Dolar 32,5860
%0.34
Euro 34,6930
%-0.11
Altın 2.525,960
%1.67
Bist-100 9.525,00
%0

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Davutoğlu 64. Hükümet Programını açıklıyor

Davutoğlu 64. Hükümet Programını açıklıyor

Başbakan Ahmet Davutoğlu, 64. Hükümet programını açıklıyor. Programda seçim sürecinde dikkat çeken asgari ücret, kıdem tazminatı, taşeron işçiler gibi konulara öncelik verildiği dikkat çekti.

  • Ege Postası
  • 25.11.2015 - 18:37
Ahmet Davutoğlu’nun programına gerçekleştirilmesi hedeflenen ekonomik programda öne çıkan maddeler şöyle oldu:

- Düşük düzeyde maaş alan emeklilerin gelir seviyesi alınacak tedbirlerle yükseltilecek. Bu çerçevede; Temmuz ayında emekli maaş­larına rutin olarak yapılan artıştan sonra maaşı 1.000 liranın altın­da kalan SSK ve Bağ-Kur emeklileri seyyanen 100 lira zam yapıldı. Maaşı 1.000 lira ile 1.100 lira arasında olan emeklilerin maaşını da 1.100 liraya tamamlandı. Bu artıştan emeklilerin yaklaşık yüzde 55’inin istifade etmesini sağlandı. Tüm işçi ve Bağ-Kur emeklilerine de önü­müzdeki dönemde yıllık ilave 1.200 TL verilecek. 

-Kıdem tazminatı sisteminde yaşanan sorunların çözümü amacıyla sos­yal taraflarla diyalog içinde gerekli düzenlemeleri yapılacak

- Yabancıların çalışma izinleri ile ilgili süreçleri basitleştirilecek.

- Ticari faaliyette bulunan emeklilerden kesilen ayda yüzde 15 ora­nında Sosyal Güvenlik Destek Primi’ni yüzde 10’a indirildi. 630 binden fazla emeklimizin yararlandığı bu düzenlemeyle emeklilerimizin aylık­larına ortalama en az 50 liralık ayrıca bir artış sağlandı. Yüzde 15’ten yüzde 10’a indirilen Bağ-Kur Sigortalısı olan esnafımızın emekli ay­lıklarından kesilen Sosyal Güvenlik Destek Primi Kesintisi’ni önümüz­deki dönemde tamamen kalkacak. 


ASGARİ ÜCRET İÇİN 1300 LİRA TEKLİF EDİLECEK
-Önümüzdeki yıl için asgari ücretin 1.300 TL’ye yükseltilmesi yönünde Asgari Ücret Tespit Komisyonu’na teklif sunulacak. Yapılan işin teh­like sınıfına göre, asgari ücrette farklılaştırma sağlanacak.
-51 ilde uygulanmakta olan yüzde 6 oranındaki İşveren Sigorta Pri­mi indiriminde esas alınan 10 işçi çalıştırma zorunluluğunu kaldırılacak. Bu imkândan 251 bin küçük işletmenin yararlanmasını sağlanacak.

MUHTARLARIN MAAŞI DA ARTACAK
-Muhtarlarımızın 950 TL olan maaşını 1.300 TL’ye yükselecek.
-65 yaş aylığı alan yaşlılarımızın kimin yanında yaşarsa yaşasın kesinti olmadan maaşını almasını sağlanacak. 

POLİSLERLE İLGİLİ EK GÖSTERGELER ARTACAK
-Polislerin 2200 olan ek göstergeleri 3000’e çıkacak. Polislerin emniyet hizmet tazminatını yüzde 25 artacak. Böylece maaş­larında 240 lira ile 580 lira arasında artış olacak.

UZMAN ERBAŞLARIN EK GÖSTERGELERİ DE ARTACAK
-Uzman erbaşların 2200 olan ek göstergelerini 3000’e çıkacak.

