Yıldırım:"Rotam; İzmir’in başkanlığı"

AK Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım, “Siyasi rotam İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı. Biletim tek yön. Benim için tek rota bu” diye konuştu. Yıldırım, İzmir mitinginde sosyal medyada olay olan ‘İzmir’e hoşgeldiniz’e de açıklık getirdi. Yıldırım, “Konuştuğum sırada Sayın Başbakanımız yürüyerek alana girmişti. Ekrandan onu gördüm ve İzmir’e hoşgeldiniz’i ona hitaben söyledim. Ama birileri mitingi küçültmek için sözlerimizi alaya aldı. Bu üzüntü verici” dedi.

Ege Postası
19.03.2014 - 13:26

İZMİR- Binali Yıldırım, canlı yayınlanan bir televizyon programında gazetecilerin sorularını yanıtladı. İzmir Mitingi’ni ‘12 yılın rekoru’ olarak tanımlayan Yıldırım, “Sayısal açıdan şu kadar bu kadar meselesine girmek istemiyorum. Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın katıldığı miting kalabalıktı ama benim ayrıca gördüğüm başka bir şey var. Bu mitingde insanlar çok heyecanlıydı. Bir demokrasi şölenine gider gibi aileleriyle birlikte gelmişlerdi. Diğer mitinglerden en büyük farkı buydu” dedi.

“Bu bir yerel seçim, hizmetleri konuşalım”
Yerel seçimin bir genel seçim hatta referandum atmosferine bürünmesinden yakınan Yıldırım, “Yukarıdaki hesaplaşma, liderlerin söylemleri nedeniyle bir türlü istediğimiz yerel seçim atmosferini yakalayamıyoruz. Bu bir genel seçim m? referandum m? yoksa yerel seçim m? hala anlayabilmiş değiliz. Bizler projeleri anlattıkça İzmir’deki rakiplerimiz de meseleyi genel seçim havasına sokmaya çalışıyorlar. Biz hizmetlerimizi, yapacaklarımızı anlatıyoruz” diye konuştu.

“Proje konusunda kimse bizimle yarışamaz”
İzmir projelerini, ‘Hayat İzmir’ vizyonuyla anlattıklarına dikkat çeken Yıldırım, “Kimse bizimle projeler konusunda yarışamaz. Bu konuda çok iddialıyız. İzmir’de geçmiş 10 yıla bakıldığında herkes İzmir’e ne yapıldığına bakmalı. İzmirlilerin beklentisi neyd? Ben İzmir’e Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı olduğum zaman yaptıklarımı anlatmaya başladığımda en az 30 kalem iş sayıyorum. Ama mevcut başkan en fazla 3 tane sayabiliyor” şeklinde konuştu.

“En mağdur kent İstanbul’dur”
İzmir’in meşhur tartışması ‘Hükümet İzmir’e şaşı bakıyor’ iddiasına da değinen Yıldırım, bunun gerçeği yansıtmadığını belirterek şöyle konuştu; İzmir’e hükümet olarak 24 milyar dolar harcama yapıldı. Bunun 15,5 milyar doları fiziki yatırım. Kalanı sosyal destekler. Bizimki devletin muhasebe kayıtlarından çıkan rakamlar. Bunun çarpıtılması mümkün değil. Şimdi bakın İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin bütçesinin yüzde 91’i Ankara’dan geliyor. Yani genel vergilerden kesinti yoluyla. Yıl yıl yatırım gerçekleşme oranlarını inceledim. Yüzde 50’nin altında yatırım gerçekleşmesi yapılıyor. Yani bütçenin yüzde 50’sini harcayabilmişler. Yani “İzmir’e hükümet yardım etmiyor” söylemleri geçersiz ve inandırıcı değil. Bu söylemler İzmir’de beceriksizliğin mazeretidir, başka da bir şey değildir. Kimse kusura bakmasın. Efendim vergiyi alıyor, alamıyor. Bakınız. Türkiye’de 12 il kazanır, kalanı harcar. Yani ülkenin batısı kazanır Doğu’suna yönelik yılların ihmali giderilmeye çalışılır. Bu açıdan bakıldığında Türkiye’deki en mağdur şehir İstanbul’dur. Her yıl 150 milyar vergi ödüyor, en çok 10 milyar yardım alıyor.”

“İzmir’in yarıştaki farkını kapatmamız gerek”
Açıkladığı projeler için 65 milyarlık kaynağı nasıl bulacağına ilişkin soruya da yanıt veren Yıldırım, “Bakınız İzmir Büyükşehir Belediyesi yatırım bütçesinde yüzde 50’nin altında gerçekleşme oranıyla halkın karşısına çıkarken ben belirlenen bütçeden fazlasını harcadığım için yargılandım. 10 yıllık süreçte hayata geçecek bu projeler için en fazla 15 milyarlık bir belediye kaynağı kullanacağım. Kalanı projeler kendi kendini sübvanse edecek zaten. Ben kaynak yaratırım. Bunu bakanlıkta yaptım, İzmir’de de yaparım. Aksi halde İzmir, yarışta geri kaldığı farkı nasıl kapatacak. İzmir Türkiye ortalamasının 5 puan gerisinde. Mevcut başkan ‘Herşey yolunda’ diyor ama biz mi göremiyoru? O halde neden İzmir’de işsizlik fazla. Türkiye’nin en büyük iç hatlar terminalini 18 Aralık 2012’de temelini attık, şimdi açtık. 14 ayda bitti.”

