Dolar 32,4739
%-0.2
Euro 34,9302
%0.29
Altın 2.435,940
%0.53
Bist-100 9.717,00
%-0.05

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Başkan Kocaoğlu ile enine boyuna 'Çevre'

Başkan Kocaoğlu ile enine boyuna 'Çevre'

İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı son günlerde gündemi meşgul eden çevre konularını mercek altına aldı. Kocaoğlu, İzmirlilere hem müjde verdi, hem de Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu’na çağrıda bulunarak, “Biz elimizden geleni yaptık, sıra onlarda” dedi. Başkan Kocaoğlu, sıkça aralarında yaşanan karşılıklı tartışmalar ile gündeme gelen ve geçtiğimiz günlerde Gaziantep’e atanan Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü Ata Erpolat’ın tayini ile ilgili iddialara da, “Açıkçası üzüldüm. Kendisinin tayini ile ilgili benim bir müdahalem olması söz konusu değil. Ben belediye başkanıyım. Bu iş beni aşar” yanıtını verdi.

  • Ege Postası
  • 10.08.2013 - 12:31
ERMAN ŞENTÜRK/HABER SERVİSİ- İzmir’de tartışılan birçok çevre konusunu mercek altına alan Başkan Kocaoğlu, çarpıcı değerlendirmelerde bulunarak, Başta Gediz Havzası olmak üzere birçok önemli noktada yaşanan sıkıntılara ve Büyükşehir Belediyesi olarak hayata geçirilen çözümlere değindi. Çevre konusunda yetkili bakanlıklara sitemde bulunan Kocaoğlu, asıl görevi yerel yönetimin yaptığını dile getirerek, önemli yatırımları tek taraflı olarak sürdürmeye çalıştıklarının altını çizdi.

“BAKAN’A NE DİYEYİM, VERDİĞİ SÖZ ARŞİVLERDE…”

Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, verdiği demeçlerde 2012 yılının Aralık ayında Gediz Nehri havzasın tamamen temizleneceğini iddia eden ve bölgede balık tutma sözü veren Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu’na ince bir eleştiri getirerek, “Bu durumu neresinden değerlendireyi? Değerlendirilecek bir tarafı yok. Konuyla ilgili haberler arşivlerde duruyordur. Bakana ne diyeyim, saygılarımı sunuyorum. Menemen arıtma tesisinin açılışında özellikle sayın bakanı da çağırdım. Lütfetti geldi, teşekkür ediyorum. Arıtmayı açtık. Orada dedim, Kemalpaşa’yı da Binali Bey’e açtırdık. Gediz ile ilgili iki tane arıtma problemimiz vardı. Biri Kemalpaşa, diğeri Menderes ve Gediz için. İkisini de bitirdik. Şimdi sıra sizde dedik. Son dökülen biziz, bizim bitirmemiz bir anlam ifade ediyor. Tamam görevimizi yapmış oluyoruz. Gerisini sizin yapmanız lazım dedik. Bakan Bey gayret etmiştir. Başka ne diyeyim. İZSU tarihinde ilk defa kullanma suyu, temiz su arıtmaya başladık Sarıkız’da. Şimdi de Belkahve'de ihaleye çıktık. İlk defa yapılıyor. Bugüne kadar bütün sistemlerin arıtmasını, esteğini kösteğini DSİ yapıyordu. Biz nasıl yapıyoru? Yüzde 50, yüzde 50 ortak yapıyoruz. Ben ilk arıtmayı yapıyorum, onlar isale hattını yapıyor. Şimdi Bakan Bey’in bu sözüne benim cevap vermem çok farklı boyutlara götürülür. Şu anda isale hattı kullanılmıyor. Ben suyu Sarıkız'dan arıtıp, bana düşen Gördes Barajı’ndaki suyu da Gördes'deki Cumhuriyet deposuna getirip kullanıyorum. 33 kilometresini yaptılar. Bende by-pass yaptım. Onu da kesişeceği yeri, enine boyuna hesaplayıp bulduk. Coğrafyam ve yön bilgim var. Helikopterden geze geze tespit eden benim. Bunun bir yerden örtüşmesi lazım. Biz bu suyu kullanabiliriz nasıl olsa isale hattımız var deyip, Gördes’i besleyen nehir boyunca, 1600 metre sapmayla Sarıkız’daki araziyi 1600 metreyle çözdük. Bir şeyler yapıyoruz, ama kendi çapımızda” diye konuştu.

"KOCAOĞLU'NDAN ADAYLIK SÜRECİ İLE İLGİLİ ÇARPICI AÇIKLAMALAR" HABERİ İÇİN TIKLAYINIZ...