ER VE ASKERİ ÖĞRENCİLERİN HARÇLIĞI ARTACAK
- Er ve Erbaşların harçlığını 30 liradan 100 liraya yükselteceğiz. Askeri öğrencilerin harçlığı da 400 TL olacak. Astsubay emeklilerinin 2003 öncesi ve sonrası oluşan farkın kapatılmasına yönelik intibakları sağla­nacak.

GENEL SAĞLIK SİGORTASI ETKİNLİĞİ ARTIRILACAK
-Genel Sağlık Sigortası kapsamında yapılan gelir testi sistemi ve buna bağlı Genel Sağlık Sigortası Primi ödemeleri gözden geçirilecek ve siste­min etkinliği ve verimliliğini artırılacak.
-İstihdam edilmeleri halinde, sosyal destek alan vatandaşların sigor­ta primi işveren desteğini devlet tarafından karşılanacak.
- TOKİ eliyle emeklilerin uygun koşullarla konut sahibi olması sağlanacak.



ENFLASYON VE PARA POLİTİKASI
- 64. Hükûmet döneminde de ekonomide temel prensip, enflasyo­nun kalıcı bir biçimde düşük tek haneli oranlara çekilmesi.  Bu dönemde de para politikası, finansal istikrarı da gözetecek ve fiyat istik­rarını sağlama amacı ile çelişmemek kaydıyla uygulayacağımız büyüme ve istihdam politikalarını destekleyecek.
-Enflasyon hedeflemesi, temel para politikası rejimi olmaya devam ede­cek. Enflasyon hedefleri, hükûmet ve Merkez Bankası tarafından üçer yıllık vadeler için belirlenecek.

MERKEZ BANKASI VURGUSU
-Merkez Bankası’nın fiyat istikrarını sağlamak için uygulayacağı para politikası araçlarını doğrudan kendisinin belirlemesi, esas olmaya de­vam edecek.

TASARRUFA ÖNEM VERİLECEK, ALTIN BANKACILIĞINA ÖNEM VERİLECEK
-Uzun vadeli tasarrufları teşvik etmek üzere, özel amaçlı tasarruf meka­nizmaları geliştirilecek. 
-Altın bankacılığı başta olmak üzere, altın şeklinde tutulan tasarrufların sisteme çekilmesi için çeşitli mekanizmalar geliştireceğiz.

BES’TE KESİNTİ ORANLARI ULUSLARARASI DÜZEYE GÖRE BELİRLENECEK
- Bireysel emeklilik sisteminde kesinti oranlarını uluslararası düzeylere yaklaştıracağız ve sistemde “otomatik katılım sistemi” pilot çalışması yapılacak. Hayat sigortalarının ve uzun süreli (bir yılı aşan) özel sağlık sigortalarının geliştirilmesini sağlanacak.
-Kamuoyuna yönelik genel bir tasarruf çağrısı kampanyası yürütülecek.



ÇİFTÇİLERE YEMDE KDV KALDIRILACAK, KARŞILIKSIZ DESTEK VERİLECEK
- Yemde ve gübrede KDV’yi kaldırılacak.
-Genç çiftçilere proje karşılığı 30 bin lira karşılıksız destek verilecek.

GAP’A ÖNEM VERİLECEK
-GAP’ta büyük oranda tamamlamış olan ana kanallar sonrasın­da şebeke inşaatlarına daha da hız verilecek. Orta vadede, GAP sula­malarının tamamı olan 10 milyon 580 bin dekarın tamamını sulamaya açmak hedefleniyor. Sulamalar tamamladığında GAP, gıda üreten ve dünyaya ihraç eden bir ‘üretim ve ihracat merkezi’ haline gelecek.

TANAP VE TAP TAMAMLANACAK
-Azerbaycan ile hükûmetler arası anlaşmayla imzalanan, Trans-A­nadolu Doğal Gaz Boru Hattı (TANAP) Projesi’ni bu dönemde hayata geçirilecek.
-Trans Adriatik Doğal Gaz Boru Hattı Projesi’yle (TAP) doğalgazın Yu­nanistan ve Arnavutluk üzerinden İtalya’ya ulaşması, Irak-Türkiye Do­ğal Gaz Boru Hattı Projesi’yle de Türkiye ve Avrupa için gaz alışı gerçek­leşmesi hedefleniyor.

