Dolar 32,3254
%0.23
Euro 34,9232
%-0.56
Altın 2.306,970
%1.29
Bist-100 9,08
%3.1

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
2021’de İzmir suyuna çifte zam kapıda

2021’de İzmir suyuna çifte zam kapıda

İzmir Büyükşehir Belediyesi Kasım ayı olağan Meclis toplantısı 7. bileşimi İsmet İnönü Kültür Sanat Merkezi’nde gerçekleştirildi. Oturumda, İzmir Büyükşehir Belediyesi iştiraki olan İZSU A.Ş.’nin 2021 yılı performans ve bütçe planı değerlendirildi. İZSU’nun 2021 yılı bütçesi kapsamında İzmir suyuna 1 Ocak 2021 tarihinde yüzde 15, 15 Temmuz 2021 tarihinde yüzde 10 zam yapılması öngörülüyor.

  • Ege Postası
  • 23.11.2020 - 20:04

TENZİLE AŞÇI/EGEPOSTASI- İzmir Büyükşehir Belediyesi Kasım ayı olağan Meclis toplantısı 7. bileşimi İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer idaresinde İsmet İnönü Kültür Sanat Merkezi’nde gerçekleştirildi. Oturumda, İzmir Büyükşehir Belediyesi iştiraki olan İZSU A.Ş.’nin 2021 yılı bütçesi görüşüldü.

İZSU’nun 2021 yılı performans ve bütçe planı CHP ve İYİ Parti’nin evet, AK Parti ve MHP’nin ret oylarına karşılık oy çokluğu ile kabul edildi.

Buna göre; İzmir suyuna 1 Ocak 2021 tarihinde yüzde 15, 15 Temmuz 2021 tarihinde yüzde 10 zam, zammın zammıyla birlikte 2021 yılı içerisinde İzmir'de suya toplamda 27 zam olması bekleniyor.

Ocak ayından itibaren konutlarda 0-13 metreküp arası suyun metreküpü  5.57 TL’den 6,41 yükselirken 14-20 arası metreküp fiyatı  6.02 TL’den 6,92  ’ye çıktı. 21 metreküp ve üzeri harcamada ise 12,41 TL’den 14,27‘ye yükseldi. Konut dışı kademesiz tarife ise 14,22 TL’den 16,35’e yükseldi.  

ÖZUSLU MUSLUK SUYUNU İÇTİ

İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi CHP Grup Başkanvekili İZSU’nun 2021 yılı performans ve bütçe programı hakkındaki konuşmasına İZSU İzmir’e içme suyu ve atık suyu hizmetlerini ekonomik, verimli, kaliteli ve adil erişim imkanı ile sürdürülebilir bir şekilde sağlamayı kendisine misyon edinmiştir. Özel bir yasası vardır ve kendi kaynaklarıyla bu süreci bu görevi sürdürmektedir. İZSU’nun bunu dışında bir kaynağı yoktur. Örnek verecek olursak ESHOT gibi İBB bütçesinden aktarım almamaktadır. Bunu herkesin bilmesini istiyorum” diyerek başladı.

Konuşmasına ara vererek su içmek isteyen Özuslu, şişelenmiş suyu değil musluktan akan suyunu içti.

“11 İLÇEDE ÇEŞME SUYU İÇİLEBİLİYOR”

Özuslu sonrasında konuşmasına şöyle devam etti; “11 ilçemizde suyu çeşmeden doldurup içebiliriz. Bu önemli bir şey. Çeşme suyu içemediğimiz ilçelerimiz de var. İZSU ‘nun önemli hedeflerinden biri de 30 ilçede çeşmelerden akan suyu vatandaşımızın içebilmesini sağlamaktır. Burada İZSU’nun gerek bu yıl başlamış, devam eden, ihalesi yapılmış, sözleşme daveti yapılmış ve projelendirilmiş önemli çalışmaları var. Toplam sayarsak 21,33,47 işimiz var. İZSU neden bu işleri yapıyor ve kaynaklarının önemli bir kısmını bu işlere harcıyor. Nedeni su arıtma işini doğru bir şekilde yapmak ve İzmir halkının hizmetine sunmak içindir. 2021 yılı içinde içme suyu hakkında ve yönetiminde devam eden işlerimiz var. Burada bize Kiraz ile ilgili eleştiriler gelmişti. Şu an devam eden yapım işleri içerisinde Kiraz içme suyu yapım etkinliği önemli bir projedir. Kiraz’da yaşadığımız sorunlar olduğunu biliyoruz. Bizim görevimiz de buradaki sorunları çözmektir. Ben burada detayları değil genel perspektifi sunuyorum. Eğer İZSU’yu doğru bir zemin üzerine oturtmamızın doğru olduğunu düşüyorum. 2021 yılı içinde içme suyu projelerimiz içinde Kiraz 3. etap içme suyu çalışması bitmesi ortaya konulmuş. Atık su önemli bir konu. Bu konu bütçemiz içinde yüzde 60 paya sahiptir. Bu konuda önemli faaliyetler sürdürülüyor.”