İzmir’in malları..
Binali Yıldırım, İzmir’de özel idareye ait mallarıyla ilgili soruyu da şöyle cevapladı: “İzmir’deki mallar ne benim malım, ne de Kocaoğlu’nun malı. Tüm mallar İzmir’e ait. Tüm sorunlar çözüldü, İzmir’in malları mı sorun oldu. “İzmir’in mallarını vermeyiz, kaptırmayız” söylemleri çok yanlış. Bunu da ideolojik söylemlerine alet ediyorlar.”

“ Vizyon ve ekip işi”
Yerel yöneticiliğin vizyonel bir bakış açısı ve ekiple olacağına vurgu yapan Yıldırım, şunları söyledi: “Mevcut başkan bürokrasiyi çalıştıramıyor. Ekibiniz olacak, güveneceksiniz ve çalıştıracaksınız. Bir işi yapacağınıza önce ekibiniz inanacak. Benim en büyük maharetim çalışmak ve çalıştırmak. Bakanlığım dönemimde uyumlu ve çok çalışan ekibimiz vardı. Şu anda da çalışkan ve vizyon sahibi ekibimiz hazır. Kısacası biz İzmir için hazırız.”
“Sloganla olmaz, İzmir nerede ona bakın”
“İzmir’de bir şeyler aksıyor, yürümüyor” diye konuşan Yıldırım, “İzmirliyiz yaparız’ demekle olmaz. Sloganla olmaz. İzmir nerede ona bakmak gerek. İzmir’de yağmur yağıyor, seller akıyorsa, yapılar çürük ve yüzde 62 oranında imarsızsa, çöp dağları yükselmişse, bir yerde bir şeyler aksıyor demektir” ifadelerini kullandı.

Başkan adayı Binali Yıldırım
İzmirlilerin Başbakan Erdoğan’dan korktuğu ama Binali Yıldırım’a sevgi duyduğu yönündeki bir soruya da Yıldırım şöyle yanıt verdi; “Bu şehrin belediye başkan adayı Başbakan değil, Binali Yıldırım’dır. İzmir Türkiye’nin lokomotifi olacak bir şehirdir. Süper ligde takımın yok. Yerel yönetimler takımları süper lige çıkarır. Onun için kimse mazeret aramasın. Şehir yönetmek vizyon işidir. Dünyanın ilklerinde 25 şehir var. Benim hedefim İzmir’i bu listeye sokmak.”

“İzmir’le ilgili hayalleri yok”
AK Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım, İzmir’in çağdaşlığın şehri olduğunu ancak bugün İzmir’in kendi iç meselesini kendi aşamaz hale geldiğini söyledi. İzmir’in yazık ki üstün özelliklerini ortaya çıkaramadığına dikkat çeken Yıldırım, İzmir tarımda bir numara ama 8 bin 500 yıllık tarihiyle geçmişe ışık tutan bir İzmir’den öte, maalesef potansiyelini açığa çıkaramayan, günübirlik dertleriyle başa çıkamayan bir İzmir görüyoruz. İzmir bu durumdan kolayca kurtulabilir. Ama bununla ilgili bir hayaliniz, projeniz, gelecekle ilgili tasavvurunuz olması lazım. Verilen sözlerin unutulduğu bir dahaki seçimde aynı sözlerin tekrarlandığı, aynı yemeğin önüne konduğu yerel yöneticilerle İzmir ilerleyemez” diye konuştu.

İzmir’i yönetenler, sorunlarla ilgilenmiyor
Binali Yıldırım, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker’in de katıldığı yemekli toplantıda Diyarbakır Dernekleri üyeleriyle bir araya geldi. İzmir’in üstün özelliklerle donanımlı bir kent olduğunu ancak potansiyelinin genelini kullanamadığını savunan Yıldırım, şöyle konuştu; “Koca İzmir’e yöneticilerin verdiği değer maalesef bu. Victor Hugo’nun ‘Prenses’ dediği İzmir’in yıldızlığı geri planda kaldı. Vizyonsuz ve iş bilmeyen yöneticiler sorunları görmezden geliyor. 10 yıldır İzmir’i yönetenlerin bıraktığı eser; yüzde 62 oranında imarsız, sağlıksız yapılar. Trafik sorununu ulaşım sorununu çözememiş bir İzmir. Hava kirliliğini ortadan kaldıramamış bir İzmir. Çöp dağlarının alarm verdiği bir İzmir. Medeniyet üreten bir İzmir değil, devraldığı mirası da tüketen bir İzmir. Şehri yönetenler iki sözünden bir tanesi ‘İzmir’i kendi haline bırak’. İzmir’i kendi haline bırakın ne demek. Bu kadar bencillik olur m? Siyasi oyunları bırakalım, İzmir’de hizmet siyasetinden yana seçimimizi yapalım.”