ARTVİN BARAJI TAMAMLANACAK
-270 metre gövde yüksekliği ile Türkiye’nin en yüksek, dünyanın 3’ncü yüksek barajı olacak Artvin Yusufeli Barajı’nı tamamlanacak.

MEGA ULAŞIM PROJELERİ HAYATA GEÇECEK
- İstanbul Boğazı’nın altından iki defa tünel yapmak yerine dünyada bir ilk olmak üzere tek geçişte tek tünel halindeki karayolu ve metro geçişlerini kapsayan 3 katlı Büyük İstanbul Tüneli’ni tasarlandı. Günde 6,5 milyon vatandaşın kulla­nacağı toplam 9 farklı raylı sistem birbirine bağlayacak, Boğaziçi ve Fa­tih Sultan Mehmet Köprülerinin trafiğine nefes aldıracak projenin YİD modeli ile yapımına başlanacak.

KANAL İSTANBUL PROJESİ DEVAM EDECEK
-Yüzyılın en büyük projelerinden biri olacak olan Kanal İstanbul Proje­si’nin çalışmalarına devam ediyoruz.
- Ankara ve İstanbul arasını 1,5 saate indirecek yüksek hızlı tren projesi, YİD modeliyle, etaplar halinde gerçekleştirmek üzere proje çalışma­ları başlatıldı.

ŞEHİRİÇİ PROJELER TAMAMLANACAK
- Başta İstanbul olmak üzere raylı sistem yatırımlarına hızla devam ede­ceğiz. Ankara’da Tandoğan-Keçiören, AKM-Gar-Kızılay, İstanbul’da Levent-Hisarüstü, Üsküdar-Ümraniye-Dudullu, Kartal-Kaynarca, Ka­bataş-Mecidiyeköy-Mahmutbey, Bakırköy-Kirazlı, Kaynarca-Sabiha Gökçen, Marmaray Raylı Sistem Projelerini, Antalya havalimanı-expo, projelerini tamamlanacak.

BİLİM DESTEKLERİ OLACAK
-Her yıl 100 milyar TL’yi aşan kamu alımları, Ar-Ge ve yenilik fa­aliyetlerine katkı sağlayacak; yeniliği, yerlileştirmeyi, teknoloji trans­ferini ve yenilikçi girişimciliği teşvik edecek etkili bir politika aracına dönüştürülecek. Bu kapsamda kamu alımlarında orta-yüksek ve yüksek teknoloji sektörlerindeki yerli firmaların payını artıracağız. Uluslararası doğrudan yatırımları daha fazla cezbedeceğiz.

4.5G ÇALIŞMALARI HIZLANDIRILACAK
-4,5 G mobil elektronik haberleşme hizmetlerinin yaygınlaştırılmasını sağlanacak. 4,5 G mobil elektronik haberleşme altyapısına yönelik Ar-Ge çalışmalarını ve ekipmanlarının yurt içinde üretilmesini teşvik edilecek. 5 G mobil elektronik haberleşme altyapısına ilişkin Ar-Ge ça­lışmaları desteklenecek.



64'üncü Hükümet'in dış politika programı

Başbakan Ahmet Davutoğlu, 64'üncü Hükümet programını açıklıyor. Yeni hükümetin dış politika programında, son dönemde yaşanan uçak kriziyle gündeme gelen Rusya için "bölgesel işbirliği bakımından önem taşıyan bir aktör" ifadesi kullanıldı.

