Tomalara var da İzmir'e yok mu'

Yerel seçimlerin ardından kapısına kilit vurulan İl Özel İdaresi’ne ait taşınmazların yarattığı paylaşım kavgası devam ederken, bütünşehir yasasıyla birlikte tarih olan idarenin şantiye, araç gereç ve personelleri de bir başka sıkıntı konusu oldu. İzmir’de büyük çoğunluğu kırsal kesimde yer alan binlerce köy ve mahalle ümitsizce kaderine terk edilen şantiyelerden gelecek hizmeti beklerken, İzmir Valiliği imzası ile maliyeye devredilen iş makineleri ise tartışmalı şekilde kent merkezideki emniyet güçlerinin kullanımına sunulmaya devam ediyor

Ege Postası
06.06.2014 - 09:03

ERMAN ŞENTÜRK/HABER SERVİSİ- Son haftalarda ortaya çıkan gelişmeler neticesinde halkın artan tepkisi ile birlikte meydana gelen birçok gösteri, eylem ve yürüyüş polisin sert müdahalesi ile karşılık bulmuş, çıkan olaylarda onlarca kişi de yaralanarak hastaneye kaldırılmıştı. Yaşananlara tepki gösteren İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ise, belediyenin tasarrufundaki itfaiyenin suyunu ve toplu ulaşımda kullanılan belediye otobüslerini emniyet birimlerine vermekten vazgeçmişti. Kocaoğlu’nun yanı sıra, sivil toplum örgütleri, meslek odaları, sendikalar ve siyasi partiler tarafından istifaya davet edilen İzmir Valisi Mustafa Toprak ile İzmir İl Emniyet Müdürü Celal Uzunkaya ise toplumsal olaylara müdahalede “B planı”nı uygulamaya geçirmişti.

İL ÖZEL İDARESİ’NİN İŞ MAKİNELERİ EMNİYET’E Mİ VERİLDİ'
Büyükşehir Belediyesi’ndeki itfaiye istasyonlarının TOMA’lara muslukları kapatmasıyla birlikte su ihtiyacını karşılamakta güçlük çeken Çevik Kuvvet güçleri, gerekli su ihtiyacını kapatılan İl Özel İdaresi’nin iş makineleri arasında yer alan vidanjörler vasıtası ile karşılamaya başlamıştı. Vali Mustafa Toprak’ın imzası ile Maliye Hazinesi’ne devri gerçekleşen idareye kayıtlı vidanjör araçları ilk olarak geçtiğimiz hafta gerçekleşen ve kent genelinde yoğun güvenlik önlemleri alınan Gezi olaylarının yıldönümündeki etkinlikler esnasında Basmane Meydanı’ndaki TOMA araçlarına su verirken görüntülenmişti. Aradan geçen bir hafta içersinde kentteki olası olaylara karşı güvenlik tedbirleri had safhaya çıkartılırken, Çevik Kuvvet Birimi’nin İzmir’deki ana üssü olan Bozyaka’da ise yine benzer manzaralara rastlandı. Kırsal bölgelerde yüzlerce köy hizmet beklerken, hizmeti götürecek olan iş makineleri arasındaki vidanjör araçları ise bu sefer Bozyaka Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü önünde nöbetteydi. TOMA’ların olası su ihtiyaçları için tedbir amacıyla çevik kuvvet üssü önünde bekletildiği öğrenilen söz konusu aracın günlerdir aynı yerde durduğu ifade edilirken, İzmir’in çevre ilçelerindeki yerleşim bölgelerinde araç, gereç ve iş makinesi yokluğundan mağdur olan halk ise hizmet için feryat etmeye devam ediyordu.

KÖYLERE DEĞİL ÇEVİK KUVVETE
Bütünşehir yasası kapsamında İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yetki ve sorumluluk alanı içerisine dahil edilen ve merkeze yüzlerce kilometre uzaklıktaki belde belediyesi, dağ köyü ve sayısı bini aşan mahalle, çeşitli imkansızlıklar nedeniyle hizmet beklemeye devam ediyor. Şantiyelerin kapatılması ve iş makinelerinin de çürümeye terk edilmesine yol açan paylaşım krizi esas darbeyi çiftçiye ve üreticiye indirirken, kentin göbeğinde gezen eski İl Özel İdaresi araçlarının yarattığı bu manzara ise vatandaşlar tarafından da tepkiyle karşılandı. Çevik Kuvvet güçlerinin kullanımına sunulan vidanjör araçları bir hafta içerisinde kentin iki farklı noktasında objektiflere yansırken, diğer yanda asfalt bekleyen, su baskınları ile mücadele eden köyler ile mezbelelik hale gelen şantiyeler ise kafalarda birçok soru işaretini de beraberinde getirdi.

KOCAOĞLU TEPKİ GÖSTERMİŞTİ
Diğer yandan, geçtiğimiz hafta katıldığı Gezi Parkı’nın yıldönümü etkinliklerinde İl Özel İdaresi’ne ait iş makinelerinden bir vidanjörün Basmane Meydanı’nda yer alan Çevik Kuvvet güçlerinin kullanımındaki TOMA’lara su taşımasına tepki gösteren İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, “Biz TOMA’lara su da vermiyoruz, polise otobüs de vermiyoruz. Malların hazineye niye devredildiği biraz daha ortaya çıkmış oluyor herhalde” diyerek tepkisini dile getirmişti.