Akpınar Egepostası'ndan seslendi: Tribünlere oynama
Radyo Egepostası’nda Gündem programına konuk olarak Genel Yayın Yönetmeni Mithat Umutoğulları ve Sercan Avcı ile söyleşen Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar, önemli açıklamalarda bulundu. Son günlerin gündemini işgal eden stadın Yalı’ya yapılmaması gerektiğini yeniden vurgulayan Akpınar, parti içi muhalefet konusunda ise”Artık internetten de üye olunabiliyor. Üye olmak kolay, CHP’li olmak zor” dedi. Akpınar, Karşıyaka ilçe başkanlığı için adı geçen Mustafa Özuslu ile ilgili de çarpıcı açıklamalar yaptı.
- Ege Postası
- 26.12.2014 - 13:32
Stat polemiğiyle ilgili soruyu yanıtlayan Başkan Akpınar, stadyumun yapılmasına karşı olmadığını vurguladı, Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun da, İzmir sporunun içinde bulunduğu bu durumdan kurtulmasını istediğini söyledi. Akpınar, “Profesyonel takımların oynayacağı bir stat yapmak, belediyelerin görevi değil. Devletin kurumları var. Gençlik ve Spor Bakanlığı görevini yerine getirecek. 1970'lerden itibaren, Fahrettin Altay'dan başlayıp Bostanlı'ya kadar uzanan 9'ar katlı bitişik nizam binalar Çin Seddi gibi uzanmasaydı da bir iki katlı binalar olsaydı, bugün İzmir daha farklı olurdu. Apartmanların arasında bir stadyumu yapmayı nasıl düşünebiliyorlar. Aydın Şengül şehir plancısı. Nasıl bunu düşünür. Gelsin stratejik planlamasını yapalım. Tribüne oynamayacaksınız. Taraftarın duygusuyla oynamayacaksınız. İşi uzatan onlar. 4 büyük spor kulübü olan üç büyükten sonra Karşıyaka'dır bugün mü stadyumu yok İzmir'i batırdınız. İsmet Paşa ile Kemal Atatürk ve arkadaşlarını yan yana oturduğu o stat korunmalı. Karşıyaka'nın geliri yok diyorlar, evet yok. Karşıyaka kulübüne faydası olacak bu işi siyasete alet etmeyelim. Gelin ortak akılla çözelim. Yine siz yapacaksınız. Ben çıkıp derim ki, bunu AK Parti milletvekili Aydın Şengül yaptı. Oraya 11 bin kişilik stat sığar ancak otopark yok .ulaşım sıkıntılı. Bizim önerdiğimiz yerde hem otopark sıkıntısı hem de ulaşım sıkıntısı olmayacak. Çevre yoluna yakın. Orada can güvenliği yok” dedi.
''CHP LİDERİ YİNE ONU ÖRNEK GÖSTERDİ ''
HABERİNİ OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ
BENİMLE İLİNTİLENDİRİLMESİ…
CHP Karşıyaka ilçe başkanlığı içi Mustafa Özuslu’nun adının geçtiği ve kendisinin de bu ismi desteklediği yönündeki kulislere değinen Akpınar, “Mustafa Özuslu benden önce de bu partinin içindeydi. Hep sol hareketlerin içerisinde yer almıştır. 2010 kongre sürecinde de ilçe başkanı olması için ikna edilmeye çalışılmış bir isimdir. Cevat Durak o dönem belediye başkanımızdı, ben de il sekreteriydim. Ama kendisi il eğitim sekreteriydi. İlde çalışmak istedi. İlçe başkan adayı olmadı. Siyasetin içinde olan bir isim. Çalışkan bir isim, iyi bir CHP'li, düzgün ve ahlaklı, iyi bir düşünür, iyi bir siyasetçidir. Doğrudan benimle ilintilendirilmesi de beni rahatsız eder. Neden rahatsız eder, Mustaf Özuslu'ya karşı yanlış yapmış hissederim, hakkını yemiş sayarım. Özuslu kendi kişiliği olan bir isim. Görev verilirse Genel Merkez verecek. Bu durumda en iyi şekilde görevini yerine getirir. Benim üzüntüm olur. Çünkü 9 aydır kent konseyi başkanımız. Kent konseyi başkanım gitmiş olur” diye konuştu.
İL BAŞKANI KİM OLACAK
Ali Engin’in istifasıyla boşalan il başkanlığına gelecek isimle ilgili konuşan Akpınar, “Yönetim kurulu üyesi arkadaşlarımın hepsi birbirinden yetenekli, başarılı ve değerli insanlar. Çünkü hepsi partisi için çalışıyor. Bu süreç içinde de yine Genel Merkez’le mutlaka istişare ederek, herkesin fikri alınıp ortak akılla CHP'yi kamuoyunda temsil edecek en iyi ve uygun il başkanı seçilecektir” dedi.