İşte hükümetin "Vizyoner ve Öncü Ülke" başlığı ile açıkladığı dış politika programı:

ÇOK BOYUTLU POLİTİKA SÜRDÜRÜLECEK

- Dış politikamız vizyona dayalı ve çok boyutlu olmuştur, çok boyutlu olmaya devam edecektir.
- Türkiye’nin Avrupa Birliği hedefini stratejik bir hedef olarak görüyoruz. Ancak Avrupa Birliği'yle ilişkilerimizi, diğer ilişkilerimizin bir alternatifi değil, tamamlayıcısı olarak tanımlıyoruz.
- Yeni dönemde de Al Bayrağı, dünyanın her köşesinde dalgalandırabilmek için, Türkiye’nin çevresindeki bütün havzalarda etkin ve sonuç alıcı, vicdani bir dış politika takip etmek için gece gündüz çalışacağız. Ümitlerini bize bağlamış hiçbir kardeş halkı yalnız bırakmayacağız. Küresel çapta, bölgesel etkinlikte uyguladığımız politikalarımız; oluşturduğumuz bölgesel ve ulusal işbirlikleriyle önümüzdeki dönemde de ülkemizin itibarını artırmayı ve küresel kalkınmaya daha fazla katkı vermeyi sürdüreceğiz.
- Adil bir dünya tasavvurumuz dış politikamızı hem güçlendirmiş, hem de zenginleştirmiştir. Bugün Türkiye’nin dünyanın her tarafındaki mazlumların, mağdurların, mültecilerin ve muhtaçların yardımına koşmasının temelinde tarihi misyonumuz olan adalet ve yardımlaşma ilkeleri yatmaktadır. Bu açıdan ülkemizin ısrarla takip ettiği ‘değer odaklı dış politika’, dünyada giderek yükselen uluslararası sistemin demokratikleştirilmesi; adalet ilkesinin hem siyasete, hem de ekonomiye hâkim kılınması taleplerine önemli bir güç katmaktadır. Türkiye’nin insanı, adaleti ve demokrasiyi temel alan dış politikası, bölgesinde ve dünyada hem takdirle karşılanmakta, hem de toplumlar nezdinde büyük kabul görmektedir. 64. Hükûmet döneminde de uzun dönemli bir perspektifle sağlam değerlere dayalı olarak geliştirdiğimiz dış politikamızı önümüzdeki dönemde de dünya ve ülke şartlarını da dikkate alarak geliştirmeye devam edeceğiz. Tarih önünde doğru yerde bulunuyoruz. Bu duruşumuzu daha geniş, etkili ve fazla çaba ile önümüzdeki dönemde de sürdüreceğiz.

KIBRIS

- Kıbrıs’ta müzakere edilmiş bir çözüm ve Kıbrıs Türk Halkının uluslararası toplum içerisindeki haklı yerini alabilmesi, temel önceliklerimizden biridir. KKTC’nin ekonomik altyapısının güçlendirilmesi ve refahının artırılması için bugüne kadar kararlılıkla attığımız adımlara devam edeceğiz. Kıbrıs’ta, her iki halkın asli kurucu iradelerini, siyasi eşitliklerini ve Ada’nın ortak sahibi olmalarını temel alan, müzakere edilmiş, adil ve kalıcı bir çözüm için garantör ülke olarak yapıcı katkımızı sürdüreceğiz ve Birleşmiş Milletlerin bu yöndeki çabalarını destekleyeceğiz.

KUZEY AFRİKA VE ORTADOĞU

- 2011 yılından bu yana sancılı bir dönüşüm sürecinden geçmekte olan Kuzey Afrika ve Ortadoğu coğrafyasında, geçmiş iktidarlarımız döneminde olduğu gibi, birleştirici ve yapıcı bir rol oynamaya devam edeceğiz. Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgesine yönelik çok yönlü, ön alıcı ve etkin politikalarımızı insan odaklı ve evrensel değerler temelinde kararlılıkla sürdüreceğiz. Bölgedeki kriz ve çatışmalara adil, kalıcı ve sürdürülebilir siyasi çözümler üretilmesi yönündeki çabalarımız da devam edecektir.

- Ortadoğu’da etnik ve mezhebi ayrılıklara dayalı çatışmaların ve dışlayıcı yaklaşımların karşısında sosyal bütünleşmeyi ve kapsayıcı siyasi birliği destekleyeceğiz.

