Dolar 32,5614
%0.07
Euro 34,9699
%0.41
Altın 2.423,710
%0.02
Bist-100 9.722,00
%0

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Alsancaktaki tarihi Rum evleri kaderine terk edildi

Alsancaktaki tarihi Rum evleri kaderine terk edildi

Alsancak semtinde geçmişi 1800’lü yıllara kadar uzanan ve “Punta” olarak da bilinen tarihi Rum evlerinin yer aldığı bölge yok olma tehlikesi ile karşı karşıya. Geçtiğimiz hafta mahalledeki evlerden birinde meydana gelen çökme kaderine terk edilen semtin karşı karşıya kaldığı acı gerçeği de ortaya çıkardı.

  • Ege Postası
  • 01.08.2014 - 10:06
ERMAN ŞENTÜRK/HABER SERVİSİ- Aralarında yüzlerce yıllık evlerin bulunduğu Alsancak’taki tarihi Rum mahallesi yok yolma tehlikesine karşı direnmeye çalışıyor. Punta olarak da adlandırılan ve iki yüze yakın tarihi yapının yer aldığı Alsancak’ın arka sokakları sahipsizliğine terk edilirken, viraneye dönen mahallenin evleri de çürümeye yüz tuttu. Yasal mevzuat engelli nedeniyle mahalledeki yapılarda herhangi bir iyileştirme çalışması yapılamazken, aralarında tescilli yapıların da yer aldığı SİT bölgesindeki birçok konut mülkiyet sorunları nedeniyle yıkılmanın eşiğine geldi.

TARİHE BÜROKRASİ ENGELİ
Büyük kısmı iki ve üç katlı olarak Rum mimarisine göre inşa edilen ve Kurtuluş Savaşı öncesinde İzmir’de yaşayan Rum vatandaşların ikamet ettiği tarihi Punta Mahallesi günden güne yok oluyor. Büyük kısmı terk edilmiş, kilit altında bulunan ya da sahipsiz kalan kentin en işlek noktasındaki evler bir  yaşam alanından çok hayalet şehir görüntüsüne büründü. Aralarında tarihi tescile sahip yapıların da yer aldığı ve tarihi SİT alanı ile kentsel SİT alanı statüsünde bulunan Rum evleri, bürokratik engeller, yasal mevzuat, çeşitli mülkiyet sorunları ve uygulama sıkıntıları nedeniyle tarihin tozlu sayfalarına gömülmeye yüz tuttu.



TEŞVİK VAR, MÜRACAAT YOK

Özel mülkiyet alanında kalan ve tescilli yapı olduğu gerekçesiyle ancak Anıtlar Kurulu onayı ile restorasyon işlemi yapılabilen tarihi evlerde yasal mevzuat nedeniyle çivi dahi çakılamazken, hak sahiplerinin büyük bölümünün yurt dışına göç etmesi ve mirasçılarının da bulunamaması nedeniyle Rum Mahallesi “Hayalet mahalle” oldu. Devletin restorasyon çalışmalarına teşvik desteği vermesine rağmen konut sahiplerinden herhangi bir müracaat gelmezken, tarihi evler bakımsızlıktan şarapçıların ve uyuşturucu bağımlılarının meskeni haline geldi, yıkılmaya yüz tuttu.



“HAYALET MAHALLE” OLDU

Tarihi dokuyu ayağa kaldırmak ve bölgeyi eski günlerine döndürebilmek için yerel yönetimler ile Kültür ve Turizm Bakanlığı ortaklığında yeni bir iyileştirme restorasyon projesine ihtiyaç duyulan alkanda mevcut durum itibarı ile tek çıkış yolu özelleştirme ya da kamulaştırma olarak gözükürken, ortaya çıkacak maddi yük nedeniyle kurumlardan bu yönde herhangi bir girişim de gelmedi.

BELEDİYENİN BAKANLIKTAN TALEBİ KABUL GÖRMEDİ
20’den fazla yapıda iyileştirme çalışması yapıldığını ve hali hazırda 20’yi aşkın da restorasyon projesi hazırlandığını belirten Konak Belediyesi yetkilileri, yerel yönetimlerin tek başına sorunu çözmekte yetersiz kaldığını ve bakanlık tarafından gelecek desteğe mutlak surette ihtiyaç olduğunu kaydederek, “Belediyeler restorasyon yapabilmek için öncelikle hak sahiplerinden izin almak durumunda. Aksi takdirde özel mülkiyete müdahale edildiği gerekçesiyle davalar ile karşı karşıya kalıyoruz. Yerel yönetimlerin çalışmasından önce bakanlığın bu konuda hak sahiplerine yönelik yasal teşviki arttırması ve yenilemenin yolunu açması gerekiyor. Hak sahipleri belediyenin dahi zorlandığı restorasyon işlemleri ile ilgili onay süreci ile uğraşmak istemiyor. Biz 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu ve 5366 sayılı yenileme kanunlarında yasal anlamda hak sahiplerinin önünü açacak değişiklikler yapılmasını talep ettik, ancak bu girişimlerimize henüz yanıt alamadık” şeklinde açıklama yaptı.



BAKANLIĞIN DA ELİ KOLU BAĞLI
İzmir İl Kültür ve Turizm Müdürü Abdülaziz Ediz ise, talep geldiği takdirde tarihi alanda bakanlık olarak çalışma yapmaya hazıra olduklarını belirterek, “Yapılar şahıs mülkiyetinde olduğu için bakanlık doğrudan bir şey yapamıyor. Şahıs eğer talepte bulunursa bakanlık projesine destek veriyor. İzmir'de tarihi yapıların yeniden kente kazandırılması için çalışmalar var. En fazla Birgi'den talep geldi. Belediyenin de önderliğinde bu bölgedeki tarihi binalara yönelik çalışmalar yapılıyor. Bu tür tarihi eserlerin kaderine terk edilmemesi gerekiyor. Mülkiyet sahiplerine çağrıda bulunuyoruz. Bakanlığımız projesi olan vatandaşlara destek veriyor” dedi.

SON DARBE ÖZEL İDARENİN KAPATILMASI
Öte yandan, konuyla ilgili en somut adım olarak görülen ve İzmir İl Özel İdaresi bünyesinde kurulması planlanan proje destek bürosu da bütünşehir yasası ile birlikte kurumun kapısına kilit vurulunca havada kalan bir girişim olarak kaldı. Hak sahipleri ve mülkiyetin hissedarları ile ikna görüşmeleri yapacak olan ve bakanlığın 50 bin TL ile 200 bin TL arasında restorasyon projelerine verdiği maddi teşvik konusunda vatandaşları bilgilendirecek olan kurum daha hayata geçmeden tarihe karıştı.

SEFERİHİSAR ÖRNEĞİ
Yerel yönetimler ve bakanlık ortaklığında hayata geçirilecek olası bir iyileştirme projesinin bölgeyi ayağa kaldırması beklenirken, mevcut durumun getirileri konusunda en belirgin örneğinin Seferihisar’da olduğunu gösteren tarihçiler ise, İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından yazlık ilçede yürütülen projeyi işaret etti. Kent tarihçileri, bakanlık desteği ile tarihi Rum sokaklarında yapılacak restorasyon çalışmaları sonrasında bölgeye yüklenecek turizm, konaklama, kültür, sanat ve butik müzecilik gibi fonksiyonların İzmir’in tarihi belleğini yansıtan en önemli bölgelerden bir tanesi olan Punta’yı ayağa kaldıracağını ve kentin yıldızı yapacağını savundu.

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.