Dolar 32,3072
%-0.09
Euro 34,7652
%-0.13
Altın 2.383,640
%-0.41
Bist-100 10.277,00
%0.67

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Aziz Kocaoğlu ile A'dan Z'ye

Aziz Kocaoğlu ile A'dan Z'ye

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'na, partisinin ilçe ve il kongrelerinden Ankara’da CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun çağrısıyla yapılan belediye başkanları toplantısında İzmir’in 81 ile örnek gösterilmesine kadar bir dizi soruyu yönelttik. Samimiyetle yanıtladı.

  • Ege Postası
  • 27.11.2017 - 11:14

 

HALİDE DEMİR POLATLI/YAĞMUR UYGUR- EGEPOSTASI-Ankara’daki belediye başkanları toplantısında yerelde kırsal kalkınma projesiyle başlattığı başarılı çalışmaları partisinin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu tarafından da takdirle karşılanan ve 81 ile örnek gösterilen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, toplantı bitiminde Kılıçdaroğlu’nu uğurlarken ayak üstü konuştuğunu ve ardından kendisinden bir randevu istediğini belirtti.

AZİZ KOCAOĞLU GENEL BAŞKAN'DAN RANDEVU İSTEDİ

Toplantının oldukça verimli geçtiğini, yaptıkları çalışmalarla ilgili bilgi notlarını da CHP Lideri Kılıçdaroğlu’na sunduklarını belirten Başkan Aziz Kocaoğlu,

“Toplantı bayağı verimli geçti. Ben de bir konuşma yaptım. Orada kentin nasıl kalkınacağı konusunda bugünden bilimsel çalışma yapmalarını önerdim. Çıkarken sayın Genel Başkanı uğurladık. O arada ayak üstü konuştuk. Bir randevu istedik konuşmak üzere Ankara’da. Genel konuları konuşmak üzere”dedi.

OLMASAM DA BEN KENDİM ADAYMIŞ GİBİ HATTA DAHA FAZLA ÇALIŞACAĞIM

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı için yeniden aday olup olmayacağıyla ilgili merakla beklenen soruya, aday olsa da olmasa da adaymış gibi hatta daha fazla çalışacağı sözünü vererek, şu yanıtı verdi:

“Benim adım neden zikredilsi? Ben zaten belediye başkanıyım. Mecliste söyledim, bu kadar çok düşünmeyin beni, gerek yok, biz burada zaten görevimizi yapıyoruz, orada bir şey söz konusu değil. Zamanı geldiğinde karar vereceğiz. Siyasette böyle bir şey yok. Biz bir partinin, siyasi bir partinin mensubuyuz. Biz bugün bu görevi yapıyorsak CHP sayesinde yapıyoruz. Onun aday göstermesi, genel başkanların, sayın Deniz Baykal ve ilgili kurulların, sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu ve ilgili kurulların onayıyla biz aday gösterildik.  İzmirli hemşehrilerimiz de oy verdi, teveccüh gösterdi. Biz belediye başkanlığı yapıyoruz. Bizim partimizde herkes aday adayı olabilir. Ama belediye başkan adayını genel merkez, genel başkan ve ilgili kurullar belirler. Benim burada adayım vesaire şunu bunu demem şey değil. O kurullar. Şartlar ne getiri? Biz aday olmak ister miyiz istemez miyi? O günkü koşullar ne getirir ne götürü? Biz aday olmak istedik, genel merkez bizi ister mi atar m? Bunların hepsi süreç içerisinde belli olacak şeylerdir. Ama önemli olan şudur, benim de başından beri, 2004’te Bornova’da aday gösterilmediğim süreçte bile, ben partinin kazanması için çalıştım. Parti için hiççç. Kendi adaylığımdan daha iyi. 2019’da belediye başkan adaylığını ben istemedim veyahut ben istedim genel başkan istemedi, göstermedi. Hiç önemli değil. Ben kendim adaymış gibi hatta daha fazla çalışacağım. Bu da taahhüttür. Bakalım şartlar ne gösterir'”

Röportaj süresince parti örgütüne, belediye başkanlarına da sık sık mesaj veren Başkan Aziz Kocaoğlu, delege seçimlerinin tamamlanmasının ardından başlayan ilçe kongrelerinin ardından yapılacak olan il kongresine tek-uzlaşı adayıyla gidilmesi yönündeki teklifine tüm partililerin destek vermesinden memnuniyet duyduğunu belirtti.