SOSYAL MEDYADAN ELEŞTİRİLER
Kendisine yönelik sosyal medyadan yapılan eleştirilere değinen Başkan Akpınar, yıllarca siyasetin uzağında kalmış bazı kişilerin, son dönemde siyasete girince sosyal medyada yazıp çizmeye başladığını söyledi. Akpınar, “Arkadaşlar tabi uzun zamandır örgüt siyasetinde değiller. Sadece adaylık zamanında akıllarına gelip siyaset yapmaya gayret gösteriyorlar veya bir seçim öncesinde organizasyon gerçekleştirmek için beklerler örgüt o zaman akıllarına gelir. Ben 1992 yılından beri CHP örgütünün içindeyim. Ayağımı hiçbir zaman dışarıya atmadım. Bu örgütün içinde yetiştim. Örgüt terbiyesini, disiplinini de, örgütte ast-üst ilişkisini de en iyi bilenlerdenim. Partili belediye başkanıma da her ne kadar sevmesem de en çok ben sahip çıkanlardan oldum. Yanlışı varsa yanlışını sokakta konuşmak yerine yüzüne konuşanlardan oldum. Sosyal medyada yalan yanlış iftiralarla değil, gidip varsa yüzüne karşı söyleyenlerden oldum. Bu süreç içerisinde aynı şeyi ben de yaşıyorum. Ne yazık ki örgüt terbiyesi almamış, ahlak yoksunu insanlar tarafından bunlar yapılabiliyor. Ama ben her zaman söylüyorum. Söyleyecek sözünüz varsa, bu partinin danışma kurulları var. Bu kurullara çok rahat gelip söyleyebilirsiniz. Benim kapım herkese açık. Hangi arkadaşım bu konuda düşüncesini benimle paylaşmak istiyorsa gelir bunu paylaşırız, konuşuruz. Bugün CHP'nin gündemi bu olmamalı. Türkiye'nin geleceğini konuşmalıyız. Geleceği konuşacağımız yerde ilçeyi konuşur hale geldik. Benim sitemim gazetecilere değil. Bu konuyu buraya getiren arkadaşlara sitemim var” dedi.
BAŞKANIN DA FİKRİ ALINMALI
örgüt işlerine belediye başkanlarının direkt karışmasından yana olmadığını, ancak fikri ve görüşlerinin alınması gerektiğini kaydeden Akpınar, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ben siyasetçiyim. Mutlaka benim de bir düşüncem var. Düşünce yoksa, her şeyin yasak olduğu, siyaset yapmanın neredeyse yasak olduğu ülkede, bizim diğerlerinden bir farkımız kalmıyor. Özgürlük ve demokrasi, her lafı olur olmaz söylemek değil. Partililik disiplini içerisinde olmalıdır. Doğru olmalıdır. İftira veya iddia olmamalıdır. Çünkü sosyal demokrat insanlar doğru insanlardır. İlçe örgütünde değişim söz konusu oldu. Parti içinde arkadaşlar kendileri bir seçme işine girdiler. Ben örgüt işine karışmadım. İki, üç tane arkadaşımız istemiş. Partimizin göndermiş olduğu bir genelge var. MKYK'nın genel başkan yardımcılarının bilgisi olmadan seçim yapmayın diye. O arkadaşlarımız da yönetmeliğe uygun şekilde hareket etti. Sadece ilçe sekreterimizin vekaletinde devam ediyor. Parti içi eleştirilerle uğraşsaydım bu kadar iyi işler yapamazdım. Sadece gülüp geçiyorum, ben yoluma bakarım. Söylüyorum, bu fitne fesatlığı bırakın. Ülkenin ve kentin başarısı için çabalayalım, ben onun için uğraşıyorum. Ben sosyal medyadaki dedikodularla uğraşmam. Sadece kendi kalitenizi ortaya çıkarırsınız. Seviyenizi lütfen düşürmeyin. Toplumdaki saygınlığınız korunsun. Hüseyin Mutlu Akpınar'ın ne olduğunu sokak zaten biliyor. Bir 5 yıl sonra bunu daha fazla görmeye devam edecek. 5 yıl sonra devam et derlerse ederim. Etme git başka yere derlerse de giderim. Ama vicdanım rahat ve huzurlu giderim. Yaptıklarımla da anılırım. Ah edilen değil vah edilen değil helal olsun denilen bir belediye başkanı olurum. Ben hayatta is değil iz bırakmak istiyorum.”
CEBİN ŞİŞKİNLİĞİ DEĞİL..
