Dolar 32,4375
%-0.15
Euro 34,7411
%-0.66
Altın 2.441,870
%0.23
Bist-100 9.916,00
%2.05

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Çevreci avukat Özay’dan o yönetmelik değişikliğine tepki

Çevreci avukat Özay’dan o yönetmelik değişikliğine tepki

Ünlü Çevre avukatlarından Senih Özay, 14 Şubat tarihinde yayınlanan yürürlüğe giren Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği’nde Değişiklik Yapılmasına İlişkin Yönetmeliğin iptali ve yürütmenin durdurulması amacıyla Danıştaya’a başvurdu. Çevreci avukat Özay’dan o yönetmelik değişikliğine tepki

  • Ege Postası
  • 12.03.2018 - 16:39

HALİDE DEMİR POLATLI/EGEPOSTASI-Yönetmeliğin 16-17-18-19-20’inci maddelerinin iptal edilmesinin su kalitesine ilişkin planlama esasları ve yasaklar hakkında olduğunu, sözkonusu yönetmeliğin birinci maddesinde yer alan sınırlama hükümlerinin ‘mutlak koruma alanları, kısa-orta ve uzun mesafeli mutlak koruma alanlarını kapsayarak, ülkenin yeraltı ve yer üstü su kaynakları potansiyelini korumaya yönelik olduğunu belirten Avukat Senih Özay, bu koruma alanlarının iptalini getiren yeni yönetmelikle su kaynaklarının ciddi kirlenme tehdidi altına girdiğini ve derhal bu karardan vazgeçilmesi gerektiğini söyledi.

KORUMA ALANLARININ İPTALİ TÜM CANLILARIN YAŞAM HAKKINI TEHDİT EDİYOR

“İptal edilen bu maddeler, Su Kalitesine İlişkin Planlama Esasları ve Yasaklar ile ilgili olup, yönetmeliğin 1.maddesinde belirtilen ülkenin yeraltı ve yerüstü su kaynakları potansiyelinin korunması ve en iyi bir biçimde kullanımının sağlanması amacını koruyucu niteliktedirler. Çünkü bu maddelerde, Mutlak Koruma Alanları, Kısa Mesafeli Koruma Alanları, Orta Mesafeli Koruma Alanları ve Uzun Mesafeli Koruma Alanlarında yapılmaması gereken şeyler açıklanmış olup, su kaynaklarının korunması amaçlanmıştır. Bu koruma alanlarının iptalini düzenleyen bu yönetmelikle birlikte, Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği amacını kaybetmekte zarar verici hale gelmekte şehrin insanların ve tüm canlıların yaşama hakkını tehdit  etmektedir” diyen Senih Özay, tatlı su kaynaklarının korunmasına yönelik sınırlandırmaların ortadan kalkmasıyla ortaya çıkacak olan riskleri şu şekilde açıkladı:

YÖNETMELİK BU HALİYLE EL BOMBASI HALİNE GELMEKTE

“Bu yönetmelikle birlikte, Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği amacını kaybetmekte zarar verici tehlikeli anayasal hakları parçalayan el bombası  haline  gelmekte, şehrin insanların ve tüm canlıların yaşama hakkını tehdit  etmektedir. Bu maddelerin iptali ile birlikte, yer altı ve yer üstü su kaynakları potansiyeline sahip araziler üzerinde, atık su deşarjı yapılabilecek, akaryakıt ile çalışan kayık, motor ve benzeri araçların kullanılmasına izin verilecek, turizme, iskana ve sanayi yerleşimlerine izin verilecek, sıvı veya katı yakıt depoları kurulabilecek, tarım arazilerinde suni gübre kullanılabilecek, hayvancılık yapılabilecek, petrol istasyonları kurulabilecek, maden ocakları açılabilecektir… Ülkenin geleceği olan bu kaynaklar yok olacaktır. Bu maddelerin iptali, bu bölgelerin rant alanlarına dönüşmesine neden olacaktır.”

BİLİMSEL ESAS VE KORUMACILIKTAN UZAK

Ünlü çevre avukatlarından Senih Özay,  Türkiye’nin su kaynaklarını korumayı amaçlayan yönetmelik maddelerinin iptalinin söz konusu olmaması gerektiğini vurgulayarak, bilimsel esas ve korumacılıktan uzak yeni düzenlemeden vazgeçilmesi çağrısında bulundu. Avukat Özay, bunun sağlanması amacıyla Danıştay’a başvurduklarını dile getirdi ve çevreye duyarlı kitlelerden destek beklediklerini ifade etti:

“Her ne kadar Türkiye yer altı ve yer üstü suları açısından zengin bir ülke konumunda olsa da, tüm dünyayı etkisi altına alan küresel ısınma Türkiye’yi de etkilemekte olup bu etkinin zamanla daha da artacağı uzmanlar tarafından aktarılmaktadır. Bu şartlar altında ülkenin su kaynaklarını korumayı amaçlayan ilgili yönetmelik maddelerinin iptali söz konusu olmamalıdır. Bilimsel esaslardan ve  korumacılıktan uzak, tamamen rant ve ülke doğal kaynaklarını israfa  yönelik bir tasarruf olarak hukuk aleminde yer almıştır. Bu gerekçelerle Yönetmeliğin 16- 17- 18- 19 ve 20’inci maddelerinin, açıkladığımız  gerekçeler nedeniyle, maksat-şekil-sebep ve yetki yönlerinden iptaline ve  apaçık hukuka  aykırılığı gözüktüğünden ve de telafisi imkansız zararlara yol açması açık olduğundan yürütmenin durdurulması amacıyla Danıştay’a başvurduk. Bu çok tehlikeli sonuçları doğuracak olan düzenlemeden derhal vazgeçilmelidir. Duyarlı kamuoyunun bilgisine sunuyoruz.”

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.