Dolar 32,3298
%0.24
Euro 35,0481
%-0.21
Altın 2.284,020
%0.28
Bist-100 8,98
%1.97

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Akşener: Libya meselesinde tablo aynı 2011'deki Suriye gibi

Akşener: Libya meselesinde tablo aynı 2011'deki Suriye gibi

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, "Rusya devlet Başkanı Putin İstanbul'a geldi. Kendi milletini dinlemeyen sayın Erdoğan'ı dostu Putin ikna edivermiş. Anında ikna olup ateşkes ve müzakere çağrısı yaptı. Libya meselesinde tablo aynı 2011'deki Suriye işinde olduğu gibi" dedi.

  • Ege Postası
  • 14.01.2020 - 12:43

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, "Barışı korumak için asker gönderilmesine karşı değilim. Benim karşı olduğum, bunun akılsızca yapılmasıdır. Benim karşı olduğum, bunun diplomasiye aykırı şekilde yapılmasıdır. Benim karşı olduğum, bunu askerimizin hayatlarını hiçe sayarak yapmandır. Libya'ya asker gönderiyorsan, bunu, tarafsız bir tutumla yapacak kadar diplomatik olacaksın." dedi.

Akşener, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 

Yaklaşık 500 şehit ve gazinin maaşının kesildiğini ifade eden Akşener, bu durumu kabul etmediklerini ve konunun takipçisi olacaklarını söyledi.

Akşener, KKTC'nin kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın ölüm yıl dönümü ile Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün annesi Zübeyde Hanımın doğum günü olduğunu hatırlattı. Zübeyde Hanım'la ilgili eleştirilere değinen Akşener, "Cumhuriyetimizle ve kahramanlarıyla bir türlü barışamayanlar, mütedeyyin olduklarını iddia ederken Zübeyde Hanım'ın tertemiz, ahlaklı ve mütedeyyin yaşamına zerre saygı göstermeyip hakaret edenlere had bildirmediler. İşte biz, bu memleketi Zübeyde Hanım gibi ahlak ve fazilet sembolü kadınlarımıza dil uzatan alçaklardan kurtarmanın peşindeyiz." diye konuştu.

"PUTİN İKİ DAKİKADA İKNA EDİVERMİŞ"

Doğu Akdeniz'deki gelişmeler ve Libya'daki duruma ilişkin görüşlerini dile getiren Akşener, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın uyarılara kulak vermediğini öne sürdü. 

İktidarın Libya ile imzaladığı anlaşmaya destek verdiklerini anımsatan Akşener, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Libya ile imzalanan anlaşmaya evet dedik. Ancak, Mehmetçiğimizi Libya çöllerindeki iç savaşa göndermeye hayır dedik. Bu anlaşmayı korumanın farklı yolları var. Taraf olmadan da bu anlaşma korunabilir. dedik. Ama devlet işlerinden anlamamakla itham edildik. Sonra ne old? 8 Ocak günü Rusya Devlet Başkanı Putin İstanbul'a geldi. Bir de baktık ki kendi milletini dinlemeyen Sayın Erdoğan'ı, dostu Putin iki dakikada ikna edivermiş. Siyasi geçmişinde teröristle müzakere etmek varken, Libya için 'teröristle müzakere mi olur'' diyen Sayın Erdoğan, Putin söyleyince anında ikna olup ateşkes ve müzakere çağrısı yaptı. Kendi milletini, kendi ülkesini dinlemeyen biri, bir gün ABD'den gelenlerin, ertesi gün Rusya'dan gelenlerin dediklerini anında anlıyor ve şak diye yerine getiriyor. Gözü kulağı milletine kapalı ama çıkıp hala yerli ve milli olmaktan bahsediyor." 

Akşener, Libya'daki gelişmeleri 2011'de Suriye'de yaşanan gelişmelere benzeterek, "Senin görevin ülkelere trip atmak değil Sayın Erdoğan. Attığın her tripte binlerce kişi daha ekmeğinden oluyor, farkında mısı? Sen, 82 milyonun menfaatleri neyi gerektiriyorsa onu yapacaksın. Senin görevin, başa kim gelirse gelsin o ülkeyle ilişkileri geliştirmek, ticareti büyütmek, o ülkelere mal satabilmek, o ülkelerden ihale alabilmek, Türkiye'deki 82 milyonun karnını doyurmaktır." diye konuştu. 