“KÖRFEZ KİRLİ DEĞİL”

Körfez’in kirliliği konusunda da değinen Özuslu, “Diğer bir başlığımız da taşkın yönetimi ve yağmur suyu ayrıştırma işleri. Yağmur istiyoruz çünkü barajların dolması lazım. Su kaynaklarımızı yüzde 38’ini barajlardan sağlıyoruz. Genel olarak ülkemizde barajlarda sorun var. Bizde de var. Bu kış barajlarımız dolacak ama yağmurların çok olması taşkınları da getiriyor. İşte bu taşkınlar medyana geldiğinde atık suyla yağmur suyu birbirine karışlıyor ve önemli problemlerimizden biriyle karşılaşıyoruz. Burada önemli mesele Körfez’in kirliliğini arttırmaktır ama yağışlar çok olduğunda birtakım sıkıntılar yaşanıyor ve bunları çözmek için de önemli yatırımlarımız var. Buca, Gültepe ve Bornova’nın yağmur suyu ayrıştırma ihaleleri bitti. 2021 içinde 126 km yağmur suyu hatlarının ayrıştırması için ihaleye çıkacağız. 2023 sonunda 373 km’lik yağmur suyu ayrıştırma hattını halletmiş oluyoruz. Bu neye tekabül ediyo? Bu Körfez’e kirlilik yükü bindiren yağmur suyu hatları meselesinin yüzde 70’ini halletmiş oluyoruz. Bize bu Körfez meselesinde ciddi anlamda eleştiriler geliyor. ‘Körfez kirli’ deniliyor ama körfez kirli değil. Bakanlığın ortaya koyduğu standartlara baktığımızda Körfez’in kirli olduğu söylenemez ama bu daha da iyileştirilebilir. Bizim de bunu yapmamız gerekiyor. Çünkü Sayın Başkanımızın yüzülebilir Körfez hedefi varsa biz de bu çalınmalarımıza devam edeceğiz. Körfez’i konuşuyorsak derelerin ıslahı da önemli. Dereleri doğru bir şekilde ıslah edersek Körfez’e derelerden giden suları kontrol altında tutabilirsek bu Körfez’in kirlilik yükünü azaltacağımız anlamına gelir. Ki Körfez zaten oluşumundan beri içindeki sirkülasyon imkanlarıyla kendisi bunu yapıyor. Yani Körfez, derelerle ve atık sularla kirletilmediği sürece Körfez kendi kendini temizleyip yüzülebilecek körfez hayaline ulaşılabilir. Bir hayal değil. Olabilir, olacak” dedi.

“VATANDAŞIN YARARINA OLAN HER ŞEYİ YAPACAĞIZ”

Bugüne kadar su artıma konusunda yapılan projelerden bahseden Özuslu, “İzmir Büyükşehir Belediyesi 68 arıtma tesisini yapmış bir belediye. Bu önemlidir. Vatandaş bu arıtmadan fayda görüyor. Yeterli m? Hayır. Ama devamı için ihalelerle çıkılmış, çalışmalar devam ediyor. İZSU bunu yapmak istiyor ve bütçesine koyuyor. Siz suyu arıtırsanız çevre temizliğine büyük bir katkı sunmuş olursunuz. İZSU ayrıca atık sulardan tarımda kullanılmak su artıma projesi geliştiriyor. Çünkü tarımın da suya ihtiyacı var. Bunun yanında İzmir’in 30 ilçesinde ishale hatları yenilendi. Yenilenince ne old? İshale hattı yenilenince kayıp kaçak oranı azaldı ve tasarruf oldu. Bunu yapılması gereken her yerde yapacağız. Vatandaşımızın yararına olan her şeyi yapacağız” diye konuştu.  

“ÜLKEDE FİYATLAR ARTARSA BİZDE DE ARTAR”

Özuslu, yapılacak zamların faaliyetlerin yürütülmesi noktasında gerekli olduğunu belirterek, “Bizim yaşadığımız ahval ve şeriyat ülkedekinden farklı bir şey değil. Ülkede fiyatlar artıyorsa bizde de artıyor. Bunlar ülkede iktidarı elinde bulunduran siyasi yöneticilerin kendilerinin aldıkları kararlarla yürüyen işler. İster fiyat ayarlaması deyin ister düzenleme deyin. Bunlar oluyor. İzmir’in su ihtiyacını kaliteli ve en ekonomik şartlarda sağlamakla görevli bir kurum İZSU. Bunun için kurumun ihtiyaçlarına bakılarak bir fiyat politikası belirleniyor. İzmirlinin hak ettiği kaliteli hizmeti ve suyu İZSU’nun onlara sunabilmesi için bütün faaliyetlerinin en rasyonel şekilde fiyatlara yansıtılması gerekiyor” ifadelerini kullandı.

