Dolar 32,4719
%0.08
Euro 34,7859
%0.19
Altın 2.478,300
%0.65
Bist-100 9.530,00
%0

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
AK Partili Kaya'dan CHP'ye 'Piriştina' salvosu

AK Partili Kaya'dan CHP'ye 'Piriştina' salvosu

Seçime Doğru programının konuğu olan AK Parti İzmir Milletvekili Mahmut Atila Kaya, Buca Belediye Başkanı Levent Piriştina’nın yeniden aday yapılmayarak harcandığını söyledi. AK Partili Kaya'dan CHP'ye 'Piriştina' salvosu:

  • Ege Postası
  • 04.03.2019 - 16:05

HAZIRLAYAN: HALİDE DEMİR POLATLI/EGEPOSTASI-Seçime Doğru programına katılan AK Parti İzmir Milletvekili Mahmut Atila Kaya, AK Partili belediyelerin muazzam eserleri nedeniyle İzmir’deki oy oranlarının giderek daha fazla arttığını belirtti.

CHP’de başta Buca olmak üzere yaşanan aday belirleme sürecindeki sıkıntılara dikkat çeken AK Parti İzmir Milletvekili Mahmut Atila Kaya, mevcut Buca Belediye Başkanı Levent Piriştina’nın harcandığını söyledi.

BİR İSMİN ÇOCUĞUNU KENARA ATTILAR, BU ZİHNİYETE BİR DERS VERMEK LAZIM

Kaya, bu görüşünü, “Buca’da Levent Bey vardı. Babası merhum Ahmet Piriştina’nın önemli hizmetleri vardı. Hala o dönemin planlamalarını konuşuyoruz.  Levent Piriştina’yı aldılar. Ahmet Piriştina’nın oğluna Nurettin Soyer’in oğlu kadar sahip çıkmadılar. Bir ismin çocuğunu kenara attılar. Bir başka arkadaşı aday yaptılar. O da evladı fatihan. Sonra bir başka kişiyi aday yaptılar. Seçim kuruluna verirken, neymiş efendim meclis üyeliğinde şu olmuş da bu olmuş da bir genel başkan yardımcısının avukatını koydular. Meclis listesinde Bakırköy’den adam koymuşlar. İzmir’in kaderi bunlar değil. Bucalı ile alay eden bu zihniyete ders vermek lazım” sözleriyle dile getirdi.

BUCALILAR YOLUMUZU KESİP, ‘BUNUN HESABINI SANDIKTA SORACAĞIZ’ DEDİ

Atila Kaya, dün Buca’da yaptığı çalışma sırasında da Bucalıların yolunu kesip kendisine CHP’ye oy vermeyeceğini söylediklerini dile getirerek, “Özellikle evladı fatihanlar oradaki, Piriştina da diğer arkadaş da Nezir de uzun süredir orada yaşayan, temsil kabiliyeti olan insanlar. Onlarla dalga geçtiler. Bucalılarla alay ettiler. Dün de Buca’da idim. Yolumuzu çevirdiler, AK Parti’ye hiç oy vermedim, ama bunun hesabını sandıkta soracağız dedi insanlar” ifadelerini kullandı.

BELEDİYELERDE EŞ-DOST-AKRABAYI TOPARLAMIŞLAR, KOSKOCA ŞEHİRDE ONLARIN GEÇİMLERİNİ SAĞLIYORLAR

CHP’li büyükşehir ve ilçe belediye başkanlarının başta kentsel dönüşüm olmak üzere 15 yıldır İzmir’e değer katacak proje ve vaatleri olmadığını savunan Mahmut Atila Kaya, “Belediye bütçeleri şu anda tamamen memur ve personele ayrılmış. Eş dost akrabayı toparlamışlar onların geçimlerini sağlıyorlar koskoca şehirde” dedi.