SURİYE

- Suriye’de dört buçuk yıldır devam eden ihtilaf, her geçen gün daha da derinleşen insani yıkıma ilave olarak, bölgesel olarak başlayan ve giderek küresel bir hâl almakta olan güvenlik ve istikrar açısından oluşturduğu tehditler bakımından da gündemimizde en öncelikli konumda bulunmaktadır. Bu ülkede, siyasi bir dönüşüm sağlayacak gerçek bir geçiş sürecinin hayata geçirilmesi için çabalarımız kararlılıkla sürdürülecektir.

- 64. Hükûmet olarak da insani ve vicdani sorumluluk gereği, rejimin zulmünden ve terörden kaçarak ülkemize sığınan Suriyeli ve Iraklıların yaralarının sarılması için gerekli yardımı sağlamaya, zor günlerinde Suriyeli ve Iraklı kardeşlerimizin yanında yer almaya devam edeceğiz. Irak’ın toprak bütünlüğünün korunması, ülkede güvenlik ve istikrarın tesisi, demokrasinin güçlendirilmesi, iç barışının sağlanması, komşularıyla ve uluslararası toplumla bütünleşerek bölge açısından güvenlik ve refah yaratan bir devlet haline dönüştürülmesi Irak’a yönelik dış politikamızın temel ilkeleridir. Bu ilkeler çerçevesinde, Irak’ın karşı karşıya bulunduğu ciddi tehdit ve sınamalar karşısında, kapsayıcı bir siyasi iktidar tesis edilmesine destek vermeye ve bu süreçte üzerimize düşen katkıyı yapmaya devam edeceğiz.

FİLİSTİN

- Ortadoğu’da kalıcı istikrarın sağlanmasının en önemli koşullarından birisi olan Filistin sorununun adil, kapsamlı ve yaşayabilir bir çözüme ulaştırılması amacına yönelik gayretlerimiz sürecektir. Filistin Ulusal Birlik Hükûmetine yönelik güçlü desteğimiz de devam edecektir. Harem-i Şerif’in kutsiyetinin ve statüsünün muhafazasına yönelik gayretlerimiz, başta Filistin makamları olmak üzere İslam ülkeleriyle işbirliği içerisinde sürdürülecektir.

BALKANLAR

- Türkiye-Bosna-Hersek-Sırbistan ve Türkiye-Bosna-Hersek-Hırvatistan üçlü mekanizmalarını da kullanarak, Balkan ülkeleriyle ilişkilerimizi güçlendirmeye, sürdürülebilir kalkınma için gerekli olan iletişim ve ulaşım altyapılarının geliştirilmesine, Balkan ülkelerinin ülkemizle ve kendi aralarında karşılıklı yarar temelinde ekonomik ve ticari bağlarının pekiştirilmesine, barış ve istikrarın kalıcı hale getirilmesi suretiyle, toplumsal huzur ortamının tesisine katkı sağlamaya devam edeceğiz. Balkan ülkelerinin Avrupa-Atlantik kurumlarıyla bütünleşme perspektifine güçlü desteğimizi de sürdüreceğiz.

AB ÜYELİK SÜRECİ

- Avrupa Birliği’ne (AB) tam üyeliğimiz stratejik hedeflerimiz arasında yer almaktadır. Hükûmet olarak AB müktesebatına uyum sürecini hızlandıracağız. Ancak Hükûmetimizin göstermiş olduğu samimi yaklaşıma AB kurumlarının ve üye ülkelerin de gerekli karşılığı vermesi gerekmektedir. AB müktesebatına yüksek oranda uyum sağladığımız halde, belirli fasılların siyasi mülahazalarla açılmaması AB’nin temel ilkeleriyle bağdaşmamaktadır.

- Ülkemizin Avrupa Birliği üyeliği doğrultusundaki kararlılığını, bu süreçte esasen halkımızın yaşam standartlarının yükseltilmesine katkıda bulunacak reform sürecini daha da ileri götürmek hususunda irademizi korumaktayız. AB katılım sürecinde siyasi nedenlerden kaynaklanan tıkanıklıkların aşılması ve katılım müzakerelerinin yeni fasıllar açılarak canlandırılması yönündeki çalışmalarımıza devam edeceğiz.