 

HEP BİRLİKTE, UZLAŞIYLA BİR İL BAŞKANI VE YÖNETİMİ OLUŞTURMAMIZ GEREKİYOR

Başkan Kocaoğlu, “İl başkanlarını bugün CHP’nin ilçe kongreleri yapılırken, bir tane il başkan adayı yok. Aklından geçiren vardır ama deklare eden yok. Biz süreç başladığı andan itibaren hep birlikte kongrelerimizi yapalım. Sonra ilçe ve belediye başkanları, milletvekilleriyle toplanır ortak karar veririz ve bu hepimizin kararı olur. Çoğunluğun kararına uymak istemeyen olabilir. Ama hep birlikte, uzlaşıyla karar vereceğimiz bir yöntemle il başkanı ve yönetim kurulunu oluşturmamız gerektiğini tüm belediye başkanları ve ilçe başkanlarımızla paylaştım. Onlarda sağ olsunlar bu yöntemin doğru olduğuna inandılar ve desteklediler. Bu çok iyi bir şey” dedi.

ÇOK MECBUR KALMAZSAK İLÇE KONGRELERİNE MÜDAHALEMİZ OLMAZ

İlçe kongrelerine ‘çok mecbur kalmadıkça’ müdahale etmeyeceğini de belirten İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, “Benim takip edeceğim boyuta gelmedi daha. Şu anda ilçelerde delegeler seçildi, ilçe kongreleri yapılacak. Biz uzaktan izliyoruz. Bizim zaten çok mecbur kalmazsak ilçe kongrelerine müdahalemiz olmaz, bir defa oldu 2010 yılında Bornova’da, ilçe kongrelerinde de iki defa oldu bu kadar süre içerisinde, inşallah bu il kongresinde bir hep beraber bizim müdahalemize gerek kalmadan hep birlikte olabileceğin en iyisini ve en doğrusunu yaparız” değerlendirmesini yaptı.

SAYIN GENEL BAŞKANIMIZIN TAKDİRİ TABİKİ DE ONURLANDIRDI

Toplantıda akıllı kent yolunda yürünmesi gerektiğini ve bu konudaki görüşlerini sunduğunu dile getiren Başkan Aziz Kocaoğlu, Ankara toplantısında partisinin lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun İzmir’in çalışmalarını örnek göstermesinden onur duyduğunu belirtti ve şunları söyledi:

“Akıllı kent olarak bahsetmedim. Akıllı kentin bir pazarlama olduğunu, akıllı kent olmak gerektiğini ama hangi kente ne lazımsa neye ihtiyacı varsa, paket şeklinde  bir akıllı kent yapılmasının doğru olmadığını, öncelikli ihtiyaçlarla birlikte sürekli bilimi ve teknolojiyi kullanarak bu yolda yürümek gerektiğini, en acilinden başlamak gerektiğini, başkanlığın akıllı kent yolunda yürümesi gerektiğini, bunun paket satış olamayacağını söyledim. Akıllı kent konusundaki görüşlerimi sundum. Biz şu anda Sayın Cumhurbaşkanına, Başbakana, Bakanlar Kurulu’na, CHP Genel Merkez yöneticilerine, İzmir milletvekillerine hem yarımada stratejik kalkınma planı hem Gediz hem Küçük Menderes Stratejik planlarını gönderdik. Orada tarım öne çıkıyor. Tarıma dokunduğumuzda kırsalda yaşayan insanların da dile getirmesinden dolayı tarım öne çıkıyor, aslında sadece tarım yok, turizm, hayvancılık, köy pazarları, zeytincilik, bisiklet yolu da var. Onları gönderdik. Zaman olursa uzmanlarına inceletirlerse bizim yaptığımız işin, bilgi paylaşıldıkça anlam kazanır, biz de yaptığımız pratiklerin, çalışmaların özetini sunduk.  Biz zaten tarım konusunda da diğer konularda da çalışıyoruz. Meslek fabrikası da önemli. Genel merkezimize ve genel başkanımıza bizim gerekli gördüğümüz ya da genel başkanın talep ettiği çalışmaları bilgi notu şeklinde ulaştırdık ve çalışıyoruz.  Elimizden geleni yapıyoruz. Tüm belediye başkanlarımızın buna benzer çalışmaları var. Onlar da anlattı bir kısmını. Başarılı olmak güzel bir şey. Ancak tüm belediye başkanlarımız başarılı. Onların hakkını yememek lazım. Sayın genel başkanımızın takdiri de tabiî ki onurlandırdı.