TORBALI VE ALİAĞA GİTSE İZMİR’İN EKONOMİK BÜYÜKLÜĞÜ ANADOLU İLLERİ DÜZEYİNE DÜŞECEK

Mahmut Atilla Kaya, İzmir’in ekonomik anlamda giderek küçüldüğünü kaydederek, “Yerel yönetimler sebebiyle 15 yılda şehir tıkanma noktasına gelmiş, şehrin ekonomisi küçülmüş. 1997 yılında Türkiye’nin ikinci ekonomisi iken İzmir şu anda yüzde 70 fark oluşmuş Ankara ile. Bu yönetim şekliyle İzmir devam ederse, kısa süre içinde İzmir 6-7-8’inciye düşecek. Torbalı ve Aliağa İzmir’i taşıyor zaten. Bu iki ilçe gitse İzmir’in ekonomik büyüklüğü Anadolu’daki küçük illerle kıyaslanabilecek düzeye düşer” uyarısını yaptı.

SEÇİMDEN SONRA YENİ YARGI PAKETİ YOLDA

Aynı zamanda TBMM Adalet Komisyonu üyesi de olan Mahmut Atila Kaya, 15 Temmuz darbe kalkışmasının en büyük tahribatının yargıda olduğunu vurgulayarak, ardı ardına yargı reformu paketleri hazırladıkları, 31 Mart seçimlerinden sonra yeni bir yargı reformu paketinin daha yaşama geçirileceğini belirtti.

Nihat Zeybekci ile Tunç Soyer arasında muazzam bir fark var. Karşılaştırılacak gibi değil. Binali Bey’den sonra kaybettik. Ancak herkes pişmanlığını ifade etti bize. İzmirlinin ortak kültüründen habersiz, bilgisiz biri var. Bir yandan da İzmir’in sorunlarını çok iyi bilen, Ege’yi bilen, Türkiye’nin ekonomi bakanlığı yapmış bir isim var. Zaten ikisi arasında bir kıyas yapmak mümkün değil.

İŞTE PROGRAMIN SATIR BAŞLARI:

3 yıldır İzmir’i TBMM’de temsil ediyoruz. Siyasete hizmet noktasında bakmaya çalışıyorum. Seçimler yapıldıktan sonra işin aslı herkesin sandıktan çıkan iradeye teslim olup ülkemize ve İzmir’e hizmet noktasında koşmak olmalı.

PARTİMİZDE GENÇLERİN ÖNÜ AÇIK ANCAK CHP’DE KAPALI

CHP’nin meclis listesi ve başkan aday profilleri yansıdı. Biz genç bir profile açığız. AK Parti değişimi kendi içinde rahatlıkla. CHP’deki gibi katı ve adamcılık siyaseti bizde yok. Ben 1 Kasım seçimlerinde partimizin en genç adayıydım. Şimdi de Binali Bey’den sonra neredeyse en yaşlı adayıydım. Partimizde gençlerin önü açık. Hele İzmir’de köşe başı tutma, adamını bir yere yerleştirme siyaseti yürütüyorlar. Gençlerin önü CHP’de kapalı.

CHP’DE BAŞKAN ADAYLARINI BIRAKIN MECLİS ÜYELİKLERİNDE DE GENÇLER YOK

Biz gençlerin seçilme yaşını da indirdik. CHP buna sert muhalefet getirmişti. Bırakın başkanlık adaylarında meclis üyeliklerinde bile gençlere yer vermemişler. Hele İzmir gibi genç bir şehirde.

SEÇİMLERDEN SONRA YENİ YARGI REFORMU PAKETİ GELİYOR

Hukuk ve adalet iç içe kavramlar. Siyasete başladığım günden bugüne dikkatli olmaya gayret ettik. 15 Temmuz kalkışmasının en büyük tahribat yarattığı nokta adalet. Adalet komisyonunda olduğum için kısa sürede revizyonlar yaptık. Seçimlerden sonra hemen yargı reformu paketi hazırlığımız da sürüyor. İnşallah çok daha önemli gelişmeleri yaşayacağız.