- Önümüzdeki dönemde AB ile uyum sürecini devam ettirirken Meclisteki tüm partilerimizin desteğini göreceğimize inanıyoruz. Geniş bir kabul gören üyelik hedefimiz, yasal düzenlemelerde partiler arası işbirliği için güçlü bir zemin oluşturmaktadır. Hükûmetimizle birlikte AB üyelik sürecine destek olan diğer siyasi partilerin de bu konuda anlayış birliği sergilemesi ve ortak çabalar göstermesi önem taşımaktadır. Ekonomik ilişkilerimizin yanı sıra tam üyelik müzakereleri yürütmekte olduğumuz AB kurumları ve üye ülkeleriyle iyi ilişkilerimizi geliştirmeye devam edeceğiz. Bir yandan Avrupa ülkeleri ile ikili ilişkilerimizi geliştirirken, diğer yandan Balkanlar, Kuzey Afrika ve Ortadoğu başta olmak üzere yakın coğrafyalarımızda istikrar ve refah için işbirliğimizi artıracağız. Avrupa Birliği üyeliğimizin, ekonomik dinamizm başta olmak üzere, birçok alanda Birliğe önemli katkılarda bulunacağı gerçeğiyle, devletlerarası ilişkilerin yanı sıra toplumdan topluma ve iş dünyaları arasında ilişkileri geliştirerek yeni bir süreç başlatacağız. Vizelerin kaldırılması, Gümrük Birliğimizin güncellenmesi, mali işbirliğimizin derinleştirilmesi gibi yeni inisiyatiflerle Türkiye-AB ilişkilerinde pozitif gündemi güçlendirmeyi hedefliyoruz.

VİZE MUAFİYETİ

- Son dönemde, vize muafiyeti hususunda her iki tarafça kabul edilecek bir çözüm bulunmasına yönelik olarak AB Komisyonu’yla karşılıklı yapıcı bir anlayış içinde gerçekleşen yoğun temaslarımız sonucunda 2013 yılında başlatılan Vize Muafiyeti Diyaloğu süreci tamamlanacaktır. AB katılım müzakereleri ve müktesebata uyum çalışmalarının sürdürülmesi, katılım öncesi mali yardımların etkin şekilde kullanılması ve Türkiye’nin yeni AB iletişim stratejisinin uygulanması öncelikli hedeflerimiz arasında yer alacaktır.

MÜLTECİ KRİZİ

- Son dönemlerde Suriye’de yaşanan iç çatışmaların etkisiyle artan mülteci akını, bölge ülkelerini aşarak başta AB olmak üzere uluslararası ölçekte bir meseleye dönüşmüştür. Bu alanda AB ile Türkiye diyaloğu ve işbirliğinin önemi giderek artmaktadır. AB ile sürdürdüğümüz ilişkiler bütünlüğü içinde bu alanda da yeni inisiyatifler geliştirilmesi önem arz etmektedir.

AB'YE KATILIM İÇİN ULUSAL EYLEM PLANI

- Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, 2014 yılını AB yılı ilan ederek bu süreçteki kararlılığı bir kez daha gözler önüne sermiştir. Bu çerçevede, AB sürecine yeni bir ivme kazandırmak ve her alanda reform çalışmalarını hızlandırmak amacıyla hazırlanan ‘AB’ye Katılım İçin Ulusal Eylem Planı’nı titizlikle hayata geçireceğiz.

- AB sürecine ve bu süreçte yaşanan değişime, dönüşüme inanan Hükûmetimiz AB üyeliği konusunda kararlı ve istikrarlı politikasını sürdürecektir. Sürecin tüm zorluklarına rağmen, bizim için AB ile yürütülen müzakerelerin amacı tam üyeliktir. Hedefimiz, Cumhuriyetimizin 100. yıldönümünü AB üyeliği ile taçlandırmaktır.