İZSU 1 milyon 930 bin 625 aboneye hizmet veriyor. 30 ilçeye yılda 232 milyon küp su veriyoruz. Günlük ortalama su miktarı 800 bin metreküp

“DEVLETTEN PARA ALAMIYORUZ”

Özuslu, devletin İZSU’ya uyguladığı tarifeyi eleştirdi. İktidardan bazı taleplerini de dile getiren Özuslu, “BİZ DSİ’den barajlardaki suyun bir kısmını alıyoruz. Benim devletten bir talebim var. Neden bu suyu konutlara uygulanan tarifenin en yükseğinden alıyorsunuz İZSU’da? Neden en düşüğünden almıyorsunu? Talebim bu suyun konutlar uygulanan en yükseğinden alınmaması. Bu bir imkan mıdır, imkandır. Madem taleplerden başladık bir talebim daha var. İller Bankası kredilerimizi n’olur açın. Biz devletimizden para alamıyoruz. Devletimizden para almak istiyoruz” dedi.

ÖZUSLU’DAN KOKU SORUNUNA FARKLI BAKIŞ AÇISI

Konuşmasının sonunda koku problemine de değinen Özuslu şunları söyledi; “Bir de çok popüler bir konu var. Ben de Mavişehir’de oturan bir vatandaşım. Saat 21 civarı bana da koku geliyor. Koku meselesini araştırdık. Kokunun en önemli nedenlerinden biri mevcut kanalizasyon hatları. Yazın kuruma olduğunda burada biriken teresubatlar koku yapıyor ama o lokal bölgeye ait olabilen bir şey. Derelere de bakalım. Şu anda kokuyor diyebileceğimiz bir dere yok. Koku konusunda bizim kontrol edemediğimiz şeyler de var. Çiğli’deki atık giderme tesisinin etrafında başka tesisler de var. Peki İzmir Büyükşehir Belediyesi o bacalardan çıkan dumanı ya da atık sularını kontrol edemiyor. Koku ya oradan geliyorsa ne yapacağı? Bunları kimse sormamış.”

Özuslu konuşmasını şu şekilde sonlandırdı; “Benim değerlendirdiğim çerçevede ve 2021 yılı performans programında yer alan yapacağımız işler ve o işlerin bitim süreleri, ihaleleri ve tamamlanmış halleri göz önünde alındığında bunların bir kısmı 2021 yılı içinde bütçelendiği ortaya çıkıyor. Bu çıkan tabloda İZSU’nun eksikleri ve yapılması gerekenleri de hesap ederek İzmir’in doğru, kalitesi, rasyonel ve ekonomik bir hizmet üretmek üzere ortaya bir perspektif koyduğumuzda İZSU 2021 performans programı ve bütçesinin tüm vatandaşlarımıza hayırlı olmasını temenni ediyorum. Bu bütçe dengeli bir bütçedir. CHP olarak bu bütçenin arkasındayız.”

“MESELE VATANDAŞIN İZSU’DAN BEKLENTİSİ”

Özuslu’nun ardından AK Parti grubu adına konuşan AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, bütçe görüşmelerinin salgın ve deprem dolayısıyla olağanüstü bir ortamda gerçekleştirildiğini belirtti. Muhalefet olarak görevlerinin yanlışı eleştirmek olduğunu belirten Hızal, “Sayın Özuslu, İZSU’nun bugüne kadar yaptıklarını ve yapmayı planladıklarından bahsetti. Bazı sorunların varlığından bahsetti bazılarını da inkar etti. Klasik manada bir bütçe değerlendirmesini sadece rakamlar üzerinden yaparsak elbette ki doğru sonuçlara varmamız mümkün değil. Bu yüzden bütçe, performans, faaliyet raporu, stratejik plan ve diğer tüm faaliyetler bir bütün olarak değerlendirilir. İZSU 2021 yılı tahmini gider bütçesi 3 milyar 164 milyon. Tahmini geliri de 2 milyar 160 milyon. Tahminen borçlanmayla karşılayacağı bütçe açığı da 1 milyar 64 milyon. Şu anda İzmir’deki 30 ilçe belediyesinin toplam bütçesi 5 milyar. Bütçe açığı dediğimiz rakam 1 milyar. Tabi mesele sadece İZSU’nun bütçesinin devasa olması, bütçe açığının yüksek olası değil. Asıl mesele İZSU’dan vatandaşın beklentisinin ne olduğudur” dedi.