ŞUNUN BUNUN ADAMI OLARAK SİYASET YAPILMAZ, 80 ANLAYIŞIYLA SİYASET YAPIYORUM

“Siyaset adama dayanılarak yapılmaz. Adamcı olunarak, şunun bunun adamı olarak da siyaset yapılmaz. Siyaset kendinize en yakın gelen düşüncelerinize, yaşam felsefenize en uygun yere taraf olunarak yapılır. Ben de bunu yapıyorum. Üç kişi, beş kişi şunu demiş. İzmirli ne diyo? İzmirli Aziz Kocaoğlu’na ve büyükşehir belediyesine güveniyor mu güvenmiyor m? İşin özeti budur. Gerisi teferruattır” diyen Başkan Aziz Kocaoğlu,

“Tabiî ki benim yürüyüşümü, hal ve hareketlerimi, işimi beğenen de beğenmeyen de olacak. Biz 80 anlayışıyla siyaset yapıyoruz. Bugünün siyaset anlayışıyla siyaset yapmıyorum. Bugünün siyaset anlayışıyla şov da yapmıyorum. 80 öncesi siyasetin değer yargılarını biliyorum, ona göre siyaset yapıyorum. Siyasette aktif olan insanlarla beni konuşursanız, ki onlar Allah uzun ömürler versin, ağabeylerimiz büyüklerimiz var, her partiden, ‘Yav bu Aziz nasıl siyaset yapıyor’ diye, onlar size yanıtı verir” diye konuştu.

SEÇİLMİŞ ARKADAŞLARIN BU ÖRGÜTÜN KARŞISINDA EĞİLMESİ LAZIM

Partisinin örgütüne çok güvendiğini, örgüt sayesinde bir yerlere geldiklerini kimsenin unutmaması gerektiğini ısrarla vurgulayan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, partisi CHP’de örgüte danışmadan ve örgütün onayı olmadan siyaset yapılamayacağı mesajını vererek, il ve ilçe kongrelerine ‘dışarıdan müdahale edilmemesi’ uyarısında bulundu:

CHP, Cumhuriyetin kuruluşundan önce var. Atatürk’ün öncülüğünde CHP’nin siyasi örgüt olarak Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasında bu parti sürekli var ise, 1950’den beri kısa dönemler hariç, 50-2017’ye, 67 yıl iktidar olmadan dimdik ayakta duruyorsa ve mücadelesini hala sürdürüyorsa, bu kurumun örgütüne, bu kurumlara emek verenlere, özellikle de belediye başkanı, milletvekili, genel başkan, meclis üyesi, ilçe başkanı, il başkanı olarak seçilmiş arkadaşların bu örgütün karşısında eğilmesi lazım. Partiyi parti yapan örgüttür. Örgütü bir tarafa iterek siyaset yapılmaz. CHP’de örgüt terbiyesi vardır. Örgüte sormak, örgüte danışmak gerekir denir. CHP’de örgüte danışmadan, örgütün onayı alınmadan bir şey yapılamaz. Burada CHP İzmir örgütü var, bunun içinde 60 yıldır çalışan da var, 3 yıldır çalışan da var. İzmir’in il ve ilçe örgütlerini örgüt belirler. Dışarıdan müdahale olmasın diyorum. Dışarıdan müdahale olmasın.”

