Dolar 32,3579
%0.13
Euro 34,9930
%-0.21
Altın 2.325,970
%0.24
Bist-100 9,09
%0.12

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Başkan Kocaoğlu ile enine boyuna

Başkan Kocaoğlu ile enine boyuna

İzmir’de geçtiğimiz aya damgasını vuran ve birçok tartışmayı da beraberinde getiren toplu sözleşme krizinde, Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu suskunluğunu bozdu. İzmir Büyükşehir Belediyesi ile DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikası arasında ipleri kopma noktasına getiren ve İZENERJİ ile İZELMAN’da çalışan yaklaşık 10 bin personelim mağduriyetine yol açan Yüksek Hakem Kurulu kararı hakkında çarpıcı sözler sarf eden Başkan Kocaoğlu, sendikaya da önemli mesajlar gönderdi.

  • Ege Postası
  • 11.08.2013 - 10:19
ERMAN ŞENTÜRK/HABER SERVİSİ- İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, YHK kararı ile noktalanan ve tartışmalara neden olan toplu sözleşme süreci sonrasında, Genel-İş Sendikası tarafından kendisine yapılan çağrı ve ek ücret artış talebine yanıt verdi. Kocaoğlu, ücretlerde iyileştirme yapılmayacağının altını çizerek, “Son durum budur. YHK kararı ortada” diyerek ek protokol yapılamayacağını dile getirdi ve süreci kilitleyenin belediye değil, sendika olduğunu söyleyerek, “Masaya oturdukları hiçbir zaman ne istediklerini tam olarak bilmiyorlardı” dedi ve sendika yönetimine yüklendi.

“SENDİKA SÜRECİ İYİ YÖNETEMEDİ”

Yüksek Hakem Kurulu’ndan İZELMAN ve İZENERJİ için çıkan kararı değerlendiren Başkan Kocaoğlu, belediyenin verdiği tekliften daha az rakamlar geldiğini ancak, ek protokol yapılmayacağını belirterek, “O iş bitti. Yüksek Hakem Kurulu’ndan karar geldi. Biz ne verdiğimizi biliyoruz. Süreci maalesef sendikalar yönetemedi. Yüzde 21 oranında zam verdim. Geçen yıl yüzde 14 ile davullu zurnalı sözleşme imzaladım. Nasıl oluyor bu i? Şimdi sözleşme imzalamadılar. Bunu sendikaya soracaksınız” dedi.

“NE İSTEDİKLERİNİ TAM OLARAK SÖYLEMEDİLER”

Sendikanın görüşmeler sırasında attığı adımları mercek altına alan Kocaoğlu, “Duygularımızın esiri olarak belediye başkanlığı yapamayız” dedi ve gelişmelerin tavrını etkilemediğini, hakkaniyetle hareket ettiğini söyleyerek, “Süreçte kırılma noktası diye bir şey yok. Biz ondan sonra da görüştük ve bir puan fazla verdik. Benim sabahleyin işin bırakılmasından etkilenmem, akşam otobüslerin durmasından üzülmem, sıkılmam ayrı bir şey, toplu sözleşme süreci ayrı bir şey. Biz duygularımızın esiri olarak belediye başkanlığı yapamayız. Öyle belediye başkanlığı yaparsak akşam heyecanlanır bir şey veririz, sabah da kararımızdan vazgeçeriz. Öyle belediye başkanlığı olmaz. Kurallara uygun, kişi egolarımızı, sinir sistemimizi kenara bırakmalıyız. Tamam zaman zaman sinirleniyor ve geriliyoruz ama bu karar aşamasına geldiğinde doğru, hakkaniyetle hareket etmen gerekir” ifadelerini kullandı.

“SENDİKA İLE ARAMIZDA SORUN YOK”

Sendika ile yaşanan gergin süreci toplu taşımada yaşanan grev eylemlerini de değerlendiren Aziz Kocaoğlu, “Sendika ile aramda hiçbir problem yok. Benim açımdan sorun yok. Sendika hiçbir zaman ne istediğini tam olarak söylemedi. Masaya oturmadı. Kalktı ‘ikramiye, zam’ dedi. Süreci doğru yönetemedi derken işin içinde gün gün, saat saat yaşayan kişi olarak konuşuyorum. Otobüsleri sabah sefere çıkartmamak, masaya oturmak, sözleşme masasında görüşmek, verdiğini cepte sayıp çıtayı yükseltmek ayrı konu. Onların hepsi geldi geçti. Şimdi işçilerin, arkadaşların çalışması gerekiyor. İşçinin verimli, gerçekten özverili çalışması lazım. Bizde çalışan işçi temsilcileri ve yönetim kurulu üyelerinin özveriyle çalışması gerekiyor. Özveri ile çalışırlarsa biz onlara teşekkür edeceğiz” diye konuştu.

“VADESİ GEÇMİŞ BİR KURUŞ BORCUMUZ YOK”

Başta Belediye Meclisi olmak üzere, çeşitli mecralarda kendisine ve belediyeye yöneltilen eleştirilere de sert tepki gösteren Başkan Aziz Kocaoğlu, son olarak yatırım, bütçe ve borçlanmalar konusunda da açıklamada bulunarak şunları söyledi; “Bizim toplamda 10 bin lira borcumuz var. Vadesi geçmiş bir kuruş borcumuz yok. Borç devamlı değişiyor. Biz bir sürü kredi anlaşması yapıyoruz. Daha onları kullanmadık. Biz hazineye borcumuz yönünden, ödeme ahlakımız yönünden, kimsenin parasını, ne işçinin, ne kurumların, ne aldıysak, belediyenin kime ne borcu varsa tıkır tıkır gününde ödedik. Zaman zaman borçlandık. Bilançomuz, kredibilitemiz, borçlu olduğumuz için ve zayıf olduğumuz için uluslar arası uzun vadeli borçlanamadık. O zaman Türkiye’deki bankalardan kısa vadeli borçlandık. Ben borçsuzum demiyorum. Hazineye borcumu bitirdim diyorum. Şimdi de, şunu yapıyorum, o Türkiye’de kısa vadeli borçlarımı ödüyorum, hızlı ve zamanında. Üç yıl geri ödemesiz, iki yıl geri ödemesiz, onların devamına denk gelecek, uluslar arası finans kuruluşlarından uzun vadeli orta vadeli, 13-15 yıl arasında borçlanıyorum. Yani ödeme dengeme de yayıyorum. Ve ucuz biçimde borçlanıyorum. Tabii borçlanacağım. Kentin projeye ihtiyacı olduğu sürece ödeme ahlakım da devam ettiği müddetçe, döndürebildiğimiz müddetçe, buldum mu borçlanacağım. Niye borçlanıyoru? Kentin kalkınması için, yapmam gereken projeleri ve altyapı yatırımlarını öne çekmek için. Ödeyebildiğim kadar ve ihtiyacım olduğu kadar borçlanırım. Kendi özel hayatımda da bu böyledir. Ödeyebileceğim parayı gözümü kırpmadan borçlanırım. Zaten borcumuz da 10 bin lira kadar.”

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.