Dolar 32,2422
%0
Euro 34,7944
%-0.02
Altın 2.436,670
%0.17
Bist-100 10.269,00
%0

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Mülteci krizinde son perde

Mülteci krizinde son perde

Suriye'de yaşanan iç savaştan kaçan binlerce insanın göç ettiği illerin başında, İzmir yeraldı. Kentin hemen her semtinde görülmeye başlanan Suriyeliler için kurulan derneğin başkanı Muhammet Özen, İzmir'deki 170 bin Suriyelilerin misafir olduğunu savaşın bitmesiyle ülkelerine döneceklerini söyledi. Özen, ayrıca sokaklarda dilencilik yapanların mesleğinin bu olduğunu belirterek, bu kişilerin İzmir'den uzaklaştırılmasını istedi.

  • Ege Postası
  • 04.01.2015 - 13:06
İZMİR - Suriye'deki iç savaş ardından yüz binlerce kişi, ölümden kaçıp Türkiye'ye göç etti. Suriyeliler'in en önemli göç merkezlerinden birisi de İzmir oldu. İzmir'in hemen her semtinde ev kiralayıp oturmaya başlayan Suriyeliler için, Muhammet Özen, 'İzmir Suriyeliler Derneği'ni kurdu. Çankaya'daki dernek binasında açıklamalar yapan Özen, İzmir'de, 3 gelir grubundan da Suriyeli bulunduğunu söyledi. Fakirlerin Basmane, orta tabakanın hemen her semtte, zenginlerin ise Bostanlı ve Göztepe'de ev kiraladıklarını söyleyen Özen, şöyle konuştu:

"İzmir'de emniyetin bize bildirdiği kayıtlı sayısıyla birlikte 170 bin Suriyeli olduğunu biliyoruz. Bu kişiler ya kendileri iş kurup ticaret yapıyorlar ya da Türklerin yanında çalışıyorlar. Ama bize müracaat eden yaklaşık 300 kişiye iş bulduk. Türk gençlerinin tercih etmediği işlerde çalışabiliyorlar. Bunun yanında bir de dilenciler var sokaklarda. Bunların mesleği dilencilik. Savaştan önce de Suriye'de bu kişiler yine dilencilik yapıyorlarmış. Bunlar, burada Suriyelilerin imajını zedeliyor. Tüm Suriyelileri dilenci gibi gösteriyor. Oysa onlar çalışan insanlar. Bu nedenle valiliğin burada harekete geçip dilenen Suriyeliler'i toplamasını ve geri göndermesini, en azından İzmir'den uzaklaştırmasını istiyoruz. İstanbul Valiliği bunu yaptı. Bizim valiliğin de yapmasını istiyoruz."  

Suriyeli çocukların eğitim ve sağlık sorunlarına da değinen Muhammet Özen, sağlık hizmetlerini ücretsiz almalarına rağmen ilaç masrafarını herkesin kendisinin karşıladığını ifade etti. Özen, şöyle konuştu:

"Devlet bunu karşılamıyor. Eğitim için de eğitim kurumlarının açılabileceği söylendi. Öğretmen, eğitim kadrosu var ama eğitim verilecek alan yok. Bizler eğitim kurumu için henüz müracaat etmedik ama bize de sağlanmış böyle bir alan yok. Derneğimizin bulunduğu binadaki yerleri kiraladık, burada kurs veriyoruz. Suriyeliler Türk okullarına da çocuklarını göndermek istemiyor. Çünkü hem dil sorunu yaşıyor çocuklar, hem de burada kalan Suriyeliler, avrupa ülkelerine geçmeye çalışanlar hariç, misafir durumunda. Bunlar savaşın bitmesiyle ülkelerine gidecek. Bu nedenle de çocuklarının yarın ülkelerine gittiklerinde eğitimleri zarar görmesin diye Türkiye'deki okullara göndermiyorlar. Eğitim yerleri bizlere gösterilirse, en azından kendi eğitimlerini almış olurlar. Burada yaklaşık 200 Suriyeli'ye kurs veriyoruz."

"BELEDİYELER, SURİYELİLER'E YEMEK VERSİN"

Basmane semtindeki evlerde kalan ve gelir durumları düşük olan Suriyeliler, belediyelerin kendilerine yardım etmesini istedi. Ülkesinde marketi olan ancak kapatıp İzmir'e yerleştikten sonra, ütücülük yapan Hamit Cemo, "Burada bizleri misafir eden İzmirlilere teşekkür ediyoruz. Ancak biz burada zor durumdayız. Güçlükle ekmek alıyoruz, yemek yapıyoruz. Belediyelerin bizlere bu tür yardımlarda bulunmalarını istiyoruz. O zaman daha iyi koşullarda yaşamış oluruz" dedi. 5 çocuğu ve eşiyle İzmir'e gelen Bekir Cuma da, geçici olarak burada yaşadıklarını, savaşın bitmesini beklediklerini, sonrasında ülkelerine gitmek istediklerini anlattı. 

Basmane, Kadifekale bölgesinde yıkık dökük evlerde hayat mücadelesi veren Suriyelilerin özellikle havanın soğumasıyla zor durumda oldukları dikkat çekti.

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.