BELEDİYE BAŞKANI SİYASET YAPMAZ, DOĞRU DEĞİL

Başkan Kocaoğlu, belediye başkanlarının hiç siyaset yapmayacağı şeklinde bir anlayışın yanlış olduğunu ancak dozun iyi ayarlanması gerektiği tavsiyesinde bulundu:

Belediye başkanı siyaset yapmaz, örgüte karışmasın demenin doğru olduğuna inanmıyorum. Belediye başkanı da milletvekili gibi bir siyasidir. Aynı zamanda belediye başkanlığı yapar. Meclis üyesi de bir siyasidir, meclis üyeliği görevi yapar. Onların da çok fazla işin içine girmesi, bulaşması doğru değil ama ne yaparsanız yapın demesi de, iş belirli bir sağa sola savruluyorsa müdahale etmesi doğrudur. Korumak zorundayız. Bir görevimiz de o.”

BEN ŞU PARTİYE ÜYE OLAYIM, SONRA VEKİL, BELEDİYE BAŞKANI OLAYIM DİYE SİYASETE GİRİLMEZ

Siyasetin makam, mevki için yapılmasının doğru olmadığını dile getiren Başkan Aziz Kocaoğlu, “80 öncesi siyaset yapanların siyasete bakışı farklıdır. Siyaset mevki, makam için yapılacak  bir iş değil. İdeallerin ve ülken için siyaset yapacaksın. Gerisi hikaye. Bilmem ne olacağım diye partiye girilmez. Ben ülkem için partide çalışacağım. Yarın sana bir fırsat doğar tabiî ki değerlendirirsin. Ama ben şu partiye üye olayım, ondan sonra milletvekili, meclis üyesi olayım, belediye başkanı olayım diye siyasete girilmez. Çünkü ondan sonra problem çıkıyor. O mutsuz oluyor, örgüt mutsuz oluyor. Vatan için millet için kenti için siyaset yapmak isteyen girsin” diyerek, şu karşılaştırmayı yaptı:

Bu partinin kurucusu Mustafa Kemal. İkinci başkan Milli Şef. Lozan anlaşmasının mimarı İsmet İnönü. Bu partiden büyük insan olmaz. Partiden büyük insan olmaz. Hepimiz bir aracız. Belediye başkanı da parti de bir araç. Parti yüz yıllık bir araç. Önemli olan ülke, devlete ve millete siyaset yaparak, yönetimine iştirak ederek hizmet etmektir. Hedef ülkenin ve ülke insanının refahıdır. Ülke mi parti m? Sözsüz hiç düşünmeden, tereddütsüz ülke. Partinin menfaati mi Aziz Kocaoğlu’nun menfaati m? Yine hiç düşünmeden partinin. Ben bilmem ne oğluyum diye taviz vermezsin, şaklabanlık yapmazsın, adam gibi durursun. Hem ülkeye hem partiye hizmet etmiş olursun. Bu yoldan saptığın zaman başlarsın bocalamaya. Ülkenin ve kentin menfaati önde olmalı. Biz yerel yöneticiyiz, kentimizi ve kentlimizi ayağa kaldırarak ülkeye hizmet ederiz. Genel siyasetçiler de makro düzeyinde katkıda bulunur. Biz yerel düzeyde katkıda bulunuruz.”

YORGUNLUK ELEŞTİRİLERİNE MÜTEVAZİ BİR DİLLE YANIT VERDİ

Görevinde 15 yılı tamamlamak üzere olduğu için zaman zaman ‘başkan yoruldu’ eleştirilerine de yanıt veren Başkan Kocaoğlu’nun bu eleştirilere yanıtı mütevazi bir dil ile oldu, “15 yılı tamamlamak üzere olan bir belediye başkanına yorgun yaftasını yapıştırmak pek de yanlış sayılmaz. Arkadaşlar öyle uygun görüyorsa öyledir. Ben çalışmaya çalışıyorum sadece.”

