Anasayfa
Güncel
Vural: Yeni demokratikleşme paketi en çok terörün işine yarıyor

Vural: Yeni demokratikleşme paketi en çok terörün işine yarıyor

Ege Postası
25.07.2013 - 17:30

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, parlamentoda düzenlediği basın toplantısında, terör örgütünün siyaseti belirleyen aktör haline getirildiğini öne sürdü. Toplantıda basının sorularını cevaplayan Vural, yeni demokratikleşme paketiyle ilgili görüşlerinin sorulması üzerine, ne yapılacağının somut bir şekilde açıklanması gerektiğini belirterek, “Allah hepimizi AKP’nin ileri demokrasisinden korusun. Demokratikleşme paketinden en çok terör örgütü yararlanıyor, millet ise baskı ve kontrol altına alınarak sindirilmek isteniyor.” dedi.

Vural, "Bu söylenenlerin demokratikleşmeyle alakası yok. AKP demokrasi diyor ama antidemokratik tavırlar alabildiğince devam ediyor." diye konuştu. MHP'nin yerel seçimde ittifak yapmasının söz konusu olmadığını vurgulayan Vural, "Bunlar AKP kulislerinin uydurması. Milleti kandırmaya yönelik manipülasyondan öteye anlam taşımıyor." dedi. Yargı kararlarına yargı içinden de eleştiriler geldiğinin ifade edilmesi üzerine Vural, yargı bağımsızlığının önemine işaret etti. Oktay Vural, hakim ve savcıların yürütmenin baskısı altında olduğunu öne sürerek, yargının bağımsız ve tarafsız hale getirilmesi gerektiğini kaydetti.

"BARZANİ BOYUNDAN BÜYÜK LAFLAR EDİYOR"

Terör örgütü ele başı Abdullah Öcalan'ın çağrısıyla, Kürt konferansı için hazırlık toplantıları yapıldığını anlatan Vural, Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesud Barzani'nin Türkiye'nin egemenliği hakkında boyundan büyük laflar ettiğini söyledi. Vural, Barzani'nin Türk milleti ve devleti üzerinde hak iddia ettiğini ve egemenliğine dil uzattığını, hükümetin de buna karşı sessiz kaldığını ifade etti. TBMM çatısı altında milletvekilliği yapanların ve ülkenin bölünmez bütünlüğü için yemin edenlerin, terör örgütü konferanslarında bölücülük faaliyetinde bulunduğunu öne süren Vural, "Yargı da seyrediyor. Neredesiniz ey yargı'" diye seslendi.

Vural, Güneydoğu'da son dönemdeki terör örgütü faaliyetlerini anımsatarak, "Türkiye yönetiliyor m? Türkiye'yi yöneten hükümet, sivil otorite var m? Maalesef AKP, PKK'nın ipine sarılmış vaziyette. AKP ile BDP, bölücülükte jestleşme yarışına giriyor." ifadesini kullandı.

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın PYD ile silahlı mücadelenin gündemlerinde olmadığına dair sözlerini atıfta bulunan Vural, "Geçen sene Ekim ayında Suriye'ye müdahale için sınır ötesi operasyon yetkisini niye aldını? Yetkiyi kullanmayacaksanız hemen Meclis'e iade edin. Meclis'in verdiği yetkiyi kullanmaktan imtina edenler, millet iradesine ihanet ediyor demektir." diye konuştu. Arınç'ın, 'terör örgütüne katılımların eskiye oranla daha nitelikli hale geldiğini' söylediğini ifade eden Vural, "Şu lafa bakın. Daha kaliteli bir PKK. Terör örgütünün niteliklisi, niteliksizi. Sınavla mı gönderiyor oraya'" dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Gezi Parkı eylemcilerine son olarak 'kemirgen' dediğini anlatan Vural, "Kaddafi de Bingazide'ki göstericilere 'sıçanlardır' demişti. Kimin kemirgen olup olmadığını, kimin bu ülkeyi nasıl kemirdiğini Türkiye'nin en büyük 500 sanayi kuruluşu araştırması göstermektedir. Bu şirketlerin faaliyet dışı gelirleri yüzde 39'e yükseldi, geçen yıla göre yüzde 95 arttı. Bunlar faiz geliri." diye konuştu.

İktidarın 10 yılda büyük şehirlerin her köşesine alışveriş merkezi getirdiğini ifade eden Vural, Erdoğan'ın şimdi de küçük esnafı savunduğunu söyledi. Vural, "Başbakan sömürgenlerin, büyük AVM ve faiz lobisinin Truva Atı'dır. Sömürü ekonomisi kurmuştur. Bu ekonomi politikasını sürdürenler de sömürgenlerdir. Esnaftan yana tavır aldığını söylüyor, faiz lobisiyle esnafın kuyusunu kazıyor. 14 milyon haciz dosyası var. Esnaf çekini ödeyemiyor, senet protesto edilmiş." dedi.

Oktay Vural, TRT'de dün yayınlanan iftar programında hamile kadınların sokağa çıkmaması görüşünün ortaya atılmasına ilişkin değerlendirmesinin sorulması üzerine ise "Kamu yayıncılığı yapması gereken TRT, siyasi odak haline geldi. Bu tür programlarda İslam'ın kavrayıcılığından ve daha rahmani konulardan bahsetmek gerekir. Estetik kaygısı duyuyormuş. Bu zihniyet sorgulanmalı. Hangi dini referansla böyle hüküm veriyorsun'" ifadesini kullandı.