Dolar 32,5929
%0.25
Euro 34,7927
%0.37
Altın 2.414,690
%-0.75
Bist-100 9.645,00
%-0.5

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
AK Partili Hızal’dan A’dan Z’ye ‘Büyükşehir’ raporu: İzmirliler mağdur ediliyor

AK Partili Hızal’dan A’dan Z’ye ‘Büyükşehir’ raporu: İzmirliler mağdur ediliyor

İzmir Büyükşehir Meclisi AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, yatırımsızlık ve doru yatırımların yapılmaması nedeniyle İzmirlilerin önüne su ve ulaşım zamlarının getirildiğini söyledi. Zamların İzmirlilere yapılan haksızlık olduğunu ifade eden Hızal, “İzmirliler mağdur ettiler” dedi.

  • Ege Postası
  • 06.01.2021 - 09:18

EGEPOSTASI- İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, TV35 ekranlarında yayınlanan Kent ve Siyaset programında Mehmet Ali Deniz’in kente ve kentin sorunlarına dair sorularını yanıtladı.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in göreve geldiği günden bugün yaptığı icraatları eleştiren Hızal, ulaşım ve su zamlarına dikkat çekti.

“VERİLEN SÖZLERİN GERÇEKLEŞME ORANI ÇOK DÜŞÜK”

Başkan Soyer’in; çöp, koku, trafik, altyapı problemi, kentsel dönüşüm gibi İzmir’in kronikleşmiş sorunlarının çözümü adına somut ve yeterli adım atmadığını söyleyen Hızal, “Sorunumuz burada başlıyor. 21 ay içerisinde gerçekçi manada bu asımlar atılmadı. Bakıyoruz, Sayın Soyer, göreve gelmeden önce birtakım vaatlerde bulundu. Bazı alanlarda trafiği yerin altına alacakları, kavşak düzenlemeleri yapacaklarını ve trafiği rahatlatacaklarını söyledi. Fakat şu ana kadar yapılan tek bir şey var o da Karşıyaka’da bir yolun bir şerit artırılması ve bazı alanlarda şeritlerinin yönünün sabah ve akşam değiştirilmesi .Ancak bunlar geçici çözümler. Bu yaranın tam manasıyla iyileşmesini sağlayacak tedavi yöntemi değil. Mesela koku problemi… bunun temelli çözümünü sağlayacak şet altyapı yatırımları. Biz maalesef kanalizasyon sistemiyle yağmur suyu sistemini aynı hat üzerinden işleten tek metropolüz. Bunun ortadan kaldırılmasını sağlayacak olan kurum İzmir Büyükşehir Belediyesi. 2020yılında bu sorun için atılan adım sadece 30 kilometre. Yapılması gereken toplam hat ise 4 bin kilometre. Hal böyleyken siz çıkıp bugüne kadar İzmir’de 2020 yılında 3.3 milyar yatırım yapılığından bahsetmesi gerçekçi olmadığını gösteriyor. Biz buradan soruyoruz. 2019 yılından bu güne 6,5 milyonluk yatırım yapıldıysa nerede bu yatırımlar” ifadelerini kullandı.

Buca metrosu konusuna yaşanan zaman kaybını örnek gösteren Hızal, “Dolayısıyla verilen sözler, ortaya konulan vaatlerin gerçekleşme oranı çok düşük. Yani bu anlamda bu performans eksikliği İzmirli hemşerilerimizin ünlük hayatında da olumsuzluklara neden oluyor. Yağan yağmurda problem yaşanıyor. Trafikte problem yaşanıyor. Bir şehirde trafik her ecen gün çok daha üst seviyelere çıkıyorsa ve biz bu eleştirileri yaptığımızda da bize şu cevabı veren Büyükşehir Başkanının gerçekten bu sorunu göremezden geliyor ve bu sorunun ortadan kaldırılması için de mücadele etmediğini görüyoruz. Dünyanın her kentinde trafik vardır gibi bir cevap bu şehrin sorunlarını ortadan kaldırmaz. Dolayısıyla bizim bundan sonraki eleştirilerimizi de vatandaşlarımızı doğrudan etkileyen konularda olacak” dedi.