“VATANDAŞ ZAMLARDAN BAHSEDİYOR”

İZSU’nın 2021 performans planının umut vaat etmediğini belirten Hızal, “Vatandaş konuşuyor. Körfez’in kirliliğinden, Körfezin ne zaman temizleneceğinden, sudan, bazen akmayan sudan, yağmurla birlikte yaşanacak taşkınlardan, kokulardan ve zamlardan bahsediyor. Mesele İZSU’nun devasa bütçesiyle bu sorunları kaldırmak için neler yapaca? Bunun için birtakım çalışmalar elbette ki oldu. Ama Körfez’e, suya, kokuya, zamlara ve taşkınlar baktığımızda İZSU iyi bir performans gösteremedi, önümüzdeki yıl performansı programından da bu ışığı alıyoruz” dedi.

“İZSU KÖRFEZ’İ KENDİ ELLERİYLE KİRLETİYOR”

Körfez kirliliğine de değinen Hızal, “Hepimiz Körfez ve Körfez’in temizliğinden bahsediyor. Önceki beledide başkanları Körfez’in temizliğiyle ilgili bir proje ortaya koydu. Bunlardan biri ciddi bir maliyeti olan sirkülasyon projesiydi. Sayın Tunç Soyer, göreve başlamasının hemen ertesinde ‘3 yılın sonunda Körfez’de yüzeceğiz’ dedi. Biz de körfezin temizliği için ne gibi bir faaliyet içerisine gireceklerini sorduk. Nihayetinde bize söyledikleri Körfez’in kirletilmediği müddetçe kendi kendini temizlediği yönündeydi. İşte asıl sorun da şu. Körfez şu an İZSU üzerine düşen sorumluluğu yerine getiremediği için kirli. İZSU kendi eliyle Körfez’i kirletiyor. İzmirli’nin aklı karıştı. Bu 3 yıllık plan 5 yıla çıkarıldı. Umarım 5 yılın sonunda yeni bir adaylık olursa bir 5 yıl daha konulmaz. Körfez temizliğinde hiçbir faaliyet içerisinde girmeden ’Körfez’de yüzeceğiz’ demek hayalcilik olur” ifadelerini kullandı.

İZSU VE BÜYÜKŞEHİR’E KOLAYCI YAKLAŞIM ELEŞTİRİSİ

İzmir’in en temek problemlerinden olan koku sorununa ilişkin sert eleştiriler getiren Hızal, “Koku.. İzmir’in koku sorunu. Koku deyince aklıma Sayın Başkan’ın seçimler öncesinde dile getirdiği İzmir’deki koku sorununu ortadan kaldıracağı ifadesi geliyor. Bu da bir gelişmedir. Çünkü önceki dönemlerde İzmir’de koku sorununun olmadığı iddia ediliyordu. Ama en azından geldiğimiz süreçte koku sorununun varlığı kabul edildi. Peki İZSU kokuyu ortadan kaldırmak adına ne yapt? Elimizde birtakım haberler var. İZSU yetkilileri koku problemi üzerine hemen harekete geçtiler, Körfez’e açıldılar, kokunun kaynağını aradılar ama bulamadılar. Ve sonra şöyle bir açıklama yaptılar: ‘Şaşkınlıkla izliyoruz.’ Biz de cidden şaşkınlıkla izliyoruz.3 milyar bütçeye sahip bir İZSU şehide yaşanan bir koku probleminin kaynağını dahi bulamamış. Kaçak deşarj olabileceği ya da fabrikalardan kaynaklı olabileceği söylendi. Dediler de dediler. Büyük ihtimalle sonuç yaz aylarında koku sorununu yaşamaya devam edeceğiz çünkü İZSU kokunun kaynağını bulamadı. Kokunun kaynağını bulsa belki problem ortadan kalkacak. Umuyorum en yakın zamanda koku problemini gidermek adına önce kokunun kaynağını bulur. ‘Belki fabrikalardan sızıyordur’ yaklaşımı doğru bir yaklaşım değil. Bu ‘ Ben oyumu aldım. Çekileyim kenara. Benim görev alanımın dışında herhangi bir şeyden kaynaklanan şeylere karışmayayım’ Bu kolaycı bir yaklaşımdır. Bu İZSU ve İzmir Büyükşehir Belediyesi gibi devasa bütçelere sahip kurumların yapacağı en kolaycı yaklaşımdır” dedi.