ABD İLE İLİŞKİLER

- Geniş bir coğrafyada yakın işbirliği yaptığımız, bölgesel ve uluslararası sorunlara karşı dayanışma içinde bulunduğumuz, müttefikimiz ABD ile ilişkilerimizi ve işbirliğini karşılıklı saygı ve güven temelinde geliştirmeye devam edeceğiz.

RUSYA

- Önemli ortağımız ve bölgesel işbirliği bakımından önem taşıyan bir aktör olan Rusya ile ilişkilerimizin dinamiği, merkezinde bulunduğumuz geniş coğrafyayı yakından ilgilendirmektedir. Önümüzdeki dönemde, enerji ve ticaret başta olmak üzere, Rusya’yla ilişkilerimizi karşılıklı hassasiyetlere saygı içerisinde ve müşterek menfaatler doğrultusunda güçlendirmeye gayret göstereceğiz.

UKRAYNA

- Komşumuz ve stratejik ortağımız Ukrayna’da süregiden, bölgesel istikrarı ve uluslararası barış ve güvenliği menfi etkileyen krize, Ukrayna’nın toprak bütünlüğü ve uluslararası hukuk temelinde diplomatik yöntemlerle çözüm bulunması yönünde yürütülen çabaları desteklemeye devam edeceğiz. Bu kapsamda, Kırım’ın asli halkı olan soydaş Kırım Tatar Türkleri’nin güvenlik ve refahının temini, hak ve çıkarlarının genişletilerek güvenceye kavuşturulması yönünde gerekli girişimlerde bulunmayı sürdüreceğiz.

ERMENİSTAN'LA İLİŞKİLER

- Ülkemiz, Güney Kafkasya’daki anlaşmazlıkların barışçı yollardan çözümü doğrultusunda, Yukarı Karabağ başta olmak üzere Azerbaycan topraklarındaki işgalin sona erdirilmesi ve Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki gerginliklerin sonlanması için çaba göstermeye devam edecektir.

- Önümüzdeki dönemde, Ermenistan ile ilişkilerin normalleşmesine yönelik adımlarımız da sürecektir. Ermenistan’ın karşılıklı yarar ve işbirliğinin önünü açacak kapsayıcı, âdil hafıza arayışı içerisinde tarihi araştıran bir anlayışa yönelmesini ve açılımlarımıza ileri görüşle mukabelede bulunmasını bekliyoruz. Barış, istikrar ve refah ortamının Kafkaslar’a teşmilinin ancak böylelikle mümkün olabileceğini düşünüyoruz.

- Kafkasya’da oluşturduğumuz Türkiye-Azerbaycan-Gürcistan, Türkiye-Azerbaycan-İran ve Türkiye-Azerbaycan-Türkmenistan üçlü mekanizmaları da meyvelerini vermeye başlamış; Kafkasya ve Orta Asya ülkeleriyle ticaret hacimlerimiz istikrarlı bir artış göstermiştir. Kafkasya ve Orta Asya ülkeleriyle ilişkilerimizin daha da geliştirilmesi ve geçtiğimiz dönemde kurulan Türk Konseyi’nin daha da güçlendirilmesi temel hedeflerimiz arasında yer almaktadır.

AFRİKA

- Afrika bizim çok önem verdiğimiz önceliklerimizden birisidir. Önümüzdeki dönemde de Türkiye için dünyanın her yerinde mevcut ilave işbirliği imkânlarını tespit etmeyi hedefleyen bu yaklaşımımızı sürdüreceğiz. Geride bıraktığımız beş yıllık dönemde sayılarını 12’den 39’a yükselttiğimiz Afrika kıtasındaki büyükelçiliklerimizin sayısını daha da arttıracağız.

Türk firmalarının ve işadamlarının Afrika pazarında etkin hale gelebilmeleri ve pazar payını artırmaları için sarf ettiğimiz gayretler neticesinde 20 milyar dolar seviyesini aşan toplam ticaret hacmimizi daha da yukarılara taşımak için gayret göstereceğiz.

