Dolar 32,7682
%1.53
Euro 35,0901
%0.53
Altın 2.457,000
%2.76
Bist-100 10.471,00
%0.76

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
CHP'li Beko'dan işsizlik çıkışı ve hükümete çağrı

CHP'li Beko'dan işsizlik çıkışı ve hükümete çağrı

DİSK Genel eski Başkanı da olan sendikacı kökenli CHP İzmir Milletvekili Kani Beko, Türkiye’deki gerçek işsiz oranının yüzde 17.3 olduğunu vurgulayarak, 19 Avrupa ülkesinin nüfusunun Türkiye’deki işsiz sayısından az olduğunu söyledi. Hükümeti acil eylem planı ve sosyal bir Anayasa hazırlamaya davet etti. CHP'den işsizlik çıkışı ve hükümete çağrı

  • Ege Postası
  • 06.08.2018 - 11:46

HALİDE DEMİR POLATLI/EGEPOSTASI-CHP İzmir Milletvekili Kani Beko, işsizliğin Türkiye’nin kanayan yarası haline gelen işsizliğin gerçek oranının yüzde 17.3 olduğunu vurgulayarak, OECD içinde en yüksek işsizlik oranına sahip dördüncü ülkenin Türkiye olduğunu, 2,5 milyon insanın ise kayıt dışı çalıştığını söyledi.

ACİL BİR SOSYAL ANAYASA HAZIRLANSIN

CHP İzmir İl Binasında CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel ve İl Sekreteri Birgül Değirmenci ile çok sayıda sendika ve sivil toplum örgütü temsilcileriyle birlikte bir basın toplantısı düzenleyen CHP İzmir Milletvekili Kani Beko, “Acilen, toplumun tüm kesimlerini kapsayacak şekilde, eşitlikçi, özgürlükçü, sosyal bir anayasa için adımlar atılmalıdır. Aksi felakettir. Aksi daha fazla işsizliktir. Aksi daha büyük bir sosyal cinayettir”

KANİ BEKO, ARAŞTIRMA SONUÇLARINI AÇIKLADI

Yapılan araştırmaları basın toplantısıyla paylaşan CHP Milletvekili Beko, şu verileri paylaştı:

“Tüm ilçelerimizi dolaştığımızda çok önemli ve hayati bir konuyla karşı karşıya kaldık. Ülkemizin en önemli kanayan yarası işsizlik. Ancak bazı toplantılarda politikacıların yaptığı açıklamalarla halkın gündeminin çok farklı olduğunu fark ettim. Gerçek işsizlik oranı yüzde 17,3. Yani; geniş tanımlı işsiz sayısı 5 milyon 872 bin, geniş tanımlı işsizlik oranı ise yüzde 17,3 olarak hesaplandı. OECD içinde en yüksek dördüncü işsizlik Türkiye’de. Gerçek işsiz sayısı 5 milyon 872 bin. Ne eğitimde ne istihdamda olan genç sayısı 2,5 milyonu aştı, oranı ise oranı yüzde 21,3. Kentsel genç işsizliği yüzde 19, kadın işsizliği yüzde 12,6, genç kadın işsizlik oranı yüzde 22 olarak gerçekleşti. Kentsel genç kadın işsizliği oranı ise yüzde 25, yükseköğrenim işsizliği yüzde 10,9. Dar tanımlı standart işsizlik yüzde 9,6’ya düşmüş olmasına rağmen, mevsim etkilerinden arındırılmış işsizlik 10,3 olarak gerçekleşti ve bir önceki aya göre 0,4 puan artış gösterdi. Mevsim etkilerinden arındırılmış standart işsiz sayısı 103 bin artarak 3 milyon 188 binden 3 milyon 291 bine yükseldi. Mevsim etkilerinden arındırılmış tarım dışı işsizlik yüzde 12,2 olarak gerçekleşirken, mevsim etkilerinden arındırılmış genç işsizliği 17,9 olarak gerçekleşti.”