ÖZUSLU’YA ÇERNOBİL GÖNDERMESİ

Özuslu’nun musluk suyunu içmesine de gönderme yapan Hızal, “Sayın Özuslu çeşmeden su içerek çeşmeden akan suların içilebildiğini gösterdi. Bunu izlerken Çernobil hadisesinden sonra Karadeniz’de çay içen bir bakan geldi aklıma. Buradaki sorun çeşmeden akan suyu içmesi değil. Çeşmeden su akmaması. Asa biz de içeceğiz de çeşmeden şu akmıyor. Kiraz’da 2 yıldır devam eden su problemini defalarca kez anlattık. Bize verilen cevap ’Biz kuyu açıyoruz, ama su bitiyor’ oldu. Devletin açtığı kuyularda neden bitmiyo? O zaman başka bir sorun var. Özellikle su konusunda İZSU tarafından yeterli yatırımın yapılmadığını söyleyebiliriz. İshale hatlarının merkezi hükümet tarafından değil İZSU tarafından yapılması gerekiyor. Merkezi hükümet Kiraz’daki problemi çözmek için hat açıyor İZSU bu hatları yapmayarak vatandaşın susuz kalmasına sebep oluyor. Yani çeşmeyi açtığımızda o çeşmeden her zaman su akmadığı için su içmiyoruz. İçilebilir musluk suyu hayalinden vazgeçtik, musluklarından su akmayan İzmir gerçeğiyle karşı karıya kaldık” diye konuştu.

“YAĞMUR DUASINA ÇIKMIŞ BİR MUHALEFET DEĞİLİZ”

Yağmur yağdığında yaşanan su taşkınlarının İZSU’nun sisteminden kaynaklı olduğuna vurgu yapan Hızal, “Bir diğer konumuz da su taşkınları…. Umarım bol bol yağmur yağar da barajlarımız yeteri miktarda dolar. Ama biz özellikle taşkınlarda ve su baskınları eleştirilerimizde birtakım eleştiriler alıyoruz. Biz yağmur duasına çıkmış bir muhalefet değiliz. Ama yağan her yağmur sonrasında yaşanan her taşkında ve su baskınında bu eleştiriyi ortaya koyacağız. Bu bizim görevimiz. Dünyanın hiçbir gelişmiş kentinde olmayan bir sistemle işliyor İZSU sistemi. Yağmur suyu ve kanalizasyon suyu aynı hat üzerinden işiyor. Evet bu yalnızca bugünün sorunu değil biliyoruz ama bunun için neler yapılıyor. Bir hat ihalesinden bahsediyorlar da 2 yıl geçti. 2 yıllık süre içerisinde en azından ‘Şu bölgeyi bitirdik’ demenizi isterdik ama maalesef böyle bir şeyle karşılamadık” ifadelerini kullandı.

OCAK 2021’DE SUYA YÜZDE 15 ZAM

2021yılı İzmir suyuna yapılacak olan zam oranlarını açıklayan Hızal, “Ve asıl konumuz zamlar… Evet Türkiye’de yaşıyoruz ve yaşanan birtakım sorunlardan dolayı tüm dünyada ekonomik bazı daralmalar ve bu daralmalardan dolayı birtakım ekonomik yansımalar oluyor. Bunun İZSU eliyle vatandaşa yansıması ne kadar oluyo? Sayın Başkan göreve geldiği günün ertesin suya yüzde 10 kadar indirim yaptı. Bu popülizm için yapıldı.6 ay sonra 1 Ocak 2020 ve 1 Eylül 2020’de suya toplamda yüzde 40 civarında zam yapıldı. Bunlar yetmedi 1 Ocak 2021’de suya yüzde 15 ve 15 Temmuz’da yüzde 10 civarında zam yapılacak. Yani zammın zammıyla değerlendirirsek toplanmada yüzde 27 zam olacak. 2 yıllık sürecin toplamını alırsak suya yüzde 70’lik bir zam yapılmış oluyor. Elinizi vicdanınıza koyun neye yüzde 70 zam yapıldı. Her şeyi bir kenara bırakın İZSU, girdi fiyatlarının aşağı çıkılması adına neler yapt? Hep elektrik fiyatlarının çok yüksek olduğu söyleniyor. Peki İBB ya da İZSU elektrik giderlerini azaltmak adına bir plan yapmış m? Evet düşünmüş. Güneş enerjisini düşünmüş. Bu yıl için 1 milyonluk bütçe ayırmış. Elde edilmiş çamurdan enerji elde etmek için ayrılan bütçe de 100 bin kadar. Yani hiçbir şey yapılmayacak. Sadece düşünülmüş. Sonra da elektrik fiyatı yüksek diyerek vatandaşın suyuna yüzde 70’lik zam yapıyorsunuz” diyerek zamlara tepki gösterdi.