Başta Somali olmak üzere, kalkınma yardımları ve insani yardımlar aracılığıyla bu bölgeye uzattığımız yardım elini de güçlü tutmaya devam edeceğiz.

ASYA

- Son yıllarda gösterdiği dinamik performansa bağlı olarak dünyanın önemli siyasi ve ekonomik sıklet merkezleri arasına giren Asya-Pasifik bölgesiyle ilişkileri derinleştirmeye ve geliştirmeye devam edeceğiz. 2002 yılından bu yana bölgeyle ticaret hacmimiz 8,7 kat artmıştır. Geride bıraktığımız 5 yıllık dönem içerisinde bölgenin önemli ülkelerinden Çin’le stratejik işbirliği, Japonya, Kore Cumhuriyeti, Endonezya, Malezya ve Singapur ile stratejik ortaklık düzeyine yükselttiğimiz işbirliğimizi daha da ileri bir noktaya taşımayı öngörüyoruz. ASEAN ile ilişkilerimizi hızla ilerletiyoruz. Bölgedeki diplomatik varlığımızı yeni misyonlar açarak artırmayı ve bu ülkelerle başta ticari ve ekonomik olmak üzere ilişkilerimizi her alanda geliştirmeyi hedefliyoruz.

- Dost ve kardeş Afgan halkı ihtiyaç duyduğu sürece, kalıcı barış ve istikrarın tesisi amacıyla bu ülkede yürütülen çabalara verdiğimiz desteği devam ettireceğiz.

- Halklarımız arasındaki kardeşlik ilişkileri temelinde, Pakistan’la ilişkilerimizi her alanda geliştirmeye, ayrıca bu ülkenin karşı karşıya bulunduğu sınamaları aşma yönündeki çabaları da desteklemeye kararlıyız.

- Hindistan’la ilişkilerimizi ortak menfaatlerimiz çerçevesinde her alanda geliştirmeyi öngörüyoruz.

- Bu çerçevede tüm bu coğrafyayı kapsayan tarihi İpek Yolu üzerinde yer alan ülkeler ile siyasi, ekonomik, ticari, sosyal ve kültürel ilişkilerimizi geliştirmeye yönelik tüm girişimlerimizi sürdürecek, ‘Orta Koridor’ girişimimizin hayata geçirilmesine yönelik politikalarımızı yoğunlaştıracağız.

LATİN AMERİKA VE KARAYİPLER

- Yeni coğrafyalara erişim sağlama politikamız çerçevesinde, ticari ve diplomatik bağlarımızı güçlendirdiğimiz bir diğer bölge olan Latin Amerika ve Karayipler ile ticaret hacmimiz son on yılda 9 kat artarak, 8 milyar dolar seviyesine ulaşmıştır. Bu yaklaşımımızı muhafaza edecek, ilişkilerimizi karşılıklı saygı ve işbirliği temelinde geliştirmeyi sürdüreceğiz.

- Adalet ve Kalkınma Partisi Hükûmetleri döneminde izlenen aktif dış politika sonucunda, Türkiye bugün, yerelden ulusala, ulusaldan bölgesele, bölgeselden küresele her kademede etkin planlama yapabilen, ön alan, uzun dönemli ve kapsayıcı perspektifler ortaya koyabilen, artan imkân ve kabiliyetlerini öne sürebilen bir aktördür. Önümüzdeki dönemde bu konumumuzu daha da güçlendireceğiz.


Tezahüratlar Başbakan Davutoğlu'nu duygulandırdı
Başbakan Ahmet Davutoğlu, grup toplantısında partililer tarafından tezahüratta bulunulması üzerine gözyaşlarına hakim olamadı.
Başbakan Davutoğlu, partisinin grup toplantısında konuştu. Konuşma yaptığı sırada partililerin tezahüratta bulunması Davutoğlu'nun duygulu anlar yaşamasına neden oldu.



Davutoğlu'nun zaman zaman gözyaşlarına hakim olamadığı görüldü.


 

 

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.