ÇALKAYA, ADAYLIĞI GERİ GELDİĞİNDE DE ‘YARGIYA GÜVENİM TAM’ DİYEMEDİ

Biz muazzam işleyen bir sistem olduğunu söylemiyoruz. En büyük tahribat zaten yargıda oluşmuş. 4 bine yakın hakim ve savcı görevden alındı. FETÖ münasebetleri nedeniyle. Pensilvanya7Daki sahte bir adamdan aldıkları talimat nedeniyle. Balçova’da ilçe seçim kurulu bir karar verdi. Aday olarak gösterilen hemşehrim Mehmet Ali Çalkaya, çıkıp dedi ki, ‘AKP’nin yargısıdır’. Sonra il seçim kuruluna gitti, adaylığı çıktı. Orası onların tabiriyle AKP’nin yargısı da burası değil m? Herkes kendine göre karar çıkmasını bekliyor. İl seçim kurulu karar verdiğinde tekrar adaylığı olmuştu, çıkıp ‘yargıya güvenim tam’ demesi gerekiyordu. Öyle olmadı. O kararı da bu kararı da veren hakim. Kontrol ettiğimiz bir yargı olmuş olsa. Ama işte bu siyaseten işlerine hangisi geliyorsa o. Neden ceza yemiş olduğunu da biliyoruz. Bizim topluma örnek davranış ve hal içinde olmalıyız. Biz bu tip bir dil kullanırsak, bizlere inanan insanlar da bu işi değişik mecraya taşımak istiyorlar. Bir başkana yakışmayan üslupla sayın Cumhurbaşkanına hakaret etti. Çıkıp ilçe seçim kurulu AK Parti’nin  seçim kuruludur  diyorsun, adaylığını geri döndürdüğünde de, ‘Türkiye’de yargıya güven varmış, adaylığım geri geldi’ demeliydi.

15 TEMMUZ’UN YARATTIĞI TAHRİBATI ÖNLEMEK İÇİN REFORM PAKETLERİ HAZIRLIYORUZ..

Reform paketleri açıyoruz yargıda sürekli. Adalet, bizim çıkış noktamız Adalet ve Kalkınma. 15 Temmuz’un yarattığı tahribatı önlemek için reform paketleri hazırlıyoruz. Belli noktalarda neticede anlaşabiliyoruz. En uyumlu komisyon mecliste Adalet Komisyonu. Hepimiz hukukçuyuz. Amacımız ülkemizdeki adalete güven oranını daha da yükseltmek. Yargı şunun bunun elinde düşüncelerine katılmıyorum. Geçmişte Seyfi Oktay, Moğoltaylar dönemine bakın. Şu an bizim yargı sistemini daha da kuvvetlendirmemiz gerekiyor.

AK PARTİLİ BELEDİYELERİMİZDE ARKADAŞLARIMIZIN MUAZZAM HİZMETLERİ VAR

İzmir’de 7 belediyemiz var AK Parti olarak. Arkadaşlarımızın her biri ayrı ayrı muazzam çalıştı. Oylardaki artış arkadaşlarımızın 7-24 çalışmalarının sonucu. Bizim o hatta baktığımızda Menderes, Kemalpaşa, Torbalı, yerel ve genel iktidarın birlikte yaptığı onlarca ve yüzlerce hizmetle anılıyor. Oralarda oluşturulan yeşil alan merkezde yok. İZMİR belediye hizmetlerine aktarılan payda ikinci şehir. Binali Bey Başbakan oldu o dönem içinde. Bakanlık döneminde zaten müthiş hizmetler yapmıştı. Başbakan olduğunda da büyükşehir başta olmak üzere ‘Ne işiniz varsa gelin’ dedik. Açık çek verdik. Çağrılar yaptım defalarca. Belediyeyi istiyorsanız belediyeye geleyim dedim başkanlara. Konu İzmir ise gerisi teferruattır dedi Başbakan Binali Bey de. Aziz beyin birkaç talebi dışında, ki hemen halloldu o talepleri, onun dışında hiçbir ilçe belediye başkanı bizden talepte bulunmadı. Pardon sadece Narlıdere Başkanı Abdül Batur ve Güzelbahçe Belediye Başkanı talepte bulundu. Hiçbir belediye başkanı benim şöyle sorunum var, bürokraside şuraya takılıyor demedi.