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, önce Karşıyaka’nın Filizleri, ardından oda orkestrası projesiyle örnek gösterdiği Hüseyin Mutlu Akpınar, bu konudaki mutluluğunu da dile getirirken, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Karşıyaka İzmir'de farlı duran bir ilçe. 9 ayda küçük dokunuşlarla büyük mutluluklar sağladık. Türkiye’de fiziki belediyeciliğin ötesinde sosyal belediyeciliğin çok daha önemli olduğunu düşünüyorum. Cebin şişkinliği değil, beynin şişkinliğinin önemli olduğunu düşünüyorum. Beni makam yoruyor. Makam odasında yoruluyorum, sıkılıyorum. Çünkü ben makam için belediye başkanı olmadım. Sokağın belediye başkanı olmak istiyorum. Karşıyaka’nın Bilim Müzesi projesi gerçekten önemli. Manisa valimiz geliyor,Bilim Müzesi’ni örnek gösteriyor. Bu bizim açımızdan gurur verici. O dönemin belediye başkanı Cevat Durak’a teşekkür ediyorum. Böyle bir şeyin önünü açtığı için. Eğitime çok ciddi yatırımlar yapıyoruz. KARGEM’in öğrenci sayısını 800’den 1200’lere çıkardık. Mahallelede etüt merkezleri ile çocuklarımızı yardımcı oluyoruz. Anaokullarını yaygınlaştırıyoruz. Karşıyakalı’nın doğumundan ölümüne kadar hayatın her alanında Karşıyaka Belediysi olarak varız. Sorunları el ele vererek çözeriz. Ama eğitimde bir süreci kaçırdığınız an onu tekrar geriye çeviremiyorsunuz. Üniversite çağına gelmiş insanlar yoksulluktan ötürü üniversiteye gidemiyor, giden tamamlayamıyor. Zor şartlarda okuyor. Biz de Karşıyakalılar olarak üniversitede okuyan öğrencilerimize burs sağlayalım dedik. Belediyeler yasal olarak yapamıyor.. Biz ne yaptık, her apartman bir çocuk okutuyor. Karşıyaka’nın Filizleri projesinin marka tescilini de yaptırdık. Çocuklarımızla apartman sakinlerini direkt biz buluşturuyoruz. O apartman elektrik, kapıcı, temizlik vs. aidat topluyor. Şimdi bir de apartmanın eğitim aidatı var. Bu çok mutluluk ve onur verici bir iş... Apartmanın girişine de ‘bu apartman bir öğrenci okutuyor’ diye plaket çakıyoruz.. O çocuğumuz üniversiteye gidiyor, beni bir apartman okutuyor diyor. Nerede, Karşıyaka’da. O karşıyakalılar belki bir başbakanı , bakanı, yazar veya işadamını okutuyor olabilir.
Türkiye'de son dönemde sanatın içi boşaltılıyor ve sanatçılar işsiz kalıyor. Sanatın olmadığı bir toplum düşünülemez. Oda orkestrası oluşturmaya karar verdik. Rengim Gökmen’in önerileri doğrultusunda yol haritası çizdik. Bu konuda destek veren sanatçılarımıza teşekkür ediyorum. İddia ediyorum şu an Türkiye’nin en önemli oda orkestrası Karşıyaka’da. Çok ciddi bir sınavla sanatçı aldık. Genel başkanımız bir ziyarette Karşıyaka Belediyesi’ni örnek gösterdi.”
ROZETİM BEYNİMDE
Parti rozetini şeklen yakasında değil, yüreğinde ve beyninde taşıdığını belirten Akpınar, “Çünkü rozeti çıkartarak belediye başkanlığı yapılmaz. Rozeti çıkarttığım an önemli parti değerlerini kaybederim, adalet duygumu yitiririm” dedi. Akpınar sözlerini şöyle sürdürdü:
“Siyasette biat yoktur. Biat dindedir. Siyasette ikna vardır, birbirini ikna edeceksin. İlçe örgütünde yönetici olup da oturup sabahtan akşama belediyeyi eleştiren bir ilçe yöneticisi olabilir mi ' Olamaz . Şimdi ben buna izin verir miyim , vermem. CHP'ye üye olmak çok kolaydır. Şimdi internet üzerinden de üye olabiliyorsunuz.'Mesele üye olmakta değil, CHP'li olabilmekte. Parti tüzüğünü, programını uygulamıyorsa, CHP’li olamaz. Sadece üyesi olur. Gülüyorum ben onlara sadece.Büroda sadece oturuyor, kendi kendilerine tef çalıyorlar ama vatandaş orada değil.Bunların hiç birini sıkıntı etmiyorum ve isyanda da değilim. Önemsemediğim bir durum olduğu için isyanda değilim. Hiçbir zaman dedikoduyu sevmemişimdir. Zamanla herkes kimin ne olduğunu görüyor . Ben 25 yıldan beri çok şeyler gördüm, geçirdim. Aa bakın hala dimdik ayaktayım, eğilmeden, bükülmeden duruşumla. Ccebiyle değil duruşuyla bir yere gelen bir insanım ben. Tırnaklarıyla kazıya kazıya bir yere gelen insanım. Gidip bazı iş adamlarının danışmanlığını yapmadım.”
Akpınar, yeni yıl mesajını ise şu sözlerle dile getirdi:
“Aşkla, sevgiyle, başarıyla , büyük bir mutlulukla , sağlıkla yeni umutlara ve yeni yıllara kucak açıyoruz. Tüm Karşıyakalıların, tüm İzmirlilerin yeni yıllarını kutluyorum. Yüreklerinde aşklarını hiç eksik etmesinler. Dillerinde o aydınlık düşünceyi hiç eksik etmesinler ve yüreğinde o sevgiyi hiç eksik etmeden büyük bir aşkla yaşamayı, büyük bir mutlulukla yaşamayı kendilerine ilke edinsinler. Sadece insanı sevsinler ve insanca yaşayacağımız daha özgür, daha demokratik bir ortamda yaşayacağımız günleri diliyorum.”
Yorum Yazın