“BÜTÇE DOĞRU YÖNETİLEMİYOR”

Hızal, İZSU’nun yatırımcı kimliğini kaybettiğini ve bütçesini doğru kullanamadığını ifade ederek şunları söyledi; “İZSU’un yatırımcı kimliği var. Eğer İZSU bunu kaybederse ki kaybetti. O zaman bu tip sorunlarla karşılaşırız. İZSU’nun bütçesinin yüzde 25’i yani 800 milyon civarında bölümü personel giderlerine gidiyor. 2021 yılında yatırım için ayırdığı rakam da 837 milyon civarında. Yani yüzde 25. Eğer siz bu 3 milyarı doğru kullanmazsanız, doğru yatırım yapmazsanız o zaman su, kayıp-kaçak problemi yaşanır ki İzmir’de kayıp kaçaktan dolayı bir yıllık kayıp 600 milyon. Neredeyse yapılan yatırımın tamamı kadar. Bunun acısını vatandaştan mı çıkarmak gere? Yani bu gider bütçesi borçlanma yoluyla da olsa bu borçlanma neticesinde elde edilecek gelirin doğru kullanılması gerekiyor. Aksi takdirde İzmir’i zor günler bekliyor. Son olarak, İZSU 2021 yılındaki planlamasında suya 27 oranında zam yapıyor, yatırımlarda kısıtlamaya gidiyor ama 98 araç alıyor. Gerçekten merak ediyorum bu çok gerekli m? Bu araçlar alınmasa yapılacak işler yapılamayacak m? Bir taraftan araç alıp bir yandan da suya yüzde 15 zam yapmak doğru değil. Siz bizim eleştirilerimizi samimiyetle kabul edin biz de sizin doğrularınızı samimiyetle tebrik edelim. Kısacası 3 milyarlık devasa bir bütçe var ama doğru yönetilemiyor. Gönül isterdi ki doğru bir bütçe planı ortaya konulsaydı. Sırf muhalefet etmek için muhalefet etmiyoruz. Biz yanlışları ve eksikleri olduğunu bildiğimiz bütçe tasarısına ret oyu veriyoruz.”

“AYNI HIZLA GİDERSEK 11-12 YILDA TAMAMLAYACAĞIZ”

İZSU’nun 2021 bütçesi konusunda söz alan AK Parti Grup Sözcüsü Hakan Yıldız, “İZSU çok zor bir görev icra ediyor. Günlük hayatımızı etkileyen, kentin 4-5 milyonluk nüfusunu her gün karşılaştığı meseleler. İnsanlar artık anında çözüm ve ihtiyaçlarının karşılanmasını talep ediyor. Bu anlamda rekabetçi bir piyasa koşulları oluşuyor. AK Parti grubu olarak yaptığımız konuşmaların temeli insanların rekabetçi anlamda bu hizmetleri ne kısa sürede nasıl alabilir onları konuşmak. Kentin sorunlarını birlikte çözme irademizi her zaman ortaya koyduk. 30 Ekim'de çok acı bir olay yaşadık. Aslında yaşadığımız deprem sorunlarımızı aksatmamamız ve ortak aklın önemini bir kez daha gösterdi. Bu anlamda hepimiz uyumlu bir şekilde bazı alanlarda çalışıyoruz. Biz İZSU konusunun bir tık daha gelişmesini hep temenni ettik.  Biz geçtiğimiz sene bütçede neyi eleştirdik; Yüzülebilir körfez, içme suyu ve en ufak bir yağmurda derelerin taştığını gündeme getirdik. Sayın Özuslu hangi değerler üzerine konuştu bilemiyorum. Ama ben bu yaz Akarca'da olan ve oradaki sorunların bizzat görmüş biriyim. Akarca'da 1 yıl geçmesine rağmen drenaj hattı ile ilgili sadece projenin tamamlanmış olduğunu gördük. Buradan yola çıkarak en önemli konunun Çiğli'deki 4. faz olduğunu söyleyebiliriz. Biz ‘Körfez’de yüzemeyeceksiniz’ dedik sizde yüzeceğinizi söylediniz. Yapılan açıklamalardan anlıyoruz ki bu sene yüzde16'sını tamamlayacağız. 4. faz ne tamamlıyo? Günlük 16 bin metre küp atığın gitmesini gösteriyor.  Bugün bütçeye koyduğunuz kalem hızıyla ilerlersek 6 yılda tamamlayacağız. Yani temeli attığımızdan bugüne aynı hızda gidersek 11-12 yılda tamamlanacak. Körfez’in kirlenmesinin birçok faktörü var. Elimde raporlar var. Özuslu dış su girişinin daha fazla olduğunu söyledi. Dokuz Eylül Üniversitesi'nin hazırladığı raporda sirkülasyonun olmadığı gözlenmiştir.  Devlet Demiryolları ile yapılmış protokolde bu güne kadar 300 bin metreküp bir tarama yapılmış. Sayın Büyükşehir'imiz ne yapmı? 1 metreküp tarama yapmamış. Hem derelerden gelen suyun kalitesini önlememiz lazım ancak geldiğimiz yıllar içerisinde şunu gördük,  Mustafa Kemal Sahil Bulvarında belediyenin vidanjörlerini görüyoruz.  2018 yılında Büyükşehir'in oradaki yoğunluğun artması konusunda yaptığı bir açıklama var. Biz bu kentte her şeye muhalefet edelim mantığı ile yanaşmadık.  Bu duygu ile Çeşme’de  göletler bakanlık tarafından yapıldı. Bunları 30 yıl eşit taksitlerle ödemesi koşulu ile Büyükşehir'e devrini görüyoruz. Bu hızla gittiğimizde kaygılar taşıyoruz” dedi.

