Dolar 32,2790
%-0.62
Euro 34,6444
%-0.46
Altın 2.412,980
%-0.4
Bist-100 10.046,00
%-0.37

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Zorlu'dan birik çağrısı

Zorlu'dan birik çağrısı

Altay Divan Kurulu Başkanı Kemal Zorlu, yaptığı yazılı açıklama Altay’ın en çok dayanışmaya ihtiyacı olduğu bir dönemde camia içinde çeşitli grupların yaşanan başarısızlıkların faturasını tek noktaya kesme çabasına tepki gösterdi.

  • Ege Postası
  • 20.11.2012 - 14:05
 İZMİR - Altay Divan Kurulu Başkanı Kemal Zorlu, siyah-beyazlı kulüpte yaşananları uzun bir süre mercek altına alıp inceledikten sonra, Altay’ın en çok dayanışmaya ihtiyacı olduğu bir dönemde camia içinde çeşitli grupların yaşanan başarısızlıkların faturasını tek noktaya kesme çabasına tepki gösterdi. Yönetimi uyaran Zorlu yaptığı yazılı açıklamada: 1914 Altay Taraftar Derneği; futbolcular, teknik kadro ve medyaya çağrıda bulundu ve şunları söyledi: “Altay camiasını oluşturan yönetim, taraftar, futbolcular, sporcular ve teknik kadrolar gibi birimlerin uyum ve dayanışma içinde olması gerekirken, son günlerde birbirine karşıt tavırlar içinde olduğu gözlenmektedir. Kulübümüz son yıllarda yaşadığı sıkıntılar nedeniyle dibe vurmuş ve daha kötüsü mümkün olmayan bir kaderi yaşamaktayken, bu sürtüşmelerin kulübü yok olmaya götüreceğinin bilinmesi gerekmektedir. O nedenle Altay’ı oluşturan ve Altay çatısı altında olan herkes sorumluluk bilinci içinde olmak ve içinde bulunduğumuz kötü durumdan kurtulmak için daha çok dayanışma içinde olunması gerektiği açıktır. Altay’ın sorunları inanların birbirini aşağılaması, suçlaması ve tanımaması gibi uyumsuzluğu ifade eden davranışlarla çözülemeyeceği gibi, geçmişte yaşadığımız sıkıntıların çoğunun gerçek dayanışmayla çözülebildiğinin de hatırlanması çok önemlidir. Bu sürtüşmeler

Altay’ın haklarının yendiği, adaletsiz uygulamalara mahkum edildiği ve mağdur olduğu dönemde, hakkını arayabilmesi için önemli olan ilk şey camia bütünlüğüdür. Ancak o zaman oynanan oyunlara karşı mücadele etme şansı vardır. Bölünmüş ve birbirine düşmüş bir camianın bu mücadeleyi vermesi mümkün değildir.

Takımın başarısızlığını ve son maçlarda alınan olumsuz sonuçları birilerine fatura etme çabası içindeyken, Altay’ın aleyhine dönen dolapları fark edip kendimize gelmemiz kelimenin tam anlamıyla Altay sorumluluğudur. Bu nedenle bazı konularda tüm Altaylıların dikkatini çekmenin çok önemli olduğunu vurgulamak zorundayım;

1-TFF, güçlüyü koruyan ve zayıfı ezen, sadece uyguladığı sözde cezalarla sorunu çözme değil, sert otoriteyle sultasını sürdürme çabasındadır. Galatasaraylı Engin Baytar’ın saha içinde yaptığı davranışlara 11 maç ceza veren PFDK, Altaylı Serhat Akın ve kardeşi Serkan Akın’a toplam 13 maç ceza vermiştir. Tahkim Kurulunun adaleti dağıtmak yerine eyyamcılık yaparak cezayı onaylaması ve savunmayı hiçe sayması gözlerden kaçmamıştır. Engin Baytar maç sırasında sahanın içinde hakeme aldırmış, Serhat Akın ve kardeşi ise maçtan sonra çıkan olaylarda saldırıya maruz kalmıştır. Yani maç bitmiş ve takımlar soyunma odasından bile çıkıp otobüse binmiştir. Orada bir güvenlik zafiyeti olduğu kimsenin aklına bile gelmemiştir.

2-Federasyon’un örtbas ettiği şike dosyalarının içeriğinde geçmişten bugüne Altay’ın çeşitli mağduriyetleri söz konusudur. Daha önceki yılarda Diyarbakır’da yaşanan futbol faciası Altay için hala kabuk tutmamış bir yaradır. Ama bu yetmiyormuş gibi geçtiğimiz sezon Giresunspor kulübünün Tapelere geçen, delilleriyle beraber sahaya yansıyan şike olaylarına rağmen Altay’ın mağduriyeti kimseyi ilgilendirmemekte, ortalık süt limanmış gibi davranılmaktadır.

3-Mağdur olan, dayak yiyen ve hakkı Yenen Altay’ın üzerinden pirim yapanların, kulübümüzü sofralarda meze yapmaları ancak omuz omuza bir mücadeleyle engellenebilir. Altay’ın ölüsünün bile birçok diriden daha iyi olduğunu önce camia olarak bilmemiz ve bütünleşmemiz ön koşuldur.

4-Artık fark etmemiz gerekir ki; şikeye gözünü kapatanlar, Altay’da meydana gelen en küçük olayı büyütüp farklılaştırarak, ceza vermek için, “nöbette!” beklemektedirler.Bazıları hala federasyonculuk oynarken, bizler yıllar önce Türk futbolunun geleceğini, Özerklik yasasına göre yapılandırmakla, planlamakla meşguldük. Tarih, sadece ceza vermeyi marifet sayanları ama o cezalara neden olan sorunların çözümü için parmağını bile kıpırdatmayanları affetmeyecektir. Türk futbolunun sorunlarını günlük politikalarla çözmeye çalışanların sonu; yine kendi kazdıkları kuyuya kendilerinin düşmeleri şeklinde olacaktır. Popülizm yaparak haksız uygulamaların tarafı olmak, sadece adaletsizlik girdabına kapılanların izleyeceği bir yoldur.

Bu belirttiğim gerekçeler nedeniyle, Altay’ın haklarını yeterince savunmak için tüm Altaylıların bugüne kadar olduğundan çok daha fazla dayanışma içinde olması gerekmektedir. Bu dayanışmayı sergileyemezsek, bölünmüş bir Altay’ın ayaklarının üzerinde durması kolay değildir. O nedenle de yeterli dayanışmayı hayata geçirmeyenlerin sorumluluğu da çok ağır olacaktır. Tüm Altay camiasını, üyelerimizi, taraftarlarımızı, 1914 Altay Taraftar Derneğimizi, futbolcularımızı, sporcularımızı hatta medyamızı bizimle birlikte mücadele etmeye çağırıyorum.”


Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.