30 Ekim tarihinde İzmir’de meydana gelen deprem üzerinden İzmir’in kentsel dönüşüm ihtiyacına değinen Hızal, “İzmir’in en temel sorunlarından biri kentsel dönüşüm. Biz İzmir’de deprem üretebilecek 10 tane aktif fay hattı olduğunu ve İzmir’in yapı stokunun bu faylarda meydana gelecek depreme dayanıksız olduğunu söylüyorduk. Kentsel dönüşüme baktığımızda İzmir Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyelerinin İzmir’deki kentsel dönüşümün tamamını gerçekleştirmesi mümkün değildi ama lokomotif görevini görecek kurumdu İzmir Büyükşehir Belediyesi. İBB Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan 7 bölgede dönüşüm yapılmasıyla ilgili 10 yıl önce yetki aldı. Ve toplamda 35 bin bağımsız bölümün dönüşümünün tamamlanması lazımken bugüne adar dönüşümü yapılan bağımsız bölüm sayısı yaklaşık 500 ya da 600. Aynı performans eksikliğini burada da görüyoruz. Dolayısıyla her şeyin ötesinde insanların can ve mal güvenliğiyle alakalı bir durum söz konusu. Biz depreminin yeri ve zamanını kestiremiyoruz. İzmir’de bir deprem master planı yok. Bunu ortaya koyan AK Parti grubu oldu. Biz diyoruz ki gelin kentsel dönüşüm konusunda siyaseti bir kenara bırakalım. Siyaseti siyasi arenada seçim zamanlarında yeniden yapacağız. Ama gelen kentin sağlıklı dönüşümünü birlikte yapalım. Umarız ki bundan sonra İzmir’i olası bir depreme hazırlamak için doğru adımları atarız. Biz kentsel dönüşüm konusunda deprem öncesinde de uyarılarda bulunuyorduk ama bu uyarılar İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olmak üzere yerel yöneticiler tarafından maalesef çok dikkate alınmadı. Yakın zamanda İBB’nin bütçesi onaylandı. Yaklaşık 9 milyar kadar bir rakam oylandı. Biz bütçede birtakım eksiklikler gördük. Bu bütçe 30 Ekim öncesinde hazırlanmış bir bütçeydi. 30 Ekim öncesinde İzmir’de deprem gerçeği de vardı ve kentsel dönüşüm için adımlar atılması gerekiyordu. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 30 Ekim öncesinde ”bütçe taslağında Kentsel dönüşüm Daire Başkanlığı’na ayırdığı bütçe 6 milyondu. Tanıtım için ayırdığı bütçe ise 54 milyondu. Evet 30 Ekim sonrasında birtakım düzenlemeler yapıldı ama biz esasen bu anlayışı eleştiriyorduk. Düzenlemeler ve yerel yöneticilerin kentsel dönüşüm gerçeğini görmeleri için bir felaketin yaşanması mı gerekiyord? Biz bunu eleştirdik ve aynı hataları devam ettirirlerse devam da edeceğiz”

“İSTEMEZÜKÇÜ TAVIR İZMİRLİLERİ YORUYOR”

Kentsel dönüşüm alanlarından ve örnek veren Hızal, “Depremde yıkılan binaların tamamı ruhsatlı binalardı. İzmir’deki yapı stoku problemi yalnızca kaçak yapılarda değil. Ruhsatlı yapılarda da var. Sadece Manavkuyu, Osmangazi ya da Mansuroğlu’nda değil, Karşıyaka’nın Atakent’inden, Mavişehir’inde, Karabağlar’ın Bozyakası’nda da yaşanan bir problem bu. Siz önüne engel koyarak bu bölgedeki kentsel dönüşümleri engelleyemezsiniz. Burada bütün dinamikleri harekete geçirmek gerekiyor. En başta vatandaşın talebinin ne olduğuna bakılmalı. O yüzden ortaya bir engel koymak ve istemezükçü mantığın son bulması gerekiyor ki bu istemezükçü mantığın İzmirlileri ciddi manada yoran bir mantık olduğunu düşünüyorum. Çünkü bir yatırım yapılacak ama birileri engel olmaya çalışıyor. Dolayısıyla bu gibi engelleme faaliyetlerden bu şehri yöneten yerel yöneticilerin bir an önce vazgeçmesi gerekiyor. Aksi takdirde kısa orta ve uzun vadede olumlu sonuçlar almak çok mümkün gözükmüyor” diye konuştu.