NE AZİZ BEY NE -İKİSİ DIŞINDA- İLÇE BELEDİYE BAŞKANLARI TALEPTE BULUNMADI

Kentsel dönüşüm mesela. Belediyelerimizle ortak çalışma yapalım dedim. İstemeyiz dediler. İzmir 15 yıldır, başta büyükşehir olmak üzere, ne teknik bilgi donanıma sahip bir ekipleri var ne de fikir üretebilecek özellikte bir ekipleri var. 2014 yerel seçimlerinde ne büyükşehir belediye başkanı Aziz Bey, ne şu an seçilmiş olanlar, ortaya bir seçim vaadi koymadı, şuraya şunu buraya bunu yapacağım diye. Hiçbirinin proje ve vaadi olmadı. Ama maalesef kolaycı şekilde oy verildi. Onlar da çantada keklik gördü İzmir’i. Belediye bütçeleri şu anda tamamen memur ve personele ayrılmış. Eş dost akrabayı toparlamışlar onların geçimlerini sağlıyorlar koskoca şehirde. 

İZMİR BU YÖNETİM ŞEKLİYLE DEVAM EDERSE, KISA SÜREDE 6-7-8’İNCİ SIRAYA DÜŞECEK

Nihat Bey belediye konusundaki tecrübesini zaten kimse tartışmıyor. Aynı zamanda ekonomi bakanlığı yaptı. Yerel yönetimler sebebiyle 15 yılda şehir tıkanma noktasına gelmiş, şehrin ekonomisi küçülmüş. 1997 yılında Türkiye’nin ikinci ekonomisi iken İzmir şu anda yüzde 70 fark oluşmuş Ankara ile. Bu yönetim şekliyle İzmir devam ederse, kısa süre içinde İzmir 6-7-8’inciye düşecek. Torbalı ve Aliağa İzmir’i taşıyor zaten. Bu iki ilçe gitse İzmir’in ekonomik büyüklüğü Anadolu’daki küçük illerle kıyaslanabilecek düzeye düşer.

İzmir’de plan mılan yok. Biz yapmaya çalıştık, ama mahkemelerle önümüzü kestiler. Bu şehirde imar planlamasından başlarsınız. Antalya’yı geçmesi lazım İzmir’in. Ama bu noktada maalesef turizm alanlarının oluşması noktasında yaptığımız planlara büyükşehir ve ilçe belediye başkanları karşı çıkıyor. İdari mahkemelerindeki ret gerekçelerine bakın, hep de kazanıyorlar. Körfez geçiş projesini yargı durdurdu mesela. Kararı çok okudum. Bilimsel raporlar değil sebep. Bunlar bunlar var ama büyükşehir, Karşıyaka, Çiğli, Narlıdere, Balçova belediyelerinin bu projenin ÇED sürecindeki çekinceleri, tüm kamu kurumları olumlu görüş belirtse de, ben olumsu karar veririm dedi yargı. Ret gerekçesi bu.

15 YILDIR İZMİR KÜÇÜK OLSUN BİZİM OLSUN DİYORLAR

15 yıldır İzmir küçük olsun bizim olsun İzmir büyümesin diyorlar. Büyürse kaybedecekler çünkü. İzmir’in çocukları büyüdükten sonra Ankara, İstanbul, Denizli’ye gitsin diyorlar.

CHP ARTIK  ATATÜRK’ÜN PARTİSİ DEĞİL

7 belediyemiz var. 17 yıllık iktidarız. Belediyelerin yüzde 75’ini yöneten partiyiz. Buralarda böyle örnekler gördünüz mü duydunuz m? Hizmet üretmiyor, İZMİR’e korku salmaya çalışıyorlar. Biz tembeliz hizmet üretemeyiz ama bunlar gelirse şöyle böyle diyorlar. CHP Atatürk’ün kurduğu parti değil artık. Kendileri de Atatürk’ün ilke ve duruşundan tamamen uzaklaşmış vaziyetteler. Sadece kılıf olarak lazım. CHP’yi yöneten başta genel başkanları olmak üzere onların partisi değil. Çok ciddi bir derse ihtiyaçları var.