19 AVRUPA ÜLKESİNİN NÜFUSU, İŞSİZLERİMİZİN ORANINDAN AZ

TÜİK verilerine göre Türkiye’de 6 milyon 327 bin işsiz olduğunu belirten CHP’li İzmir Milletvekili Kani Beko, işsizlik oranının 19 Avrupa ülkesinin nüfusunun Türkiye’deki işsizlerin nüfusundan az olduğuna dikkat çekti:

“TÜİK yani Türkiye İstatistik Kurumu’nun Şubat verilerine göre ise ülkemizde 6 milyon 327 bin işsiz var. Bu rakam çok ciddi bir rakamdır. Değerli basın mensupları, rakama dikkat ediniz. 19 Avrupa ülkesinin nüfusu, ülkemizdeki sadece işsizlerin nüfusundan azdır. Örnek vermek istiyorum. Türkiye’deki işsiz sayısı, devletin resmi rakamlarına göre bile 6 milyon 327 bin iken; Danimarka’nın nüfusu 5 milyon 754 bin; Finlandiya’nın nüfusu 5 buçuk milyon, Slovakya’nın nüfusu 5 buçuk milyon, Norveç’in nüfusu 5 milyon 300 bin, Hırvatistan 4 milyon, Moldova 4 milyon, Bosna Hersek 3 buçuk milyon, Arnavutluk 3 milyon, Litvanya 1 milyon 900 bin, Kosova 1 milyon 800 bin Estonya 1 milyon 300 bin. Nüfusu 1 milyonun altında olan 8 Avrupa ülkesi daha var. Dolayısıyla, ülkemizdeki işsizlik rakamları bu sorunun sosyal bir cinayet olduğunun ispatıdır. Doğru bir eğitim sistemi ve istihdam politikaları ile, İLO standartlarında çalışma koşulları ile 6 milyon 327 bin kişilik bir nüfus organize edilebilirse, ülkemizdeki sadece işsizlerin sayısı bile 19 Avrupa ülkesinin nüfusundan çoktur. Hükümetin bu gerçeği görmemekte hala neden ısrar ettiğini anlamış değiliz.”

GENÇLER, İŞVERENLERLE PAZARLIK YAPIP

Emeklilik yaşının 65 yaşına çekilmesi nedeniyle askerden dönen genç işsizlerin işverenlerle ‘sigortamı yatırma, verim ve pirim ücretlerini de bana ver’ şeklinde bir pazarlığa giriştiğini kaydeden CHP İzmir Milletvekili, iş bulamayan gençlerin ise intiharın eşiğinde olduğunu söyledi:

“Askerden gelen binlerce gencimiz, maalesef işverenlerle pazarlık yapmak zorunda kalıyor. Emeklilik yaşı 65 olduğundan dolayı, emekli olma umudu olmadığı için ve asgari ücret de geçinebileceği bir standartta olmadığı için, gençlerimiz işverenlere ‘sigortamı yatırma, vergi ve prim ücretlerini de bana ver’ diyerek tehlikeli bir pazarlık yapmak durumunda kalıyor. Hükümetin bu hali, gençlerimizin geleceğe dair umutlarını karartmakta, hatta sadece işsizlik nedeniyle bile intihar vakaları hızla artmaktadır. Geleceğin sahibi olan gençlerimizi bu hale getirenler utanmalıdır.”

YÜZBİNLERCE İŞSİZ BABA EVİNE EKMEK GÖTÜREMEZKEN SİZ…

Hükümete seslenen CHP’li Kani Beko, “Hükümet aklını başına almalı, ülkemizi kendi dünya görüşü ve dar bir ekibin menfaatleri doğrultusunda dizayn etmekle uğraşmaktan bir an önce vaz geçerek, halkın gerçek sorunlarına yoğunlaşmalıdır. Çözüm önerilerime geçmeden önce, hükümet yetkililerine ve saray eşrafına sormak istiyorum. Milyonlarca gencimiz işsizlik belası ile intiharın eşiğinde yaşıyorken, yüzbinlerce baba evine ekmek götüremiyorken, emeklilik hayal haline gelmişken; sizler şatafatlı saray düzeninizde nasıl huzurla yaşıyorsunuz'” diye sordu.