“HAK ETMEDİĞİMİZ OLAYLAR YAŞADIK”

Başkan Kocaoğlu, İzmir’e müjde niteliğinde bir yorumda da bulunarak, geçtiğimiz günlerde Buca’da yer alan Tansaş Et Entegre Tesisi’nin arıtma için kullanımı amacıyla devralınmasına da açıklama getirdi ve, “Milli Emlak’ın burayı bize vermesi iyi oldu. Bir müddet onu çalıştıracağız. Entegrenin durumu belli olana kadar. Yoksa orada çevre sorunu yaşanacaktı. Orada başka tesisler de var. Balık tesisleri, polis moral merkezi, mezbaha da var. Et Entegre’nin bizim elimizden alınması ayrı bir olay. Orada farklı bir yöntem izlendi. Hiç hak etmediğimiz bir şeydi, ama maalesef yaşıyoruz. Orada arıtma tesisi yapmak, iletim hattı kurmak gibi sıkıntılar var” dedi.

“ÜZERİMİZE DÜŞENİ YAPTIK”

Kocaoğlu, Tahtalı Barajı Havzası’nda yer alan kaçak yapıların oluşturduğu sıkıntılara da dikkat çekerek, koruma alanı olan bölgede Özkul Giyim'e ait binada aylardır süren inşaat faaliyetlerini ve söz konusu yerde alışveriş merkezi, hastane ve okul yapılmak istendiğini dile getirdi ve şunları kaydetti, “İZSU, İzmir Büyükşehir Belediyesi zaten kendi yetkisi çerçevesinde uyarıları yaptı. Gaziemir Belediyesi’ne bildirdik, onların yetkisinde olduğu için yasal işlemleri başlattık. Bununla ilgili basında yer alan haberleri de takip ettim. Burada yürütmenin idare mahkemeye dava açması söz konusu. İdare Mahkemesi yürütmeyi almadan dava açmak, Gaziemir Belediyesi’nin eylem yapmayacağı, durdurmayacağı anlamına gelmez. Orada bir bina var. Orası, Özkul Tekstil atölyesiydi. Kurala göre, ancak ve ancak depo olarak kullanılması ve başka bir şey olması mümkün değil. Bunu dışındaki yaptığı şeyleri mühürlediler. Kaçak çalışıyor. Hangi kurum ona okul ruhsatı verecekse onu göreceğiz. Gaziemir Belediyesi, İZSU hem de Büyükşehir Belediyesi gereğini yapmıştır.”

ERPOLAT’IN TAYİNİNE İLK ELDEN CEVAP: BU İŞ BENİ AŞAR

Başkan Kocaoğlu, İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yazılan cezalar nedeni ile sık sık eleştirdiği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü Ata Erpolat’ın tayini ile ilgili iddialara da yanıt vermeyi ihmal etmedi ve “Böyle bir şey çıkmış. Ben de gazetelerde okudum. Çok üzüldüm. Burada AK Parti Hükümetinin, bakanının insiyatifi ile alınan il müdürünün, Aziz Kocaoğlu’nun etkisi ile alındığını söylemek ilginçtir. Bunu kim yazdı ve niye yazd? Benim bakanla aram iyi diye… Benim tüm bakanlar ile aram iyi. Veysel Eroğlu, Zafer Çağlayan, Ertığrul Günay ile aram iyi.Bülent Arınç Bey ile de aramız iyi. Ben belediye başkanıyım. Aramız kötü diye bir şey yok. Aramız iyi diye il müdürünü görevden mi alaca? Hatta bu iş beni aşar. Bu konu ile hiçbir alakam yok. Bununla ilgili mektup yazdım ama, Ata Bey’i şikayet etmedim. Ben aksayan işlerimi şikayet ettim. Hatta iki üç defa yazdım. Spor Bakanı Suat Kılıç’a da mektup yazdım ama hala cevap gelmedi. Hatta Cumhurbaşkanı’na da yargı sürecinde yazdım. Bir defa sözlü olarak söyledim, bir defa da mektup yazdım. Kendisi mektubumu alır almaz beni aradı. Ona bağlı olduğu için denetleme kurulu görevlendirilmesini talep ettim. O da konuyu inceletti herhalde, bu yargı sürecinde bir konuşmasını hatta İzmir’de “Bir şey çıkacağını zannetmiyorum” diye belirtti. Bizim yargılamanın olduğu günde son çıkan düzenlemeyi, yürürlüğe giren düzenlemeyi, ondan bir süre önce resmi gazetede karar yayınlandı. Denetimli serbestlik yasası da bizim davayı etkiledi zaten” diyerek sözlerine son verdi.

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.