Şen: Türkiye'nin yüzde 92'si deprem bölgesinde
İnönü Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Gülmustafa Şen, Türkiye’nin yüzde 92’sinin, barajların yüzde 93’ünün, sanayi sitelerinin yüzde 98’inin, nüfusun yüzde 95’inin deprem bölgesi üzerinde bulunduğunu...
- Ege Postası
- 22.05.2013 - 13:37
Türkiye Teknik elemanlar Vakfı (TÜTEV) Malatya Şubesi tarafından, Malatya Kongre Kültür Merkezi’nde düzenlenen ‘Depremle Yaşamak’ konulu panele İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Salih Yılmaz, Uşak Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Hayri Baytan Özmen, İnönü Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Gülmustafa Şen, Malatya İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü uzmanı Mustafa Türker, TÜTEV yöneticileri ile davetli misafirler katıldı.
TÜTEV Malatya Şube Başkanı Şaban Sağlam, paneli, deprem konusunda insanların bilinç düzeyini artırmak amacıyla düzenlediklerini dile getirdi. Türkiye’nin deprem kuşağında olduğuna dikkat çeken Sağlam, şöyle devam etti: “Ülkemizin bir deprem ülkesi olduğu gerçeğini maalesef geçmişte hep gözardı ettik. Ta ki 1999 Marmara depremi olana kadar. Marmara depremi, ülkemizdeki depremsellik bilinci açısından bir milat olmuştur. Marmara depremi sonrası tabiri caizse şapkamızı önümüze aldık ve nerde hata yaptık diye düşünmeye başladık. Öncelikle mevzuatta köklü değişiklikler yapıldı. Akabinde yapı denetim sistemi getirildi. Yeni yapılan binalar depreme dayanıklı yapılmaya başlandı. Son yaşanan Van depreminde de gördük ki bina tekniğine uygun olarak yağılınca yıkılmıyor. Bu da bize ‘deprem öldürmez bina öldürür’ tezini doğruladı.”
Ülke insanının büyük bir çoğunluğunun hala depreme dayanıksız konutlarda yaşadığını söyleyen Sağlam, “Malatyamızda 2000 yılından önce yapılan binaların büyük çoğunluğu depreme karşı dayanıksız olduğu bir gerçektir. Normalde bu binaların tamamının depremsellik testlerinin yapılması ve güçlendirme projelerinin hazırlanarak binaların depreme karşı güçlendirilmesi gerekir. Ancak bunlar için ne yeteri kadar deneyimli ve bu işi bilen teknik eleman var, ne de bu binaları güçlendirecek ekonomik güç var. Tabi bunları söylerken, 6306 Sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun'la bu işe start verildi. Umuyorum ki kısa vadede sonuçları alınmaya başlanacak.” ifadelerini kullandı.
İnönü Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Gülmustafa Şen de ‘Deprem Kaynaklı Zemin Hasarları’ konulu sunum eşliğinde depremin nasıl meydana geldiğini anlattı. Depremin, dünyanın oluştuğu günden bu yana gerçekleşen doğal bir olay olduğuna dikkat çeken Şen, şunları söyledi: “Onu felakete dönüştüren, gerekli önlemleri zamanında yeterince almayan ya da alamayan biz insanlarız. Deprem, insanın hareketsiz kabul ettiği ve güvenle ayağını bastığı toprağın da oynayabileceğini ve üzerindeki tüm yapıların hasar görerek ya da yıkılarak can kaybına neden olabileceğini gösteren bir doğa olayıdır. Ülkemizde depremler, deprem haritasına göre, yurdumuzun yüzde 92‘si, nüfusumuzun yüzde 95’i, büyük sanayi merkezlerinin yüzde 98’i, barajlarımızın yüzde 93’ü deprem bölgelerinde bulunmaktadır.” Şen, Malatya’nın da Güneydoğu Anadolu Deprem Bölgesi'nde olduğunu, Malatya Çöşnük Fayı, Malatya Fayı ve Güneydoğu Anadolu Deprem Fayı gibi 3 tehdit altında bulunduğunu kaydetti.
Yrd. Doç. Dr. Hayri Baytan Özmen ‘Güvenli binalar için önemli noktalar, Deprem Performansını Etkileyen Faktörler’ konulu, Dr. Salih Yılmaz, ‘Yapıların Depreme Karşı Güçlendirilmesi’, Malatya İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü uzmanı Mustafa Türker ise ‘Temel Afet Bilinci ve İlk 72 Saat’ konulu sunum yaptı.
Yorum Yazın