BUCA’DA MERHUM AHMET PİRİŞTİNA’NIN OĞLUNA NURETTİN SOYER’İN OĞLU KADAR SAHİP ÇIKMADILAR, KENARA ATTILAR

Buca’da Levent Bey vardı. Gel birlikte hizmet edelim dedik kendisine defalarca. Babası Ahmet Piriştina’nın önemli hizmetleri vardı. Hala o dönemin planlamalarını konuşuyoruz.  Piriştina’yı aldılar. Oğluna Nurettin Soyer’in oğlu kadar sahip çıkmadılar. Bir ismin çocuğunu kenara attılar. Bir başka arkadaşı aday yaptılar. O da evladı fatihan. Sonra bir başka kişiyi aday yaptılar. Seçim kuruluna verirken, neymiş efendim meclis üyeliğinde şu olmuş da bu olmuş da bir genel başkan yardımcısının avukatını koydular. Meclis listesinde Bakırköy’den adam koymuşlar. İzmir’in kaderi bunlar değil. Bucalı ile alay eden bu zihniyete ders vermek lazım. İzmir Buca geri gidiyor. Biz diyoruz ki ileriye taşıyalım. Değişimi dönüşümü birlikte gerçekleştirelim.

SİZLE ALAY EDEN BU AKLA BİR DERS VERİN

Ben ne yaparsam yapayım Buca’da aday üzerine aday da çıkarsam kendi profilime uygun birini de koysam gelip oy atacak bunlar diyorlar. Ekmeleddin İhsanoğlu’ndan itibaren süreç başladı. Tıpış tıpış gidip oy verecekler dedi Kılıçdaroğlu. Buca’ya yapmış oldukları adaya bakın. 2014’te de yaptılar. Şu anki başkan Hüseyin Mutlu Akpınar, Konak’tan aday iken Karşıyaka’ya verdiler. Sizle alay eden bu akla İzmir’e sahip çıkmayan akla, bir ders verin.

KARŞIDAKİLERE İTTİFAK BİLE DEMİYORUM ÇÜNKÜ..

Karşıdakine ittifak demiyorum. Toplama. Torbalı’da mesela CHP-İYİ Parti ittifakı var, bakıyorsunuz ilçe başkanı istifa ediyor İYİ Parti’nin ve satılık parti diyor. Bizim ne il başkanlığı düzeyinde, ne ilçe başkanlığı düzeyinde sorun olmadı. Gayet uyumlu çalıştık. Her birimiz gerekli fedakarlık yapıyoruz. Ancak ittifak bile demiyorum buna, bölüşüm diyorum Millet İttifakı’na, özellikle İYİ Parti’ye oy atmış seçmende ciddi bir reaksiyon var.

İZMİR’DE CİDDİ BİR KARARSIZ KİTLE VAR VE..

Anketleri kendim de yaptırıp takip eden bir insanım İzmirlilerin beklentilerini iyi ölçmek lazım. İzmir’de yaşayan vatandaşların neredeyse yüzde 75’i bu yerel yönetimden ciddi şekilde muzdarip. Ciddi bir kararsız kitle var İzmir’de şu anda. Sadece Kılıçdaroğlu’na ve bir ideolojiye yakınlığından dolayı aday yapılan bir isimle karşı karşıyayız. Bırakın bizi Kocaoğlu da bunu gördü. İzmir için ciddi bir tehlike sözkonusu dedi. Gitti aday adaylığı dosyası verdi. Bunu da tarihe not düşmek için yapıyorum dedi.

SÜREÇ ÇOK ENTERESAN GİDİYOR

Süreç çok enteresan gidiyor. Benden daha çok Tunç Soyer, Aziz Kocaoğlu’nun üzerine gidiyor. İTO toplantısında söylediklerine ben inanamadım. İTO hükümetle çok yakın. Ama büyükşehir belediyesiyle bir işbirliği yapamıyor. Bunun nedeni ticaret odası değil diyor. İzmir kokmuyor diyor Kocaoğlu. Diğeri çıkıyor, proje lansmanı yapıyor. İzmir’in kokusunu çözeceğim diyor. İzmirlinin aklıyla adeta alay ediyorlar.