Türkiye'nin Mısır ile köprüleri atmasından sonra Mısır'da yapılan milyarlarca dolarlık ihalelere hiçbir Türk şirketinin davet edilmediğini, Türkiye'nin bu ülkeye ürün satamaz olduğunu söyleyen Akşener, "Sen egonu tatmin edeceksin diye binlerce üretici krize girdi. Şimdi aynı Mısır, Doğu Akdeniz'deki petrol ve doğal gaz sahalarında Türkiye'nin karşısında yer alıyor. Ülkemizin hasmı oldu." değerlendirmesinde bulundu.

Meral Akşener, Türk milletinin çıkarları için Libya veya dünyanın başka bir yerine asker gönderilmesine karşı olmadığını belirterek, şöyle devam etti:

"Barışı korumak için asker gönderilmesine karşı değilim. Benim karşı olduğum, bunun akılsızca yapılmasıdır.  Benim karşı olduğum, bunun diplomasiye aykırı şekilde yapılmasıdır. Benim karşı olduğum, bunu askerimizin hayatlarını hiçe sayarak yapmandır. Libya'ya asker gönderiyorsan, bunu tarafsız bir tutumla yapacak kadar diplomatik olacaksın. 'Darbeci, sen kimsin'' diyerek asker gönderilmez, 'Libya'da taraflar arası çatışmayı önlemek adına, barış gücü gönderiyoruz.' diyeceksin.

Darbeciymiş. Sanırsın bölge ülkeleri demokrasinin beşiği. Yakın dostun el Beşir darbeci değil m? Mesele ülkenin, milletinin çıkarıyken o ülkenin iç işlerinden sana n? Yarın Libya'da senin darbeci dediklerin başa gelirse ne yapacaksı? Suriye'yle kanlı bıçaklı. Suriye'nin inşası için 800 milyar dolar para harcanacağını ve ABD şirketlerinin şimdiden ihale için ön anlaşma imzaladığını biliyor musu? Mısır'la kanlı bıçaklı, Libya'yla kanlı bıçaklı. Soruyorum sana, bölgemizdeki ülkelerin hepsini bize düşman ettiğinde, Akdeniz'de tek bir dost ülke bile kalmadığında, Türkiye'ye ne fayda sağlayacaksın'"

Akşener, Kanal İstanbul projesi hakkında bilim insanları, diplomat ve askeri çevrelerin çeşitli riskleri dile getirdiğini ancak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "İsteseniz de istemeseniz de yapacağız." yaklaşımı sergilediğini söyledi.

Milletin menfaatine uygun hiçbir bir yatırıma karşı olmadıklarını ve milletin çıkarlarını her şeyin önünde gördüklerini vurgulayan Akşener, partileri bünyesinde kurdukları Kalkınma Politikaları Başkanlığının projeyi incelediğini belirtti. Meral Akşener, bürokrasi, özel sektör ve akademik çevrelerden oluşan 36 kişilik bir ekibin Kanal İstanbul projesini, teknik, çevre, hukuki ve ekonomik olmak üzere dört ana başlık altında analiz ettiğini ve bu çalışmaların sonuçlarını kamuoyu ile paylaşacaklarını kaydetti.

Akşener, 18 Ocak Cumartesi günü İstanbul'da, konunun tartışılacağı bir panel düzenleyeceklerini açıklayarak, "Kanal İstanbul milletin bir talebini, ihtiyacını karşılıyor m? Hayır. Bu proje, Türkiye'de sanayi üretimini artıracak bir destek sağlıyor m? Hayır. Tarımsal üretimi destekliyor m? Hayır. 20 milyar dolar yatırımı karşılayacak bir gelir yaratıyor m? Hayır. Peki Kanal İstanbul projesinin parası nereden çıkaca? Otoyollara, köprülere, havalimanlarına ve şehir hastanelerine yaptıkları gibi bu kez de kanala Hazineden gemi geçiş garantisi verecekler. Önümüzdeki 50, belki de 100 yıl o devasa inşaatın parası, milletimizin sırtına yıkılacak." ifadelerini kullandı.

