Dolar 32,4263
%0.14
Euro 34,5794
%-0.02
Altın 2.384,670
%0.19
Bist-100 10.046,00
%-0.37

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Vatandaş Özkacar'ın pes etmeye niyeti yok

Vatandaş Özkacar'ın pes etmeye niyeti yok

Narlıdere Kültürkent Sitesi’nde ‘çürük’ olduğu raporlarla belgelenmiş evlerine kendi ceplerinden masraf yaparak depreme dayanıklı hale getiren vatandaşların hak arama çabası sonuçsuz kaldı. Olayın sorumluları olarak gördükleri kooperatif yöneticileri hakkında açılan tazminat davasına mahkemeden ret kararı geldi. Gerekçe, hakında dava açılan isimlerden birinin memur olması ve idari makamlarca soruşturma için izin verilmemesi. Davaya açanlar şimdi bu soruya cevap arıyor. “O memur, ona izin verilmedi. İyi de diğerleri hakkında neden işlem yapılamıyor'”

  • Ege Postası
  • 21.02.2013 - 14:22
EGE POSTASI/ HABER SERVİSİ- Böylesi ancak Türkiye’de olur denilecek türden haberlere bir yenisi daha eklendi. Narlıdere Kültürkent Sitesi’nde 1985’te başlayan ve günümüze kadar uzanan garip olaylar zinciri, İzmir 5.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin kararıyla iyice içinden çıkılmaz bir hale büründü. Mahkeme, kooperatif yöneticileri hakkında tazminat istemiyle dava açan site sakinlerine, “yapılan şikayetlerin somut olaylara dayandığı belli ama ancak idari makamların soruşturma izni vermemesi nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir” cevabını verdi. 



ÇÜRÜK BİNALARI NASIL SATTILAR'
72 daire ve 2 dükkandan oluşan 3 blok halindeki Kültürkent Sitesi’nin, 1999’da 17 Ağustos depreminin hemen ardından yapılan incemelerde, ilk 2 blokunun tehlike yaratacak derecede çürük olduğu belgelenmişti. Devreye Büyükşehir Belediyesi’nin girmesinin ardından 3 blok için de yıkım kararı verildi. Yıkım masrafının da site sakinlerinden isteneceği için site sakinlerinden Coşkun Özkacar’ın Olağanüstü Kongre talebiyle binanın güçlendirilmesi kararı verildi. Daire başına 12 bin 500 lirayı bulan paranın 3’er taksitte toplanmasıyla her 3 blok da depreme dayanıklı olacak şekilde güçlendirildi. Bağımsız Yapı Denetim şirketi raporuyla da bu durum tescillendi.

SİTE SAKİNLERİNİN NE GÜNAHI VAR'
Konutların oturulabilecek hale gelmesinin ardından site sakinleriyle Kooperatif yöneticileri arasında ‘hukuk mücadelesi’ başladı. Site sakinlerinden polis emeklisi Coşkun Özkacar “biz aidatları günü gününe ödediğimiz halde, başkasının hatası yüzünden fazladan para ödemek zorunda kaldık. Sorumlular hakkında 3 kez savcılığa suç duyurusunda bulundum. Üçünde de takipsizlik kararı verildi. Gerekçe, kooperatifin 5 yöneticisinden biri olan Y.E devlet memuru. İdari makamlar onun hakkında soruşturma izni vermiyor. İzin verilmediği için elimiz kolumuz bağlı beklemek zorunda kalıyorduk’ diyerek yaşadığı sıkıntılara dikkat çekti. Özkacar bu mücadelesi sırasında bir savcının “ceza davasıyla boşuna uğraşmayın, açın tazminat davasını, verdiğiniz parayı geri alırsınız” diye akıl verdiğini belirterek “derhal bu kişiler hakkında tazminat davası açtık. Ancak İzmir 5.Asliye Hukuk Mahkemesi hem şikayetimizi haklı buldu, hem de idari soruşturma izni verilmemiştir diyerek talebimizi reddetti. Neden böyle bir karar verd? Madem biri memur, ayırırdı onun dosyasını, diğerleri hakkında yasal süreci devam ettirirdi. Bu şekilde mağdur edilmiş olduk. Haklıyken, hakkımızı alamıyoruz’ diye yakındı.



TEMYİZ İÇİN HAREKETE GEÇİLDİ
Bilirkişi raporlarıyla haklılıklarının tescillendiğini savunan Coşkun Özkacar “ben de yıllarca memurluk yaptım. Ama böyle bir durumla ilk kez karşılaşıyorum. Söz konusu kişi “benimle uğraşamazsın demişti” demek ki doğru söylüyormuş. Ama ben mücadelemden vazgeçmem. Bu ülkede adalet varsa, er geç yerine gelecektir, Hukuk mücadelem sürecek. Kararı temyiz için Yargıtay’a başvurduk. O sitede 50’den fazla aileyi mağdur ettiler. Çürük binalarda oturmak zorunda bıraktılar. Neden soruşturma izni verilmiyo? Bunu anlamakta zorlanıyoruz” dedi.
 

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.