ZEYBEKCİ VE SOYER ARASINDA KIYAS YAPMAK MÜMKÜN DEĞİL

Nihat Zeybekci ile Tunç Soyer arasında muazzam bir fark var. Karşılaştırılacak gibi değil. Binali Bey’den sonra kaybettik. Ancak herkes pişmanlığını ifade etti bize. İzmirlinin ortak kültüründen habersiz, bilgisiz biri var. Bir yandan da İzmir’in sorunlarını çok iyi bilen, Ege’yi bilen, Türkiye’nin ekonomi bakanlığı yapmış bir isim var. Zaten ikisi arasında bir kıyas yapmak mümkün değil.

OY VERDİM CHP’YE FAKAT PİŞMANIM DİYOR İNSANLAR

Bakalım İzmir bana ne kadar tahammül edecek diyor Kılıçdaroğlu. Mesele hizmet noktasında hiçbir şey yok. Oy verdim CHP’ye fakat pişmanım diyor insanlar. İzmir’in potansiyelini dışa vurması lazım dedi. Tuz değil şehir koktu artık.

35 PROJE ASLINDA 2023’E KADAR DEVAM EDECEK OLAN VİZYON PROJELERİYDİ

35 proje bizim ortaya koyduğumuz 2023’e kadar devam edecek olan vizyon projeleriydi. İzmir’i Antalya ile İstanbul ile Ankara ile birbirine bağlıyoruz. İhracat limanı hüviyetini oluşturuyoruz. Şu anda 1.6 metrekare kişi başına düşen yeşil alan miktarı. 15 yıldır aynı kişi ve zihniyet tarafından yönetiliyor İzmir. Bizim 10 Numara İzmir lansmanında sayın Bakanımız söyledi, bu yeşil alan miktarını on katına çıkaracağız. Şehir parkları, Millet parkları yapacağız.  Bu şehirde bu alanlar var.

BUCA CEZAEVİ NEDEN OLMAD? BELEDİYE BİR PROJE KOYDU DA BİZ Mİ YAPMADIK'

Buca Cezaevi neden olmad? Belediye bir proje koydu da biz mi yapmadık. Kaldırdık diyelim. Adalet Bakanlığı ne yapaca? Buca belediyesi ile birlikte yerine bir proje yaparsınız. Bize der ki, ben burası için böyle bir proje hazırladım, böyle bir park, sosyal aktivite alanı düşünüyorum. Biz niye karşı çıkalı? Niye değerlendirme içine almayalım. Bizim Buca adayımız muazzam bir proje hazırladı. Noterle tasdiklettirdik hatta projelerimizi. Adalet Bakanlığı’nın cezaevini kaldırdıktan sonra oraya park, bahçe yapalım diye bir durumu yok.

BUCALILAR YOLUMUZU KESİP, ‘BUNUN HESABINI SANDIKTA SORACAĞIZ’ DEDİ

Özellikle evladı fatihanlar oradaki, Piriştina da diğer arkadaş da Nezir de uzun süredir orada yaşayan, temsil kabiliyeti olan insanlar. Onlarla dalga geçtiler. Bucalılarla alay ettiler. Dün de Buca’da idim. Yolumuzu çevirdiler, AK Parti’ye hiç oy vermedim, ama bunun hesabını sandıkta soracağız dedi insanlar.

KILIÇDAROĞLU HEMŞEHRİSİNİ BAYRAKLI’YA ADAY YAPIYOR, BİR GENEL BAŞKAN YARDIMCISI AVUKATINI BUCA’YA ALIYOR

Nasılsa İzmirli oy veriyor diyor. Kılıçdaroğlu hemşehrisini alıp Bayraklı’ya aday yapıyor. Bir genel başkan yardımcısı kendi avukatını Buca’ya alıyor. Konak’a Narlıdere başkanını yapıyorlar. Çiğli ilçe başkanını alıp Narlıdere’ye koydular. Ne işi va? Bu dalga geçmek İzmirlilerle. İzmirli hemşehrilerimiz buna dur demezse bunların diğer yapacaklarından korkuyorum İzmirli olarak. Bunlarla da yol yürüyelim derlerse hangi marjinal uçlarla hangi pazarlıkları yaparlar. 

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.