“KÖRFEZ’DE YÜZMEK SEMBOLİK BİR ŞEY”

Yıldız’ın ardından söz alan CHP meclis üyesi Hakan Barçın, “Foça'da su akmıyor deniyordu bunun nedeni asbestli borulardı. Bütçemizi düşündüğümüzde bir süre sular akmaya biliyor evet. Su akmamasını nedeni bizim tüm hatlarımızın değişmesi. 40 yıllık eskimiş hattın,  Foça meclis üyemiz zamanlama olarak doğru zamanlanamadığını söyledi. Evet doğru ancak şu an yaşadığımız salgını ilk defa yaşıyoruz. ‘Vatandaşın söylemi, koku, salgın, taşkınlar mı yoksa Körfez’de yüzmek mi’ dedi grup başkanımız, grup sözcümüz de körfezin temizlenmesinin öneminden bahsetti. Bu sadece Körfez’den yüzmekle ilgili bir şey değil, Körfez’de yüzmek sembolik bir şey. Bu kalite demek” diyerek Yıldız’ın konuşmasını eleştirdi.

“ARKA SIRADAKİLERİ DÜŞÜNEREK YÜZDE 70 ZAM YAPMAYIN DEDİK”

Barçın’ın çelişki sözlerine cevap veren Hızal, “Grup sözcüsü arkadaşımız ile bir çelişkimiz yok. Körfezdeki yüzme meselesinin elbette ki sembolik olduğunu biliyoruz ancak körfezin temizliği ile ilgili bir şey yapılmadığını söyledik. Kayıp kaçak meselesine gelirsek 600 milyon. İnsan eli ile üretilmiş hiçbir sistem yüzde yüz fayda sağlamaya bilir. Sizin 660 milyon gibi kayıp kaçak olduğu bir yerde 830 milyon gibi sadece yatırıma ayrılan bir bütçe varsa o zaman bunun bir sorun olduğunu ortaya koymak zorundayız. O yüzden bu kayıp kaçak bedelinin aşağıya çekilmesi gerekli. Bunun elbette ki tek nedeni Tunç Soyer değildir. Geçmişten gelen hatalardır. Ancak asıl sorun geçmişten gelen hataların hala devam ediyor olmasıdır. O arka sıralardan geliyorum, bu çok yakın zamanlarda oldu, yakın zamanlarda yine olacak. Bu bizim için çok değerli olan bir alan. Zaten bizde arka sıradakileri düşünerek o yüzde 70 zammı yapmayın dedik. Gerekiyorsa o 98 aracı almayın, Körfez’de 1 yıl daha geç yüzelim ancak zam yapmayın dedik” diye konuştu

KÖKKILINÇ’TAN ELEŞTİRİLERE TOPLU CEVAP

Konuşmalar üzerine söz alan CHP Grup Sözcüsü Nilay Kökkılınç, yapılan eleştirilere cevaben yaptığı konuşmasında, “Su faturasındaki maliyetlerle ilgili açılamaya ihtiyaç var. 2019 yılı ve 2020 yılı Eylül ayına bakıldığında giderlerin ciddi oranda arttığı görülüyor. Maliyetlerin bu kadar yükseldiği ekonomik şartlarda su fiyatlarının yüzde 15 artmasını çok da makul karşılamak gerekiyor. 2020 Mart-Haziran aralığında altyapı işleri durduruldu. Bu da su kesilmelerinin önüne geçilmesini sağlayamadı maalesef. Araç alımlarından bahsedilmişti. Bu alınana araçlar vatandaşa daha iyi hizmet sunabilmek adına alınan araçlardır. Personel giderlerinden de bahsedildi. Esnek çalışma nedeniyle personel giderlerinde artışlar oldu. Bunu göz önünde bulundurmak gerekiyor. İZSU’nun tasarruf getirici projeleri olan atık sularından tarımsal su elde edilmesi projeleri üzerinden çalışılıyor. Çamurdan da enerji elde edilecek. Güneş enerji santrallerinin ihaleleri ise 2021 yılında yapılacak. Taşkınlara karşı önlemler alındı ve sorunlar giderildi. İZSU koku sorunu üzerinde çalışmalarını yapıyor. Derelerin ıslahı, ızgara ve boruların temizlik çalışmaları da düzenli olarak yapılıyor. 2023 yılı sonunda da bu sorun yüzde 70 oranında giderilmiş olacak. Sayın AK Parti Grup Başkanvekili İZSU’nun bütçesinin devasa olduğunu söyledi ama Türkiye’nin en büyük 3. Kenti olan İzmir’de 3 milyarlık bütçe çok değil. Keşke bu bütçe daha büyük olsa. 2 milyar küsur gelirimiz var biz de 1 milyar küsur borç alarak denkliği sağlamaya çalışıyoruz. İZSU’nun bütçesinde bazı sorunlar var çünkü İZSU sadece su faturalarından ve İller Bankası’ndan gelen çok düşük oranlı bir geliri var. Keşke bu oran daha yüksek olsa. İZSU devletten maalesef hiçbir yardım almıyor. İZSU Büyükşehir Belediyesi’nden de gelir elde etmiyor. İZSU, devletten yasal yardım alabilecekken bile almıyor. İller Bankası’ndan kredi talebinde bulunuyor ama bunu da vermiyor İller Bankası. Biz borçla bütçe açığını gideriz ve bu da çok büyütülmemesi gereken bir kavram” dedi.

