminde de, o zamanki yönetici arkadaşlarımın hepsi şahit.

Ben net tavır koyarak aday olmasının ‘sakıncalı’ olacağını söyledim

Ben çok net tavır koyarak bu iş aydınlığa kavuşmadan ve ben buradayken hiçbir şey olamayacağını yüzüne söyledim. Bunu bu noktada il başkan yardımcımız Azmi Kumova ile Ankara’ya giderek, o dönemin yöneticilerinden Bihlun Tamaylıgil ve Nihat Matkap ile paylaştım. Böyle bir şaibe olduğunu, aday olmasının sakıncalı olacağını söyledim.

‘Ön kesmenin ne olduğunu ona göstereceğim’ diyormuş ve…

Bugün suçlayanların kol kola gezdiği bir dönemdi o zaman. Niye uyarılmadı deniyor bugün. O dönem herkes bu FETÖ’nün gümbür gümbür geldiğini, ülkeyi ele geçirmeye çalıştığını söylemedi m? Sonra aktardıktan sonra geldik ve bu arkadaş aday olmadı. Sonra seçim süreci bitti. Bana karşı kin ve nefretini gözlerimle gördüm. Daha çok belli insanlarla takılıyor, benim olmadığım dönemler ilçeye gelmeye çalışıyor. Bir iki kişiden duyuyorum, ön kesmenin ne olduğunu ben ona göstereceğim diyormuş. Ama ben görevimi yaptım. Ben Atatürkçüyüm, CHP’liyim deseydi televizyonlara. Söylemedi. Söylese hiçbir şey demez, destek olurdum. Söylemeyince ben çok net tavır koydum. Tavırlarından hiç vazgeçmedi ama.

Tunus, mahkeme sürecini anlattı

Mahkeme şunun için açılmıştı. Benim lojistik firmam var. 2007 yılında OPet taşımasını yapıyordum. Bir kamyon yağımı çaldılar. Hemen savcılığa suç duyurusunda bulundum. O çete ceza aldı. Sonra bir gün bu çetenin mensubu, hırsızların yeri şurada, sizin komşularınız olan şu kişiler yardım etti, bunların ilişkisi de  tamamen dosyada. Komşularım. Ciddi zararım söz konusu, ticari itibarım söz konusu, malımı geri getirin dedim. Bu arkadaşlar gitmişler malı çalan, alan, satan, yardım eden iletişimlere girmişler birtakım, birbirlerinden para almaya çalışmışlar. Birileri kendi yükünü hafifletmek için malın hukuki alacaklısı ben olduğum için ismimi dosyada geçirmiş. Ben bu davadan ceza almayacağımı düşünüyorum. Mahkemelere gidiyorum, çünkü elimde bir sürü veri var. Sonra buradan iki tane suç oluşturuldu, suç sipariş edildi. İşin mağduruyum, malım çalındı, param gitti ama sanki hukuki alacağını zorla almaya çalışan adam pozisyonuna sokulmaya çalışıldım. Dava devam etti, cezalandırıldım, Yargıtay’a gönderildi. Şaka gibi. Sonra Yargıtay cezamı onadı. Komik. Hakikaten komik. Ne yapacağımızı şaşırdık. O zamana kadar mahkeme ile hiç işim olmadı. Sonra yeniden yargılama süreci başlattık. Yargıtay onadı bir de hürriyeti tahditten de yargılanmamı istemiş. İkinci bir ceza yani. Yeniden yargılama sürecinde delillerimizi koyduk, orada değiliz, ofis kamera kayıtlarımız var. Şu mekanda, şu zaman dilimi arasında, birden çok kişi iki kişiye yönelik bir eylem içerisindeymiş. Ben başıma böyle bir şey gelir diye, kendi evimden oradaki bir kişiyi aradım. Mahkeme bunu bilirkişi raporu haline getirdi hatta. Yeniden yargılama sürecinde 6’incı Ağır Ceza Mahkemesi, oy birliğiyle bu adamın delillerine bakın, beraati yüksek dedi. Sonra tam bir komedi yaşandı. Hiçbir delilimizi kabul etmiyorlar, üç tane heyet değişti, tanıklarımızı dinlemeyi kabul eden heyetin hiçbiri diğerinde yok. Hemen savunma. Birer hafta arayla celse verdiler. Bana verilen cezalarla ilgili kim olursa olsun bir hukukçu bir delil koysun hayatımı, her şeyimi feda edeceğim, bağışlayacağım. Suç yaratıldı bana. 3 hafta üst üste celse oldu. Eli vicdanında olun hukukçular incelesin. Cezam tekrar onaylandı ve Yargıtay’a gitti. Bir yıl önce iki gün cezaevine girip çıkmam söz konusu oldu. Şimdi de haftada bir imzaya giriyorum ben. Çok onurum kırıldı. Hürriyeti tahdit şeyinde, komedinin ağa  babası, ya bir delile bakın Allah aşkına, bilir kişi raporu haline getirdiniz, neden bakmıyorsunuz, delile bakmadan ceza verilebilir m? Ben orada olduğumu mahkemenin kendi bilimsel verileriyle kanıtladım. Bunu anlatamadık ama. Hakime hanım karar yazarken, beni bu işin neresine koyuyorsunuz, ben bu işin mağduruyum dedim ama verip geçtiler. O gazetecinin söylemi beni uyandırdı. Ne alaka benim mahkememi bile kimse bilmiyor. Ben zaten bu işin mağduruyum. Ceza almam aklımdan bile geçmiyor. Karakola gitmiş biri değilim.

5’in kararında şu çok önemli, ben ilçe başkanıyım, önemli bir partinin, hayatımı hukukun üstünlüğüne adadım dedim. Gazeteci arkadaşın bana söylemiyle taşları yerine oturttum. Değerli deneyimli hukukçular burada bir şey var, böyle bir şey olmaz. Kamuoyuna bırakıyorum. Umarım bütün ilişkiler ortaya çıkar. Çünkü şunu biliyorum yargısız, delilsiz infaz edildim. Siyaset dışına itildim, konmak istendim. Çok açık. Çok acılar çektim. Gerçekten çok acılar çektim. Malım çalındı, param gitti ama ceza aldım. Turan Karakaş, önemli hukukçu, benim aklım almadı bu işi evladım dedi. Adem Sözüer’e, birçok avukata gittik hepsi aynı şeyi söyledi. Bunun içinden çıkamadık, buradan bize nasıl ceza gelebili? Ki ben hiçbir yere aday olmadım. Açık bir hukuk ihlali var. İnsan bunca şeyde, beş tane somut delil var, ama ceza veriliyor..

Burak Oğuz önce içmezdi, sonra önünde şarap bardağı gördüm

Bu (Burak Oğuz) dönemde, sevgi dolu çiçek gibi bir yönetimimiz vardı. Kafelerde oturup sohbet ederdik. Bazen bir iki bira içen oldu. İki dönemlerde  hiç birşey içmediğini gördüm. Ama sonra zaman zaman şarap bardağı olduğunu gördüm, daha sonra rakı bardağı da gördüm önünde.

İlahi adalete inanıyorum

İlahi adalete inanıyorum. Yine de adalete inanıyorum. Ahlaklı, onurlu hukukçular olduğunu düşünüyorum. Ama benim üzerimden adeta tank geçti. Çok sıkıntılı dönemlerim oldu. Ama şu bilinmeli, Atatürk’ün devrimleri ışığında her türlü bedeli her zaman ödemeye hazırız. Hiç tırsmayız. Umarım kimsenin başına gelmez. Umarım her şey bir gün açığa çıkar.

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.