"GENÇLER NEYE GÜVENİP EVLENECEK'"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gençlerin geç evlendiklerine ilişkin değerlendirmesini de anımsatan Akşener, şunları söyledi: 

"Gençlere 'neden evlenmiyorsun'' diye soruyor. Sayın Erdoğan, nasıl ki çalışanlar emeklilikte saraya takıldıysa, pırıl pırıl gençlerimizin mürüvvetleri de damadının dahiyane ekonomi politikalarına takıldı. Sorarım sana, ekonominin hali ortadayken gençler neye güvenip evlenece? Öyle bir Türkiye yok Sayın Erdoğan. Benim gençlerimin hayatı, AK Parti'li yönetici çocuklarının, AK Parti'li ajansçı gençlerin hayatı gibi değil. Babasının, annesinin biriktirdiği üç kuruştan, harçlık almaktan mahcup düşmüş bir gençlik var karşında. Geline bilezik takamayacak, beyaz eşya, koltuk, yatak, halı alamayacak durumda aileler var karşında. Bu gerçekler orta yerde dururken, bir de alay eder gibi sormak ayıptır. Neden evlenmiyorlarmış. İş buldun da evlenmediler m? Geleceğe güvenmelerini sağladın da yuvalarını kurmadılar m? Karınlarını doyurdun da onlar, 'Ben de evlenir, evlatlarımı büyütürüm' demediler m? Bu işin sorumlusu sizsiniz ama oralı olmayıp bir de çaresiz gençlerimin yüzüne mi vuruyorsunuz'" 

Akşener, dünyada küreselleşme döneminin bittiğini, ekonomide korumacılık duvarlarının daha da yükseldiği bir döneme girildiğini söyledi. 

Eski küresel ticaret düzeninin değiştiğine işaret eden Akşener, ihracata dayalı büyümenin eskisi kadar kolay olmadığını, gelişmiş ülkelerin yüksek teknolojiye dayalı bir üretim modelini hayata geçirdiğini, Türkiye'nin de bu vizyonla hareket etmesi gerektiğini ifade etti.

İyileştirilmiş ve güçlendirilmiş parlamenter sistemi kuracaklarını belirten Akşener, "Sayın Erdoğan ve ekibinin ülkeyi ortak akılla, vizyonla ve geleceği planlayarak yönetmek gibi bir dertleri de niyetleri de hiçbir zaman olmadı. Ülkeyi ucube bir sisteme mahkum edip bir de tüy diktiler. Ülkemizin geldiği noktada artık her şey daha kötüye gidiyor. Tek adamın iki dudağı arasında KHK'lerle yönetilen, millet iradesini hiçe sayıp Meclisi etkisizleştiren, hukuku paspas eden bir anlayışla, Türkiye'yi güvensiz bir ülke haline getirdiler." görüşünü savundu.

"FETÖ'NÜN SİYASİ AYAĞI" TARTIŞMASI

Akşener, grup toplantısı sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Bir gazetecinin CHP'nin FETÖ'nün siyasi ayağının ortaya çıkması için verdiği araştırma önergesine ilişkin sorusu üzerine Akşener, "Biz iki kere verdik, reddedildi. CHP şimdi veriyor ama reddedileceği ilan edildi. FETÖ'nün sürekli kullanışlı bir mekanizma olarak kullanılması ve bir şaibe bulutunun yaratılmış olması doğru bir şey değil. Madem bizim ve CHP'nin verdiği araştırma önergesini kabul etmiyorlar, o zaman AK Parti araştırma önergesi versin, hepimiz destekleyelim. AK Parti'nin sayısal çoğunluğu olduğu için komisyondaki çoğunluk da onlarda olacak.  At izi, it izi karıştı. Her şey ortaya çıksın." diye konuştu.

Meral Akşener, MİT Başkanı Hakan Fidan'ın, Moskova'da Suriye'nin istihbarat yetkilileriyle görüştüğüne ilişkin iddiaların hatırlatılması üzerine de "Sayın Erdoğan'ı aklı selime davet etmiştim. 'İYİ Parti'nin Genel Başkanı olarak Suriye'ye gideceğim' demedim, 'Siz sinirinizi, egonuzu, öfkenizi yenemiyorsanız ben görüşmeye ve bu meseleyi devlet adına çözmeye hazırım' demiştim. Demek ki başladılar. Bu da iyi bir şey." değerlendirmesinde bulundu.

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.