“Sözün namus olduğu unutuluyor”
İzmir’de ‘namusluya oy verin’ söyleminin de doğru olduğunu vurgulayan Yıldırım, sözlerine şöyle devam etti; “Namusluya oy verin. Bende aynısını söylüyorum. Söz namustur. İzmir bu kez sözünü yerine getirmeyen yöneticileri gönderecek. Biz bir vizyonla geliyoruz. Yüzyılın şehircilik hareketi Hayat İzmir’le geliyoruz. 30 ilçe, 600 köy, 900 mahallesiyle ilgili projelerimiz hazır. Ancak rakiplerimizin merkez ve ilçelerle ilgili ortada projesi yok, vizyonu yok. Birlikte İzmir’i yöneteceğiz dedikleri ilçelerle ilgili bir vaadleri yok.”

“İzmir’i anlı şanlı günlerine geri döndüreceğiz”
Donanımlı bir ekip ve projelerle yola çıktıklarına dikkati çeken Binali Yıldırım, şunları kaydetti; “Biz söz verdiğimiz tüm projeleri yaparız. Yapamayan gitsin, yapanlar gelsin. İzmir merkez ve 30 ilçesinde adeta karış karış ihtiyaçları belirledik, sorunları tespit ettik, çözüm çalışmamızı da yaptık. Gelecek 5 yılını yönetmeye İzmir’i tekrar anlı şanlı günlerine döndürmeye çok az kaldı. Bir şehir düşünün geçmiş 15 yılın hayalini kuruyor. İzmir’i geçmiş 30 yıl hayaliyle değil, gelecek 30 yılın hayaliyle yaşayan bir şehir haline getireceğiz. İzmir hizmeti kazanan şehir olsun istiyoruz.”

“İzmirli fırsat verdi ama beklemekten yoruldu”
Yerel seçimlerin referandum haline getirilmeye çalışıldığını sözlerine ekleyen Binali Yıldırım, “Ortada ürün yok. Ortada yapılmış ürün yok. Ama mazeret çok. Şunu yapacaktık, şöyle oldu, hükümet önümüze geldi. Biz işi yapamadık mı babaannem ‘Eşek kaçtı, palan düştü’ derdi. Onun için işler olmaz. Buda böyle bir şey. Kimse kusura bakmasın. Kimse de İzmirliyi saf sanmasın. İzmirli bekledi bekledi ama umudunu yitirmedi. Ama İzmirliler artık daha fazla beklemeyecek. ‘Tam yol ileri’ diyecek. Buna inancım tam. Bunu söylerken iz bırakarak, binlerce eser bırakarak geliyoruz” diye konuştu.

“Akıl, bilgi ve sevgiyle yönettik”
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker de gerek kültürel gerek tabi ortamları tüm unsurlarıyla buluşturacak, işletecek, yürütecek, sürdürülebilir yöneticilerin gerektiğini söyledi. Binali Yıldırım’la İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde birlikte çalıştıklarını hatırlatan Mehdi Eker, “İstanbul, dostun düşmanın gıptayla baktığı bir şehir haline geldi. Doğru insanların elinde, aklın bilginin sevginin ve adanmış ruhun çabasıyla oldu. Şimdi İzmir’i de bekleyen bu. İzmir’de şimdi hemşehrilerimiz bunun kararını verecek. İdeolojik kalıplarla vatandaşlara hizmet üretmeden devam etsin m? Yoksa anına şanına yakışır şekilde parlasın m? Onun kararını verecek” şeklinde konuştu.

“Binali Yıldırım, dünya markasıdır”
Binali Yıldırım’ın Türkiye’de değil dünyada da bir marka olduğuna dikkat çeken Mehdi Eker, sözlerini şöyle sürdürdü; “30 Martta bir soru sormak gerek. 10 yıl verilen desteğin karşılığında ne va? Bize icraat listesi çıkarsınlar. Biz 12 senedir iktidardayız. Sayın Binali Yıldırım, 18 Kasım 2002 tarihinde kurulan 58. Ak Parti hükümetinin Ulaştırma Bakanı olarak başladı. Arkasında sayfalar ciltler dolusu icraat var. Yani hasat edilmiş bir tarla var. Bize bunun hesabını sorun. Ama şimdi İzmir’de belediye başkanıvar. 10 yıldır görevde. İzmir’in emaneti verildi. Uzun bir sürede bu emanete nasıl baktın'İmkanların neydi, ne yaptı? Bunu sormak gerek. Söz verilip yerine getirilmeyenlerin hesabını sormak gerek.”