Dolar 32,5206
%-0.08
Euro 34,7975
%-0.2
Altın 2.422,980
%-0.29
Bist-100 9.756,00
%1.15

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Tekelioğlu'ndan yandaş medya tepkisi

Tekelioğlu'ndan yandaş medya tepkisi

Eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün eniştesi İzmir eski Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Tekelioğlu’nun son yazısı Star Gazetesi’nde yayınlanmayınca istifa etti. Tekelioğlu'ndan yandaş medya tepkisi

  • Ege Postası
  • 14.02.2016 - 16:41
Yazılarına son verilen Tekelioğlu’nun, “Her sözü dinlemek, en güzeli bulmak” isimli yazısında, “Türkiye çok önemli sorunlarla boğuşurken farklı sesleri susturmak değil kulak vermek gerekiyor. Kim Bülent Bey’in iyi niyetinden şüphe edebilir” ifadeleri dikkat çekti.

AK Parti’de uzun yıllar aktif siyaset yapan ve üç dönem İzmir’i TBMM’de temsil eden eski Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Tekelioğlu’nun Star Gazetesi’ndeki yazıları son buldu. Eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün eniştesi olan Tekelioğlu’nun, “Her sözü dinlemek, en güzeli bulmak” isimli son yazısında son dönem AK Parti’de yaşanan tartışmalar yer alıyordu. Eski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın açıklamalarına gönderme yapan Tekelioğlu son yazısında Arınç’ın eliştirilerinin doğru analiz edilmesi gerektiğini, farklı seslere kulak kabartılmasını talep etti. Tekelioğlu’nun yayınlanmayan son yazısındaki, “Türkiye çok önemli sorunlarla boğuşurken farklı sesleri susturmak değil kulak vermek gerekiyor. Kim Bülent Bey’in iyi niyetinden şüphe edebilir” sözleri dikkat çekti.

Tekelioğlu, yazılarına son verildiğini ifade ederken, “4.5 yıldır devam eden Star'daki yazı hayatım sona erdi. Gazetenin yayınlamayı uygun bulmadığı son yazım buydu. Star yönetimlerine bana 4.5 yıl yazma imkanı verdikleri için teşekkür ediyorum” dedi. 

İŞTE O YAZI

Her sözü dinlemek, en güzeli bulmak…

Bülent Arınç’ın Taha Akyol ile yaptığı sohbet bilindiği gibi bir hayli yankı yaptı. Bu sohbete dair çok beğenerek okuduğum bir yazıyı Akif Beki kaleme aldı. “Bülent Arınç'ın aforizmaları” başlıklı yazı üslup konusunda son zamanlarda ölçüyü kaçıranlara dostça bir uyarıydı. Elbette kimse Bülent Arınç’ın fikirlerine katılmak zorunda değil. Fakat bir fikri müdafaa ederken de karşı çıkarken de yarın pişmanlığa yol açacak bir tarz ve edaya bürünmemek insanlığın gereği.

Akif Bey’in şu sözlerine itiraz kabil mi:  “Tehlike geçtikten sonra trene atlayan kimi açıkgözler, şimdi Arınç’ı aforoz etme hakkını kendilerinde görmüyor mu, şaşıyorum./ Ak Parti’nin bir yere gitmediği, artık kalıcı olduğu kesinleşmeden ona yanaşmayan kimi sağlamcılar, şimdi kendilerini Ak Parti’nin merkezine koyup Arınç’ı dışlamaya yeltenmiyor m? Şaşakalıyorum.”

İslam dünyasının acıklı halleri çok… Hangi birine yanarsınız… Hemen hepsinde görülen bir hastalık var. Bölünmüşlük, parçalanmışlık, ikilik. Uzlaşma kültürüne alabildiğine yabancılık… Bu bölünmüşlük Pakistan’dan tutun Fas’a kadar her yerde var. İsterseniz Tunus’u hariç tutalım bir anayasa metni üzerinde anlaşma sağladıkları için, ama Suriye sorununun önündeki en büyük engellerden birinin muhalefetin parçalı yapısı olduğunu da unutmayalım. Afganistan’ı Pakistan’ı inceleyin, Mısır’a, Cezayir’e bakın, ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız. Bunun en önemli sebebi de kendisiyle aynı doğrultuda düşünmeyenleri dinlememek…

Şimdi Bülent Arınç’ın ne dediğine bakmaksızın eleştirenler de aynı hal içinde. Neyse ki Ömer Çelik bu anlamsızlıkların önünü kesecek bir adım attı ve basın toplantısında şöyle dedi: “Bizim AK Parti'de parti içi muhalefet geleneği yok ama eleştiri geleneğimiz var. Aktif siyasetin içinde ya da dışında olan arkadaşlarımız eleştirilerini basınla paylaşıyorlar. Politikalar eleştirilebilir. Ak Parti içinde bu kadar önemli görevlerde bulunmuş arkadaşlarımızın değerlendirmeleri her zaman önemlidir.”

Hele Bülent Beyin konuşmasını Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan’la zıtlaşma gibi görenler yok mu, en büyük kötülüğü ona yapıyorlar. Bilenler bilir, Tayyip Erdoğan bütün toplantılarda eleştirileri büyük bir sabır ve dikkatle dinler, kimsenin sözünü kesmez. Önemli olan dinlemek ve doğruyu bulmaya gayret etmektir. İlahi emir de böyle değil m? “Akıl sahipleri her sözü dinlerler, en güzeline uyarlar.” (Zumer, 18) Sözü olanları konuşamaz hale getirmek bu ülkeye yapılacak en büyük kötülüktür. Hele kendi fikrinde olmayanlar sussun diye olmadık işlere giren veya göz yumanlar yok mu, diyecek bir şey bulamıyorum.

Türkiye çok önemli sorunlarla boğuşurken farklı sesleri susturmak değil kulak vermek gerekiyor. Kim Bülent Bey’in iyi niyetinden şüphe edebili? Suriye meselesi ve onunla ilgili ortaya çıkan sıkıntılar hepimizi meşgul ediyor. Biz her şeyi doğru yaptık ama sonuç böyle oldu diyemeyiz. Varsa hatalarımızı düzeltmek gerekmez m? Bunun için de ufku geniş tutmak lazım.

Takvim Gazetesinden Ergün Diler’in bir yazısı işlerin nasıl karma karışık olduğunu çok iyi koyuyor ortaya. “Kaos Planı” başlıklı yazıda ilginç bir paragraf var. Ergün Beyin Amerikalı dostu anlatıyor: “Amerikalı pek çok general şu an PYD'ye sokak çatışmaları için eğitim veriyor. Türk Ordusu'ndan çok üst düzey eğitimli bir ekip sanırım 2 ay kadar önce Amerikalı o generalleri ortadan kaldırdı./ Vurup attılar. Bu PYD için de Pentagon için de şoktu! Ama söylenecek söz yoktu!/ Meydan okumaya devam ediyorsunuz.” Gördüğünüz gibi kimse boş durmuyor.

Rus uçağının düşürülmesi Suriye planlarının yeniden yapılmasını zaruret haline getirdi. Beraberinde ortaya çıkan bir sürü zorluk var. Rusya ile Amerika’nın nasıl bir işbirliği içinde olduklarını siz de merak ediyor musunuz'

Ben bugünlerde Şair Nabi’nin Hicaz Seyahatnamesi’ni karıştırıyorum. Bir Nabi’nin anlattığı cennet bahçeleriyle süslü Halep var, bir de Rus ve Esat bombaları altında harap olmuş Halep…

İslam dünyası, “Allah’ım, neydi günahım'” diye dövünse yeridir'

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.