Atatürk Orman Çiftliği mücadelesini anlattılar

EGE Çevre ve Kültür Platformu (EGEÇEP)'nun düzenlediği 'Atatürk Orman Çiftliği(AOÇ), Kaçak Saray ve Kent Mücadelesi' konulu panel, İzmir Mimarlık Merkezi'nde yapıldı. Mimarlar Odası Ankara Şubesi Avukatı Gökçe Bolat, AOÇ'yle ilgili açtıkları dava sayısının 50 olduğunu, seçimlerden sonra aynı yönetim anlayışı devam ederse, bu sayının 150'yi bulabileceğini söyledi.

Ege Postası
04.04.2015 - 16:39

EGEÇEP Eş Sözcüsü Hülya Yılmaz'ın yönettiği panelde Mimarlar Odası Ankara Şubesi Başkanı Tezcan Karakuş Candan, Mimarlar Odası Ankara Şubesi Avukatı Gökçe Bolat, Mimarlar Odası Ankara Şubesi Kent İzleme Merkezi üyesi Çevre Mühendisi Ethem Torunoğlu, Mimarlar Odası Ankara Şubesi Kent İzleme Merkezi Danışma Kurulu üyesi Redife Koçak görüşlerini açıkladı.

Ethem Torunoğlu Atatürk orman çiftliği mücadelesinin bir sürpriz olmadığını söyledi. Türkiye kentlerindeki talan ve yağma sürecinin sonucunda bu noktaya gelindiğini belirten Torunoğlu "Bu sadece Türkiye'ye de özgü değil. Geri kalmış, az gelişmiş ülkelerde kentlerde yaşanan sorunlardan biridir. Kentsel dönüşüm, sağlıklı kentler, sürdürülebilir kalkınma gibi kavramların içeriği Türkiye'de boşaltılıyor, yanlış şekilde doldurularak karşımıza çıkarılıyor" dedi.

POSTMODERN KORUMALAR

Torunoğlu, kaçak sarayın yanıbaşındaki park yapılmak istenen eski hayvanat bahçesi önündeki kavşakta transformers heykeli dikilmesine önce inanamadığını belirterek “Bunlardan daha çok yere konulacakmış. Kaçak sarayda korumalar vardı. Şimdi de postmodern korumalar yerleştirilmeye başlanıyor. Atatürk Orman Çiftiliği'yle ilgili ısrarlı bir direniş vardır. Çiftlikteki ekosistem bozulmuştur. Kesilen ağaçlar yerine dikilenler ekosistemi getiremez" dedi.

Redif Koçak, AOÇ'yi Cumhuriyet'in özgün değeri olarak gördüklerini söyledi. Koçak “Orman köylüsünü kalkındırmak gerekçesiyle 2/B arazilerini sattılar. Ankara'nın en önemli ekolojik eşiği olan doğal ve tarih parçası olan miras değerleri olan AOÇ'ye kontrollü kullanım yaptıklarını söyleyerek eşi benzeri görülmemiş yoğunlukta yapı yaptılar. Bir de lunaparklar yapacaklar. Atatürk AOÇ'yi inatla kurmuştu. Kuruluş aşamasına modern tarımın örneğini oluşturmuştu. AOÇ tam bağımsızlık rol modelidir. Kalkınmanın rol modeldir. Planlı kentleşmenin rol modelidir. Bizim Kaçak Saray dediğimiz yapı için 53 hektar aldılar. 90 hektara çıkaracaklar" dedi.

ULUSAL BELLEK KATLİAMI

Avukat Gökçe Bolat, ulusal bellek katliamı yaşandığını ancak bir de hukuk katliamı yaşandığını söyledi. Yargının gecikmesi nedeniyle AOÇ talanının durduramadıklarını belirten Bolat, "AOÇ arazileri konusunda 50 dava açtık. Dava sayısının AOÇ'nin ne kadar talan edildiğin ortaya koyuyor. Bilgi alamama nedeniyle de dava açtık. Seçimler sonrası tablo düzelmezse, bu 50 dava 150 dava olur. AOÇ'de araziler her ne kadar kaçak sarayla talan edilmişse de hala kalan çok arazi var. Bu arazilerde çok göz olduğunu biliyoruz. AOÇ 1925 yılında kurulmasına bu yana yüzde 42 arazisini kaybetti. Kimi protokollü, kimi kanunla araziler verilmiş. Bunları da araştırıyoruz. Cumhurbaşkanı'nın kullandığı inşaat Başbakanlık olarak başlayan inşaatın imar planının durdurmamıza karşın ruhsat verildi" dedi. Mimarlar Odası Ankara Şubesi Başkanı Tezcan Karakuş Candan da verdikleri mücadeleyi anlattı.