SİYASET ADAMA DAYANILARAK YAPILMAZ

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, siyasetin ‘adama dayanılarak’ yapılmayacağını, fikri yapısı ve değer yargıları uyuşan insanlarla yol yürümeyi tercih ettiğini söyledi:

“CHP’de demokrasi var. Demokrasi yanlış ya da doğru uygulanıyor. Demokrasiyi öğrenmeye çalışıyoruz parti içinde de, ülkede de, kentte de. Demokrasinin olduğu yerde çok seslilik, eleştiri olacak, fikirler tartışılacak. Bazen bunun dozunu kaçırıyoruz, biz de kaçırabiliyoruz, arkadaşlar da kaçırabiliyor. Siyasette hiç düşmanım yok. Benim bildiğim. Kimseye de düşmanlık yapmam. Kimseye de babamın oğlu diye iyilik yapmam. Hakkı, hukuku neyse onu yaparım. İnsani ilişkilerim hariç. Kendi manevi ve maddi olanaklarımla yaptıklarım dışında, onlar zaten eşim, dostum, ailem, komşumdur, esnaf arkadaşlarımdır o ayrı. Böyle bir siyaset anlayışı maalesef ve maalesef bugünün şartlarına uymuyor. Orda bir problem var. Biz orda sıkıntı yaşıyoruz. Bizde her insan her insanla bir diğeri gibi siyaset yapacak diye bir şey yok. Aynı parti içerisinde de, partilidir seversin sayarsın her şey tamam ama mutlaka fikri yapınız uyuşan, değer yargılarınız uyuşan insanlarla yola gidersiniz. Benim düsturum şu; Ekibim yok bilmem ne, doğru yapanın yanındayım kim yaparsa yapsın. Yanlış yapanın yanında olmam. Ben de doğru yaparsam benim yanımda olsunlar, yanlış yaparsam da karşımda olsunlar. Ben de doğruyu bulayım o da doğruyu bulsun. Ondan dolayı ekiptir, adamcılıktır bilmem nedir şeyine karşıyım. Siyaset adama dayanarak yapılmaz.”

MİLLETVEKİLLERİMİZ DE ÇALIŞIYOR, KOŞTURUYOR, BAZILARININ ANKARA’DA GÖREVİ VAR

CHP’li vekillerin sahada daha az çalıştığı yönündeki eleştirilere katılmadığını dile getiren Başkan Kocaoğlu, bazı vekillerin Ankara’daki görevleri nedeniyle İzmir’de bulunamadığını kaydetti:

Onlar da çalışıyorlar. O kadar değil. Milletvekillerimiz de çalışıyor. Koşturuyorlar. Şu anda bütçe mevsimi. Bütçe plan komisyonunda olan vekillerimiz var. Biri Musa Çam. Zekeriya Temizel zaten CHP grubunun başkanlığını yapıyor. Bu insanların Ankara’dan gelememesi doğal. Diğer vekillerimizin çoğunluğu sahada ve çalışıyorlar.”

KİMSE KULLANMAZ DEDİLER AMA…

Tramvay çalışmaları eleştirilerini de değerlendiren Başkan Aziz Kocaoğlu, İzmir’in otobüs ağırlıklı ulaşımını ve trafik sıkıntısını minimuma indireceklerini söyleyerek, şu açıklamaları yaptı:

