Dolar 32,5329
%0.14
Euro 34,9198
%-0.15
Altın 2.437,800
%0.06
Bist-100 9.717,00
%-0.05

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
AK Partili Yılmaz'dan Doğu Akdeniz mesajı: Oldubittilere müsaade etmeyeceğiz

AK Partili Yılmaz'dan Doğu Akdeniz mesajı: Oldubittilere müsaade etmeyeceğiz

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Türkiye, Doğu Akdeniz'de çok güçlü bir şekilde varlığını hissettiriyor. Doğu Akdeniz'de bir taraftan da uluslararası hukuk temelinde bir mücadele sürdürüyoruz. Türkiye, hiçbir zaman oldubittilere müsaade eden bir ülke değil, etmeyecek. (Astana süreci) Fırat'ın doğusundaki oluşumlara, Suriye'yi parçalama riski olan oluşumlara karşı bir ortak tavır gösterilmesi bile bölgemizin istikrarına katkı sağlayacak" dedi. İzmir'den Doğu Akdeniz mesajı

  • Ege Postası
  • 21.09.2019 - 13:03

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de varlığını çok güçlü bir şekilde hissettirdiğini, bir taraftan da uluslararası hukuk temelinde mücadelenin sürdüğünü belirterek, "Türkiye, hiçbir zaman oldubittilere müsaade eden bir ülke değil, etmeyecek." dedi. 

AK Parti İzmir İl Başkanlığında düzenlenen Dış İlişkiler Başkanları Ege Bölge Toplantısı'nda bir konuşma yapan Yılmaz, AK Parti'nin milletin içinden çıkarak bir dünya markası haline geldiğini belirtti. 

Türkiye'nin dış ilişkilerde geçmişe göre daha aktif olduğunu, "dünyanın vicdanı" olarak hareket ettiğini anlatan Yılmaz, "Türkiye'nin geçmişte yaptığı gibi belli politikalara çok fazla ses çıkarmamasını arzu ediyorlar. Ama Türkiye artık eski Türkiye değil. Dünyadaki güçlerle eşit şartlarda masaya oturan, konuşan ve kendi menfaatlerini çok daha güçlü bir şekilde savunan bir ülke." diye konuştu.

Yılmaz, geçen hafta Astana süreci toplantısında Türkiye, Rusya ve İran liderlerinin bir araya geldiğini hatırlatarak, Suriye'nin istikrara kavuşması için atılacak adımların Türkiye'ye de olumlu bir şekilde yansıyacağını kaydetti.

Astana süreci toplantısında Suriye'nin birliği ve bunu bozmaya yönelik terör yapılanmalarına karşı ortak tavır alma yönünde de karar alındığını belirten Yılmaz, şöyle konuştu:

"Fırat'ın doğusundaki oluşumlara, Suriye'yi parçalama riski olan oluşumlara karşı bir ortak tavır gösterilmesi bile bölgemizin istikrarına katkı sağlayacak. Türkiye'nin uzun zamandır ortaya koyduğu 'güvenli bölge' kavramı var. Sayın Cumhurbaşkanımız bunu yıllardır söylüyor. Suriye'deki meseleyi Suriye içinde çözmeliyiz, esas olan budur. Geçmişte bu fikre yeterince destek göremedik. Türkiye, Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı operasyonları ile bu fikrini bir anlamda hayata geçirmiş oldu. Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatlarından sonra 350 bine yakın Suriyeli kardeşimiz gönüllü bir şekilde güvenli bölgelere gittiler."

"Kör olmak lazım"

Yılmaz, muhalefetin Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de olmadığına yönelik talihsiz açıklamaları olduğunu da vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü: 

"Doğu Akdeniz'de bizi görmemek için kör olmak lazım herhalde. Türkiye, Doğu Akdeniz'de çok güçlü bir şekilde varlığını hissettiriyor, başka güçleri de rahatsız edecek ölçüde varlığını ortaya koymuş durumda ama muhalefet nedense bunu görmemezlikten görüyor. Doğu Akdeniz'de bir taraftan da uluslararası hukuk temelinde bir mücadele sürdürüyoruz. Türkiye hiçbir zaman oldubittilere müsaade eden bir ülke değil, etmeyecek."   

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ da Türkiye'nin proaktif bir dış politika yürüttüğünü belirterek, önceki hükümetlerin yapamadıklarını en sancılı dönemde hayata geçirdiklerini anlattı.

KONAK İLÇE DANIŞMA KURULU'NDA FLAŞ MESAJLAR

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Diyarbakır'da evlatları için çırpınan annelerin sadece evlatları için değil ülkenin geleceği için çok büyük bir mücadele verdiğini söyledi.

AK Parti Konak İlçe Teşkilatı'nın Hasan Sağlam Öğretmenevi'nde düzenlenen danışma kurulu toplantısına katılan Yılmaz, son yıllarda terör ile etkin mücadele edildiğini söyledi. 

Devlet ile milletin el ele vererek terör belasını çok güçlü bir şekilde gündemden düşüreceğini belirten Yılmaz, "Diyarbakır'da evlatları için çırpınan anneler, aslında sadece evlatları için değil ülkenin geleceği için çok büyük bir mücadele veriyor. Onların başarısı sadece aileleri açısından değil tüm Türkiye açısından son derece önemli. Biz terörsüz bir Türkiye istiyoruz. Diyarbakır anneleri ezberi bozdular. Kendi evlatların için anne yüreğiyle, anneliğin o kutsal değerleriyle bir tavır ortaya koyuyorlar. Bizim de hem devlet olarak hem millet olarak onların arkasında olmamız lazım." dedi. 