“İZMİRLİLERİN DESTEĞİNİ EN ÇOK GÖRDÜĞÜMÜZ KONU 90 DAKİKA MESELESİ”

“İzmir’de 2020’de yapılamayanlar kadar yapılanlar da konuşuldu” diyen Hızal, zamları değinerek, “2020 yılında İzmir’de bol miktarda zam yapıldı. 2021 yılının başında da hayata su zammıyla başladık. İzmir’de 2020 yılında İzmirliler ulaşım ve su zamlarıyla ciddi şekilde mağdur edildi. Ulaşım zamlarına baktığımızda İzmir’in ulaşım konusundaki en önemli doğrusu olan 90 dakika maalesef Tunç Soyer döneminde kaldırıldı. Bu gerçekten İzmirliler için çok hassas ve önemli bir konuydu. Çünkü İzmir’de bir yerden bir yere gidebilmek için en az iki toplu taşıma aracı kullanmanız gerekiyor. Bu sistemi talep eden de İzmirliler değil. İzmir Büyükşehir Belediyesi yaptı. Ama bu hatasını gördü ve 90 dakika boyunca ikinci ve sonraki binişlerden ücret almayacağını söyledi. Bu 12 yıl boyunca tıkıt tıkır ilerledi. Ancak bir sabah kalktık ki 90 dakikanın kaldırıldığına dair önümüze bir önerge geldi. Biz yapılmamasını ve vatandaşın mağdır olacağını söyledik. Bizim bugüne kadar İzmirlilerin desteğini en çok gördüğümüz konu 90 dakika meselesi. Biz bununla ilgili birçok önerge verdik ama reddedildi. Daha da çok vereceğiz. Ayrıca bununla ilgili yargısal anlamda birtakım hamlelerimiz de olacak. Bir yıllık süre içerisinde ulaşıma yaklaşık yüzde 45 zam yapıldı” ifadelerini kullandı.

BİR YILDA YÜZDE 50 ÜZERİNDE SU ZAMMI

Hızal su zamlarına ilişkin ise şunları söyledi; “2020 yılında yapılan su zamları ve 2021 Ocak ayında yapılan zamla birlikte toplamda yüzde 50 zam yapıldı. Muhtemelen yılın ortasında bir zam daha düşünülüyor. Sürpriz olmayacak. Tabi onlar buna bir fiyat ayarlaması olarak bakıyor ama bu bir zam. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin bir yılda yaptığı su zammı yaklaşık yüzde 48, zammın zammını değerlendirirseniz yüzde 50’lerin üzerine çıkan bir rakamdan bahsediyoruz. İzmir’deki su zammının neden yapılmaması konusundaki eleştirilerimizin ne kadar doğru olduğuna ilişkin çok ilginç bir veri vereceğim. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ve İZSU’nun yatırımsal anlamda talep ettiği bütün kredi taleplerine muhalefet olarak olumlu yaklaştık. Ama iki yıllık süre boyunca biz bu kredilerin yatırıma dönüşmediğini ya da zamanında doğru yatırıma dönüşmediğini gördük. İzmir’de yüzde 33 oranında kayıp kaçak oranı var. Bunun maddi değer 660 milyon. Bu kayıp kaçak eski hatlardan ve doğru yatırımların yapılmamasından kaynaklanıyor. Tahsil edilen rakam yıllık 1.3 milyar. Bu rakam tahsil ediliyor 660 milyon tahsil edilemiyor. Siz bir taraftan kredi çekeceksiniz bir yandan yaklaşık 2-3 milyarlık bütçeye sahip İZSU’nun doğru yatırım planı olmaksızın doğru yatırımları yapmayacaksınız ve yıllık yüzde 48 oranında İzmirlilerin karşısına çıkacaksınız ve bu zammı da ekonomik koşullardan dolayı savunacaksınız. Bu İzmirlilere yapılan en büyük haksızlıklardandır. Bu zamlarla İzmirlileri mağdur ettiler özellikle de Tunç Soyer’in dile getirdiği arka sıradakiler diye tabir ettiğimiz İzmirli hemşerilerimiz mağdur edildi. Ulaşım zammından da aynı kesim etkilendi. Siz bir yandan ‘Arka sıradakilerin haklarını daha fazla koruyacağız. Arka sıradakiler ile ön sıradakiler arasındaki makası daraltacağız’ gibi söylem ve vaatle göreve geliyorsunuz ama yapmış olduğunuz icraatlar bunun tam zıttı. Biz de bunları eleştiriyoruz. Biz bu eleştirileri yaptıktan sonra Sayın Soyer, ‘Bize saldırıyorlar’ diye savunma yapıyor. Bunu saldırı olarak algılamasını gerçekten anlamıyorum. Biz muhalefet grubuyuz. Kendisi nasıl bütün İzmir’in belediye başkanı ise biz de bütün İzmir adına muhalefet ediyoruz. Bu nedenle bu söylemi kabul etmiyoruz.”