“Yaşayıp göreceğiz. Eleştirecekler. Metro konusunda da İsmet İnönü Caddesi Hatay’da oturanlar çok sıkıntı çekti. Tramvayla kıyaslanmayacak oranda ve sürede sıkıntı çektiler. Aynı kefeye konulmaz. Onun için bir proje yapılacaksa geçmişteki bir görevin, işin daha iyisi, daha gelişmişi bulunacaksa, bir inşaai faaliyette bulunulacaksa mutlaka ve mutlaka inşaat süresince orada yaşayan insanlara belirli oranda sıkıntı doğar. Biz bunu minimuma indirmeye çalışıyoruz. Aynı şey Karşıyaka’da yaşandı. Ne old? Kimse kullanmaz dediler, 30 bini aştık. O şimdi Çiğli, Ata Sanayi, Atatürk OSB ye gidecek. O zaman tramvayın kaç kişiyi taşıdığını göreceksiniz. Karşıyaka Tramvayıyla birlikte yaklaşık 650-700 bin kişi taşıyoruz raylı sistemde. Bu Konak tramvayı ve Selçuk’ta alışmayla birlikte bu rakam 850 binlere varacak. Bu kadar yolcuyu bin 200-bin 500 otobüsle taşırsınız. Bugün biz zaten pik saatlerde bin 500, normal saatlerde bin 200 otobüsle taşıyoruz. Bu yatırımları yapmasaydık iki misli otobüs devreye girecekti. O zaman bu kentin trafiği ne olacakt? Bir hayal edin. Aktarmaya geçtik aktarmalı sistem zorunludur. Aktarmazsanız otobüsler kuyruk olur. Eskiden bir sürü otobüs kuyruk oluyordu Alsancak’ta biraz rahatladı. Tramvayla otobüslerin yüzde 90’ını kaldıracağız, biraz daha rahatlayacak. Konak bölgesinde memnuniyet tavan yapacak tüm bu düzenlemelerin ardından.”

İTTİFAK OLMADAN YEREL SEÇİMLER OLMAZ

İYİ Parti’nin partisinden oy kaybına neden olup olmadığını sorduğumuz Aziz Kocaoğlu, bu soruyu ise şu şekilde yanıtladı:

“Hayırlı olsun. İYİ Parti’nin süreci izlemek lazım tabi, barajı aşacağına inanıyorum. İzmir’de de Türkiye’de de. Tabi bu süreçte yeni doğdu takip etmek gerekir. İzmir’de de barajı aşacak. Türkiye siyaseti ve demokrasisi için merkez sağda bir partinin olması yararlıdır. Bir boşluğu doldurmaktadır. Kentimiz, demokrasimiz için iyi olur diye düşünüyorum. Artık önümüzde siyasi ittifakların olması veya olmaması bizi aşan şeyler. Ben zaten 2004’te Bornova’da herkesle ittifak yaptım, en azından sandıkta. 2009’da, 2014’te yaptım. İttifak olmadan yerel seçimler olmaz. İttifak partilerle ve kurumlarla değil. O partinin tabanıyla ittifaktan bahsediyorum. Herkese adil davranıyorsunuz, herkesin olacak işini yapmaya çalışıyorsunuz, ayrım yapmıyorsunuz. O zaman zaten sizin etrafınızda olur herkes. Tüm partilerimizin Adalet ve Kalkınma Partisi’nden azımsanmayacak bir miktar, diğer partilerimizden de azımsanmayacak bir miktar yerel seçimde destek alıyoruz. İnşallah ilçe belediye başkanlarımız bizden fazla oy alacak.” 

KIRMIZI ÇİZGİLERİME MÜDAHALEDE, İZZETİ NEFSİMLE OYNANDIĞINDA NE OLURSA OLSUN TEPKİMİ GÖSTERİRİM

En son İZBAN krizinde olduğu gibi zaman zaman yaptığı çıkışlar AK Partili yetkililerce ‘Başkanın şekeri çıktı yine’ şeklinde değerlendirmelerini sorduğumuz İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, şu yanıtı verdi:

“Şeker hastası olmak ayrı şey. Şekeri olmak ayrı şey. Kırmızı çizgilerinize, ulvi değerlerinize birisinin müdahale etmeye kalktığı zaman, bir insanın doğal olarak tepki göstermesi refleks olarak tepki göstermesi ayrı bir şey. Bunu anlayabilmek lazım. Bu insani tepkiyi anlayabilmek gerekir ki, ona göre beni değerlendirsin. Haksızlığa uğradığım zaman, kırmızı çizgilerime müdahale edildiği zaman, benim izzeti nefsimle biri oynamaya kalktığı zaman, sonunda ne olursa olsun, ben tepkimi gösteririm. Şekerim çıkmaz. Cevap hakkımı kullanırım.

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.