Dolar 32,5004
%0.08
Euro 34,6901
%-0.12
Altın 2.496,860
%0.5
Bist-100 9.693,00
%1.77

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
'Topyekün bir eğitim öğretim reformu yapmamız gerekiyor'

'Topyekün bir eğitim öğretim reformu yapmamız gerekiyor'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan İstanbul Başakşehir’de İbn Haldun Üniversitesi Külliyesi Açılış Töreni’nde konuştu. Erdoğan konuşmasında, "Ne insanlığın milletimizin ve inancımızın binlerce yıllık birikimine sırtımızı döneceğiz ne de modern dünyanın sunduğu imkanları reddedeceğiz. Her ikisini değerlendirerek inancımızın mutlak hakikatlerinden aldığımız güçle çok daha büyük hedefler peşinde koşacağız" dedi.

  • Ege Postası
  • 19.10.2020 - 13:02

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İbn Haldun Üniversitesi Külliyesi Açılış Töreni'ndeki konuşmasında, külliyenin, şehre, ülkeye, ilim ve fikir dünyasına hayırlı olmasını diledi.

Açılışa katılan Şeyhülislam Allahşükür Paşazade ve Katar'dan Sani Bin Hamad El-Saniye de şükranlarını sunan Erdoğan, üniversitenin banisinin 1996'da kurucuları arasında yer aldığı İstanbul Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı'nın nüvesini oluşturduğu Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı (TÜRGEV) olduğunu söyledi.

Erdoğan, TÜRGEV'in okul öncesinden üniversiteye, yurttan bursa kadar geniş bir yelpazede yurt dışına kadar uzanan hizmetleriyle eğitim ve öğretim alanında ülkeye en önemli marka olduğunu kaydetti.

Sadaka-i cariye vasfındaki bu hizmetlerin ifasına destek olan herkesin, her hayır sahibinin ortaya çıkan manevi hasıladan istifade edeceğine inandığını dile getiren Erdoğan, resmi açılışını yapmak üzere bir araya gelinen İbn Haldun Üniversitesi Külliyesi'nin hem gerisindeki felsefi birikim hem mimarisi hem donanımıyla iftihar verici bir eser olduğunu ifade etti.

Erdoğan, öğrencilerin derslerinde ve ders dışı faaliyetlerinde ihtiyaç duyacağı eserleri barındıran külliyenin Mimar Sinan'dan alınan ilhamla örnek bir eser olarak vücuda getirildiğini belirterek, üniversitenin nitelikli eğitim ve öğretim kadrosuyla lisans, yüksek lisans ve doktora öğrencilerinin bu güzel atmosferde ülkede sosyal bilimler alanında yeni bir dönemin kapılarını açacağına inandığını söyledi.

Birkaç yıl sonra üniversitenin içi, dışı ve çevresinin de yemyeşil ağaçlık bir alan haline de geleceğini ifade eden Erdoğan, faaliyete başlamasının üzerinden çok kısa bir süre geçmesine rağmen üniversitenin bu misyona layık olduğunun işaretlerini şimdiden verdiğini kaydetti.

Erdoğan, bu vesileyle kuruluşundan külliyesinin inşasını kadar üniversitenin gelişip büyümesine katkı yapan herkese teşekkür etti.

İBN HALDUN'UN ÖNEMİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İbn Haldun'un tarihçiliği, siyaset bilimciliği, devlet adamlığı, filozofluğu yanında dünyada sosyoloji ilminin kurucusu olarak kabul edildiğini belirterek, şöyle devam etti:

"Kendisi bunu ümran ilmi olarak tarif ediyor. Hayatı Tunus, Cezayir, Fas, Endülüs, Mısır gibi coğrafyalarda ilimle, yöneticilikle geçen İbn Haldun bu tecrübelerini Mukaddime adıyla bildiğimiz eserinde insanlığın istifadesine sunmuştur. Bu büyük alim insanlığa en büyük katkısı olan ümran ilminin amacını, daha önce olup olan daha sonra olacakların anlaşılması gayreti şeklinde tanımlıyor. Esasen bu çerçeve İbn Haldun Üniversitesi'nin üzerine inşa edildiği değerleri de özetliyor. Bu yaklaşımın önemini günlük hayatımızda sıklıkla görüyoruz.

Son dakika haberler… Cumhurbaşkanı Erdoğandan topyekûn eğitim öğretim reformu mesajı

Yaşadığımız her hadise geçmişi anlamadan geleceği kavramanın mümkün olmadığını bize tekrar tekrar hatırlatıyor. Meseleye siyasi ve ekonomik taraflarını bir kenara bırakarak sadece ilmi yönüyle bakacak olursak, mesala Batı dünyası tıptan sosyolojiye kadar pek çok alanda ilhamını bizim köklerimizden almıştır. Buna karşılık biz kendi köklerimizi tamamen unutarak veya dışlayarak onun türevlerini esas kabul etmek suretiyle iki asırdır kendimize yol ve yön bulmaya çalışıyoruz. Bir başka ifadeyle fikri bir buhranın içinde çırpınıyoruz. Halbuki siyasi bağımsızlığın da ekonomik bağımsızlığın da temelinde fikri bağımsızlık yatar. Osmanlı'dan Cumhuriyete ülkemizin bu süreçte yaşadığı tartışmaların merkezinde hep geleceğimizi nerede arayacağımız sorusu yatmıştır."

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamaları:

Fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür nesiller yetiştirmek için çıkılan yolun, en çarpığından bir batı taklitçiliğine dönüşmüş olması Cumhuriyetimizin en büyük kaybıdır.