“KENDİ AYAĞIMIZA SIKIYORUZ”

Oylamaların ardından konuşan Başkan Soyer, dünyada artan kuraklığa dikkat çekerek, “1 miyar 200 milyon civarında yatırım öngörüyoruz. Biz risk alıyoruz elimizi taşın altına koyuyoruz. Kısacası öncelikle bunun popülarizm olmadığını ifade etmek isterim. İkincisi su fiyatlarına yapılan zamlar… Bunların yıllık karşılaştırmalısı mı yapacağız yoksa 12,5 yıllık zamları alıp bunları mı değerlendireceğiz. 2019 Nisan ayından bu yana yaptığımız zam yüzde 25. 2021’de de yüzde 15 zam yapacağız. Yüzde 700’lere nasıl varıldı alamadım. Temmuz’da zam yapıalcka mı belli değil. Döviz, petrol, ekonomi ne oldu onlara bakacağız. Geldiğimiz günden bugüne yapılan zam net olarak yüzde 26.75. Körfez’in yüzülebilirliğine gelirsek. İç Körfez’de tespit edilen ışık geçirgenliği yüzde 75.83 Oksijen miktarı 5.71 miligram litre olarak ölçülmüş. Bu Körfez2in temizlenmekte olduğunu göstergesi. Biz Küçükken Göztepe’de balık yakalardık. Sonra uzun yıllar boyunca balık tutulamadı. Bugün sahilde balık tutuluyorsa bu temizlendiğinin göstergesidir. Biz derelerin çamur ağzını temizledik ve bu Körfez2in temizlenmesine ciddi katkı sudu. Daha 20 deremiz var. Biz sirkülasyon kanalıyla ilgili şöyle bir tespit yaptık. 8 milyonluk bütçesi olan bir projeden bahsediyoruz. Biz öncelikle Körfez’i kirletmeme projesini uygulamak istedik. 376 km’lik pis su ayrıştırması kanalı yapıyoruz ve bunu 2023’e kadar yapacağız. Biz önceliği kirletmemeye veriyoruz. Göreceksiniz ki Körfez ciddi anlamda temizlenecek. Zaman mevzusunda şunları söyleyeyim. Bazı projelerin yavaş işlemesi İZSU’nun hantallığından değil ilgili kamu kurum ve kuruluşlarıyla koordineli olunamamasından kaynaklı. Bir çözümümüz var o da beraber çalışmak. Beraber çalışırsak daha da hızlanacağız. Kiraz’la ilgili birkaç şey söylemeliyim. Kiraz’da muhtarlarla toplantı yaptık. Bir muhtar bana ‘biz 10 metreden su çekerdik, şimdi 300 metrede yok’ dedi. Çünkü bölgede ciddi bir su çekilme problemi var. Bunun da temle sebebi sılaj. Biz sürekli ayağımıza sıkıyoruz. Kendi ayağımıza sıkıp sılaj üretim yüzünden suyu çarçur ediyoruz. Aklımızı başımıza toplamak zorundayız. Bu sürdürülebilir bir şey değil. Bizim aklımızı başımıza toplayıp hayvancılığa nasıl yem bulacağız onu düşünmeliyiz. Bizim İZSU’da en büyük önceliğimiz suyu tasarruflu kullanmak. Dünyadaki su kaynakları tükeniyor. Hepimizin konuşması gereken asıl mesele bu. Biz beraber bunu yapabiliriz ama buna konsantre olmamız lazım” ifadelerini kullandı.

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.