Alacak cinayetine tahrik indirimi

Olay, 1 Ekim 2015 tarihinde Kızılay Mahallesi Aşık Veysel Rekreasyon Alanı yakınında meydana geldi. Tütün mamulleri satan Sedat Temel ile 26 yaşındaki Eray K. ve 27 yaşındaki Levent A., telefon konuşmalarındaki hakaretlerden sonra buluşmaya karar verdi. Sedat Temel'in işyerinin önündeki kısa süreli karşılaşmanın ardından Eray K. ve Levent A., otomobille buradan ayrıldı. Temel ile yanında bulunanlar da bir taksiye bindi. Daha sonra Eray K. ve Levent A.'nın içinde bulunduğu otomobilin önü, Aşık Veysel Rekreasyon Alanı'nın yakınlarında Temel ve kardeşlerinin içinde bulunduğu taksi ile kesildi. 

İddiaya göre taksiden ellerinde bıçak ve sopalarla inen grup, Eray K. ve Levent A.'nın bulunduğu otomobile doğru yöneldi. Kalabalığı gören iki kişiden Eray K. da tabancayla ateş etti. O sırada taksi içinde bulunan ve başına isabet eden kurşunla ağır yaralanan Sedat Temel, kaldırıldığı hastanede 7 gün sonra öldü. Polis tarafından yakalanan Eray K. ve Levent A., tutuklandı. Olayı soruşturan Cumhuriyet Savcısı İbrahim Engin, iki sanık hakkında 'Tasarlayarak adam öldürme' suçundan müebbet hapis cezası istemiyle dava açtı. Yargılama aşamasında, tutuklu sanıklardan Levent A. tahliye edildi. 

Eray K.                                                                             Sedat Temel

İzmir 8'inci Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki davanın son duruşmasına, müebbet hapis cezası istemiyle tutuklu yargılanan Eray K., tutuksuz sanık Levent A., ölen Sedat Temel'in yakınları ile tarafların avukatları katıldı. Duruşmada cinayeti bilerek işlemediğini söyleyen Eray K., "Ben sigara satıyorum. Ölen Sedat da bu işi yapıyor. Aramızda alacak verecek meselesi oldu. Borcunu uzun süre ödemedi. Olay günü Germencik'te bulunuyordum, beni cep telefonuyla aradı. Bana 'İzmir'e gelirsen, senin karını dağa kaldırırım' diyerek küfürler etti. İki gün sonra tekrar telefonla arayıp, sigaraları vereceğini söyledi. Dükkanın önüne geldiğimizde 6-7 kişinin beklediğini görünce, Levent, 'Bunların niyeti belli. Buradan kaçalım' dedi. Eve dönmek için yola çıktık. Bu sırada kırmızı ışıkta beklerken önümüzü bir taksi kesti. Taksiden ellerinde tüfek, sopa ve bıçak olan 3-4 kişi indi. İkimiz de arabanın içine yattık. Bu sırada torpido gözünde bulunan silahı aldım. Camı açıp, korkutmak ve kendimizi korumak amacıyla, hedef gözetmeden iki üç el dışarıya doğru ateş ettim. Kendimizi oradan kurtarıp kaçtık. Olaydan yarım saat sonra Sedat'ı telefonla aradım, telefonu başkası açtı. Sedat'ın öldüğünü sonradan öğrendim. Ben Sedat'ı vurduğumun farkında değilim. Kimseyi isteyerek, bilerek vurmadım. Tahliyemi talep ediyorum" dedi. 

Tutuksuz sanık Levent A. ise "Sedat, Eray'ı telefonla arayıp küfür etti. Ben büyüğüm diye Eray benim de konuşmak için Sedat'ın yanına gelmemi istedi. Birlikte otomobille gittik. Dükkanın önünde kalabalık görünce Eray'a 'durma' dedim. Kırmızı ışıkta önümüzü kesen taksiden kalabalık bir grup indi. Ellerinde silah, bıçak ve sopa vardı. İki koltuğun arasına saklandım. Silah sesi duydum. Baktığımda Eray'ın elinde silah vardı. Kimseyi vurup vurmadığını sordum, vurmadığını söyledi. Eray'ın herhangi bir şekilde korumalığını da yapmadım. Eğer bu olayın olacağını bilseydim arabaya binmezdim. Benim bir suçum yok" dedi. 

Ölen Sedat Temel'in yakınları Suti Temel ve Mehmet Temel, sanıklardan şikayetçi olduklarını söyledi. Sanık avukatları ise meşru müdafaa hükümleri uygulanarak müvekkillerinin beraatine karar verilmesini istedi. 

Hakim Süleyman Mutlu başkanlığındaki mahkeme heyeti, her iki sanığa 'adam öldürmek' suçundan önce müebbet hapis cezası verdi. Mahkeme, daha sonra Eray K.'nın suçu tahrik altında işlediğini belirterek cezayı 12 yıl 8 aya indirdi. Levent A.'nın cezası da 8 yıl 4 ay hapse indirildi. Mahkeme heyeti ayrıca sanık Eray K.'ya 'ruhsatsız bilah bulundurmak suçundan' 1 yıl 8 ay ve 'mala zarar verme' suçundan da 5 ay hapis cezası verdi. Tutuksuz sanık Levent A'nın da tutuklanmasına karar verildi. Polis, Levent A.'yı duruşma salonunda eline kelepçe takıp cezaevine götürdü. 

Ceza alan sanıkların avukatları, kararın temyizi için Bölge Adliye Mahkemesi'ne başvuracaklarını belirtti. (DHA)