Bu arayışı sürdürmeye çalışan dava insanları çıkmıştır. Ancak bunların sesi ve üretimi devlet gücünü de arkasına alan kayıtsız şartsız batıcılığı savunan zihniyetin faşist dayatmaları karşısında yetersiz kalmıştır.

Türkiye’nin tekrar kendine güvenini kazandığı son dönem, bu tür tartışmaların, gayretlerin daha adil şekilde yürümesine de imkan vermiştir.

Buradaki tüm misafirler hükümet olmakla muktedir olmak, muktedir olmakla iktidar olmak arasındaki farkı inanıyorum ki gayet iyi biliyor.

Toplumun tamamına, oradan da insanlığa uzanan fikri iktidar yolu zor ve zahmetli bir süreçtir.



Bu konuda kendimi biraz mahzun hissediyorum. 18 yılda her alanda tarihi eserlere ve hizmetlere imza attığımızı, eğitim-öğretimde-kültürde arzu ettiğimiz ilerlemeyi sağlayamadığımızı düşünüyorum.

Keyfiyet üzerindeki süreci hızlandırmamız gerekiyor. Eğitim-öğretim görüyorlar ama çoğu alanda yetişmiş insan gücüne sahip değiliz.

Genç bir nüfusa sahibiz, hamdolsun. Fakat medeniyet tasarrufumuz hayata geçiremiyoruz.



Medyamız en modern altyapıya sahip ama bizim sesimizi nefesimizi yansıtmıyor. En haklı olduğumuz konularda bile kendimizi dünyaya anlatamıyoruz.



İşte bunun için de fikri iktidarımızı hâlâ tesis edemediğimiz kanaatindeyim.

 

 

"FİKRİ ALANDA DA ÜRETİCİ OLMANIN GAYRETİ İÇİNDEYİZ"

Önceliğimizi aileden başlayarak eğitim öğretim hayatları boyunca evlatlarımızı hakkıyla yetiştirmek olarak değiştirmemiz şarttır

Geçmiş ve mevcut tüm medeniyetlerin birikimini kullanarak hepsinin ötesine geçme kararlılığında olmamız gerekiyor.

Tek vazgeçilmezimiz inancımızın naslarıdır. Onun dışındaki her şeyi yeniden üretmek mümkündür.



Ne insanlığın milletimizin ve inancımızın binlerce yıllık birikimine sırtımızı döneceğiz ne de modern dünyanın sunduğu imkanları reddedeceğiz. Her ikisini değerlendirerek inancımızın mutlak hakikatlerinden aldığımız güçle çok daha büyük hedefler peşinde koşacağız.

Fikri alanda da üretici olmanın gayreti içindeyiz.

En kıymetli mirasımız üretken nitelikli insan olduğu inancıyla bu doğrultuda var gücümüzle çalışacağız.

Türkiye kuru kuruya batıcılık saplantısı yanında, aynı kaynağın ürünü pek çok sapkın ideolojinin zehrine maruz kalmış bir ülkedir.

Fikri iktidarımızı kökü ve ruhu itibariyle bize ait olmayan bir medeniyete kaptırmamızın nedeni bu sapkın akımların önlerinin bilinçli şekilde açılmasıdır.

Çektiğimiz nice sıkıntıların gerisinde kuşaklar boyunca maruz kaldığımız bu fikri istila gerçeği vardır.

Oysa karşımızda bizim yetiştirmeye çalıştığımız nesillerin çok daha etkinleri mevcut.

Yapmamız gereken kendi medeniyet birikimimize ve hedeflerimize uygun nesiller yetiştirmektir.

Türkiye’nin 2053 vizyonunun ana fikrini bu konu oluşturmalıdır.

 

Son dakika haberler… Cumhurbaşkanı Erdoğandan topyekûn eğitim öğretim reformu mesajı

"TOPYEKÛN EĞİTİM ÖĞRETİM REFORMU" MESAJI

Önümüzdeki dönemde önceliğimizi aileden başlayarak eğitim öğretim hayatları boyunca evlatlarımızı hakkıyla yetiştirmek olarak değiştirmemiz şarttır.

Bu değişim topyekûn bir eğitim öğretim reformunu gerektirir.

Okul öncesinde ve ilkokulda tek ihtiyacımız olan değerlerini iyi bilen, inancına, kültürüne, diline sahip çıkan, aile ve toplumuna karşı sorumluluklarını özümsemiş insanlar yetiştirmektir.

Diğer hususlar için endişe etmenize gerek yoktur.

Evlatlarımızın diğer bilgilere sahip olması için önlerinde uzun bir eğitim öğretim hayatı vardır.

Ortaokul dönemini çocuklarımızın zihni ve fiziki kabiliyetlerini keşfetmeye, onları geleceğe doğru alanlara hazırlamaya yönelik şekillendirmeliyiz.

Lise dönemini artık ruhu zenginleşmiş, kendini tanımış yapabileceklerini bilen gençlerimizin somut alanlara yöneleceği bir eğitim öğretim süreci olarak tasarlamalıyız.

Son dakika haberler… Cumhurbaşkanı Erdoğandan topyekûn eğitim öğretim reformu mesajı

 

 

Yüksek öğretimi ön lisansından doktorasına kadar her safhasıyla milletimizin fikri iktidarının üretim merkezleri haline dönüştürmeliyiz. Bunu başardığımızda tıpkı geçmişte yaptığımız gibi, aydınlık bir geleceğin kapısını açtığımızdan ben şüphe duymuyorum.

İbn-i Haldun Üniversitesini işte bu hayali ete kemiğe büründürmenin ilk ve önemli adımlarından biri olarak görüyorum.

 

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.