BEKO, ÇÖZÜM ÖNERİLERİNİ ŞÖYLE SIRALADI

CHP İzmir Milletvekili Kani Beko, kadrolu istihdamın arttırılması ve işsizliğe bir an önce çözüm bulunması gerektiğini de vurgulayarak, çözüm önerilerini de sıraladı:

“İş başında eğitim adı altında çırak, stajyer, kursiyerlerin ve bursiyerlerin ucuz işgücü deposu olarak kullanılması uygulamasına son verilmelidir. Herkesin çalışması için, herkesin daha az çalışması” ilkesi doğrultusunda haftalık çalışma süresi gelir kaybı olmaksızın 37,5 saate, fazla mesailer için uygulanan yıllık 270 saat sınırı, 90 saate düşürülmelidir. Uluslararası çalışma normları doğrultusunda herkese en az bir ay ücretli yıllık izin hakkı tanınmalıdır. İstihdam artışlarında kamunun payı dikkate değerdir. Kamu istihdamının artırılması, kamuda eğreti ve güvencesiz çalışma biçimleri yerine, kadrolu ve güvenceli istihdam artışının sağlanması yaşamsal önemdedir. Kamu girişimciliği ve hizmetleri istihdam yaratacak şekilde yeniden ele alınmalı ve kamuda personel açığı derhal kapatılmalıdır. Güvencesiz çalışma biçimlerine son verilmeli, tüm taşeron işçilere kadro verilmelidir. Kamu taşeron işçileri kamu işçisi olarak kadroya alınmalıdır. Uluslararası Çalışma Örgütü ILO’nun “insana yaraşır iş” yaklaşımı temelinde herkese güvenceli ve nitelikli işler sağlanmalıdır. Sendikal hak ve özgürlüklerin kullanımı güvence altına alınmalı, sendikal barajlar kaldırılmalı, herkesin sendika hakkını özgürce kullanabilmesi için gerekli yasal düzenlemeler yapılmalıdır. Toplum yararına çalışma programları kapsamında çalıştırılanlar daimî işçi statüsüne geçirilmelidir. İşsizlik Sigortası Fonunun amaç dışı kullanımına son verilmelidir. Kadın istihdamının artırılması ve işsizliğinin azaltılması için işgücü piyasalarındaki cinsiyetçi uygulamalara son verilmeli, ev içi bakım hizmetleri devletin gereken nitelikli, yaygın ve ücretsiz bakım hizmetlerini sağlaması ile kadının üzerinden alınmalıdır.”

ACİLEN SOSYAL BİR ANAYASA HAZIRLANMALIDIR

Hatalı dış politika uygulamaları nedeniyle 52 ülke ile ilişkilerin bozuk olduğuna OHAL döneminde kapanan işletme sayısının 15 binin üzerinde bulunduğuna dikkat çeken CHP İzmir Milletvekili Kani Beko, yatırımcıların Türkiye’deki siyasal ve ekonomik ortama güvenmediğini söyledi. Beko, sosyal bir Anayasa için acil adımlar atılması gerektiğini de vurgulayarak, şunları söyledi:

“Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, damadına Hazineyi emanet edecek kadar güveniyor olabilir ama yatırımcılar Türkiye’deki siyasal ve ekonomik ortama güvenmiyor. Bu nedenle acilen, kurucu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün o muazzam sözü yeniden kılavuz haline getirilmelidir. ‘Yurtta sulh, cihanda sulh’ çizgisinden başka hiçbir çizgi, ülkemizin menfaatine değildir. Dışarıda barış ve diploması, içeride barış ve demokrasi acilen tesis edilmelidir. Kalıcı ve tek çözüm budur. Acilen, toplumun tüm kesimlerini kapsayacak şekilde, eşitlikçi, özgürlükçü, sosyal bir anayasa için adımlar atılmalıdır. Aksi felakettir. Aksi daha fazla işsizliktir. Aksi daha büyük bir sosyal cinayettir.”

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.