Yılmaz, AK Parti'nin lideri, kadroları ve 10 milyonu aşan üye sayısıyla sadece Türkiye'nin ve bölgesinin değil, dünyanın bir markası haline geldiğini ifade etti. AK Parti'nin Türkiye'nin en dinamik partisi olduğunu vurgulayan Yılmaz, şöyle devam etti:

"Değişime, yeniliğe en açık partidir. Bu anlamda AK Parti gençlerin ve yenilikçilerin partisidir. Dönüşümden ve değişimden yana olanların partisidir. Böyle kalmaya da devam edecektir. AK Parti Türkiye'nin dününü de geleceğini de temsil eden bir partidir. Türkiye'yi hızla yeniliklere açan parti. AK Parti devletle milleti buluşturan bir parti. Önümüzdeki kongre süreçlerinde de inşallah bir taraftan kadrolarımızı yenilerken, dinamizmimizi sürdürürken, diğer taraftan da toplumun nabzını yine iyi tutacağız. Bir millet hareketi olarak milletin talepleri ve beklentileri doğrultusunda politikalarımızı, fikirlerimizi ve projelerimizi de gözden geçireceğiz, yenileceğiz. Halkımızın teveccühünü kazanmaya devam edeceğiz." 

Yılmaz, seçimlerin olmadığı dönemde çalışmanın çok önemli olduğunu, seçim yokken vatandaşa gidildiği zaman daha samimi bir ortamın oluştuğunu, teşkilat üyelerinin sahada çalışmalarına sürekli devam etmeleri gerektiğini vurguladı. 

"AK Parti Türkiye'ye iktidar olarak hizmet verecek"

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ da İzmir ve Konak teşkilatının yine her zamanki gibi çok canlı olduğunu belirterek "Partimiz değil 17 yıl, bu parti daha on yıllarca bu ülkeye sadece siyasi parti olarak değil iktidar olarak hizmet verecek." diye konuştu. 

İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi'nde ormanları yakan PKK'yı kınayamadığı için tüm Türkiye'nin onları konuştuğunu vurgulayan Dağ, şunları söyledi:

"İzmir ve Konak'ta bugün ilçe belediye ve büyükşehir belediye başkanlığı koltuğunda oturanlar, bu koltukları kendi siyasi partilerinden almış oldukları oya değil başka siyasi partilerden talimatla verilen oylara mecburlar. Bugün yüzde 60 oy aldık diye piyasada gezenler, biz kapı kapı dolaşıp birer birer oy alırken birileriyle kol kola girip daha da öteye gidip yaltaklanıp o koltuklarda oturuyorlar, şimdi de o partilere bedelini ödüyorlar. İzmir hep demokrasinin kalesi olacak. Terörü kim lanetliyorsa kentte başarılı parti o olacak." 

Dağ, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in 6 aydır görevde olduğunu, bu süre içinde şu an da dahil olmak üzere 6 kere yurt dışına gittiğini, Tarihi Kemeraltı Çarşısı'nı bu kadar ziyaret etmediğini ifade etti. 

Buca Metrosu'nun yapılması konusunda kendilerinden destek istenmediğini, basında öğrenmelerinin ardından devreye girerek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yatırım programına aldığını anlatan Dağ, şunları kaydetti:

"Cumhurbaşkanımız ile görüşmelerinde Karşıyaka Balıkçı Barınağı'nın İzmir Büyükşehir Belediyesine tahsisini istiyorlar. Bu konu çoktan neticeye bağlandı. Karşıyaka Balıkçı Barınağı'nın bakanlık tarafından Başbakanımız Binali Yıldırım'ın da devreye girmesiyle Büyükşehir Belediyesine tahsisi bir şekilde kabul edildi. O şart 'Burada balıkçılar var onlara bir barınak yapın gerisini size tamamı vererek beraber tahsis edelim' denildi. Siz bugüne kadar o balıkçı barınağını yapmayacaksınız, halen 'Tahsis istiyoruz' diyeceksiniz. Yeşillik Caddesi'ne de alt geçitlerin yapılması için tahsis yapıldı, orada da çalışma yapmaları için önlerinde bir engel yok. Onayı verilen bu konuların yapılması konusunda takipçi olacağız."   

Tören sonunda CHP ve HDP'den AK Parti'ye geçen 13 kişiye AK Parti rozeti Dağ ve Yılmaz tarafından takıldı. 

Öte yandan Dağ, AK Parti Urla İlçe Teşkilatı'nın düzenlediği danışma kurulu toplantısında ise "Bugün Diyarbakır’da tamamen sivil bir inisiyatif olarak ortaya çıkan Diyarbakır annelerinin yapmış oldukları 'Analar ağlamasın' hamlesi ne yazık ki birileri tarafından sulandırılmak noktasında oluyor. Ve bu sulandırılma, PKK’ya terör örgütü diyemeyen parti tarafından değil, ne yazık ki bugüne kadar “milliyetçiyim, ulusalcıyım” diyen CHP ve İYİ Parti tarafından yapılıyor." şeklinde konuştu. (AA)

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.