“KENTİN DİNAMİKLERİ DİNLENMELİ”

Son günlerde İzmir gündeminin tartışmaları konularından olan Büyükşehir binasına ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Hızal, “30 Ekim depreminde ben İzmir Büyükşehir Belediye binasındaydım ve bina içerisinde çok ürkütücü bir görüntü vardı. Bu yapının depreme dayanıksız olduğun biliyorduk. Biz bunu dile getirdik. Sonrasında baktık ki o binanın güçlendirilmesi ve yeniden inşasıyla ilgili hiçbir faaliyet yapmayan İzmir Büyükşehir Belediyesi binanın kolonlarını boyadı. İzmir’de maalesef her dönem yerel yönetimlerden kaynaklı yeni sorunlar ortaya çıkıyor ve bu sorunlar artarak devam ediyor. Ve bu sorunlar zaman geçtikçe kronikleşiyor ve bunlara çözüm bulunamıyor. Biz bugün İzmir Büyükşehir binasının hasar durumunu bilmiyoruz. Az-orta hasarlı deniliyor. Az hasarlı mı, orta hasarlı m? Biz raporu görmedik, kamuoyu bilgilendirilmedi. Güçlendirme yapılabilir mi yoksa binanın yıkılması gerekir m? Bu konuda elimizde bir rapor yok. Bunun kararını verecek olan İzmir Büyükşehir Belediyesi yetkilileri. Ama bu kararı da İzmir’in dinamiklerini dinleyerek yapacaklar. Doğru karar için doğru dinlemeleri yapmaları gerekiyor. Bizlerin ortaya koyduğu önerileri de dinlemeliler. Ama ‘Biz bu kararı verdik ve sona kadar arkasındayız’ anlayışı ile bu sorunun çözülmesi mümkün değil. Şu an İzmir Büyükşehir Belediyesi göçebe bir hayat yaşıyor. Umarım en kısa sürede çalışmalar biter ve bir sorun haline gelmeksizin İzmir Büyükşehir Belediye Binası sorununun çözülmesi gerektiğini düşünüyorum” diye konuştu.

“SEÇİMLERDE İZMİRLİLERİN GÖRÜŞÜNÜN LEHİMİZDE OLACAĞINI DÜŞÜNÜYORUM”

Hızal, AK Parti’nin kendini iyi ifade etmesi noktasında gelecek seçimlerde İzmir’de iktidar olacaklarını belirtti ve “Halkın tercihleri nasıl değişi? Bahsettiğimiz tüm konular vatandaşların tercihlerinin değişmesi konusunda önemli argümanlar. Biz AK Parti olarak ülkenin idaresinde 18 yıl içerisinde birçok yatırımlar yaptık. Bunlar vatandaşın beklentisi doğrultusunda yapıldı. Buradaki asıl mesele şu: Belirttiğim sorunların bizler tarafından daha iyi yapılabileceği noktasında doğru bir anlatımın olması gerekiyor. Ulaşım, Körfez, çevre, altyapı, trafik ve bütün bunların üzerinde İzmir2in çehresini değiştirecek kentsel yönetimle ilgili ve bütün bu yatırımların sonrasında İzmir’de ciddi bir ekonomik kalkınma olacağı konusundaki doğru bir anlatım sonrasında önümüzdeki seçimlerde İzmirli hemşerilerimizin önümüzdeki seçimlerde görüşünün bizim lehimize değişeceğini düşünüyorum” dedi.            

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.